Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Aile Mahkemesinin 2019/534 Esas -2019/887 Karar sayılı kararı ile boşandıklarını,protokol gereği Manisa ili, Yunusemre ilçesi,, Kaynak Mh. 2825 ada, 10 parsel zemin 2 nolu meskenin 1/2 payının kararın kesinleşmesinden sonra davacıya devri hususunda anlaştıklarını,ancak aradan 1 yıl geçmesine rağmen devir işleminin yapılmadığını belirterek taşınmazının 1/2 payının iptali ile davacı adına tapuda tescil edilmesine ve taşınmazın tamamının 7 yıl süreyle davacı ile müşterek çocuğun bedelsiz kullanımına tahsis edilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Dava, boşanma protokolü ve aile hukukundan kaynaklı tapu iptali ve tescil ile protokol gereği kullanıma tahsis edilmesi istemine ilişkindir. Hakimler ve Savcılar Kurulu'nun 02/06/2021 tarih 431 sayılı kararı ile belirlenen ve 01/09/2021 tarihinden itibaren geçerli olan Hukuk Daireleri iş bölümü kararı gereğince; "4721 sayılı TMK'nın "Aile Hukuku" başlıklı İkinci Kitabının, "Evlilik Hukuku" başlıklı 1....

İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı kadın; yerel mahkemenin kararının kaldırılarak boşanma davasının çekişmeli olarak görülmesi gerektiği yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davacı erkek istinaf yasa yoluna başvurmamıştır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; davacı erkek tarafından açılmış TMK.nun 166/3 maddesine dayalı anlaşmalı boşanma istemine ilişkindir. Anlaşmalı boşanma yönünde oluşan karar kesinleşinceye kadar, eşlerin bu yöndeki irade beyanından dönmesini engelleyici yasal bir hüküm bulunmamaktadır. Anlaşmanın bozulması ile anlaşmalı boşanma hükmü bütünüyle geçersiz hale gelir....

kredi ödemesinden kaynaklı olmak üzere toplamda 222.750,00 TL katılma alacağı bulunduğu, ayni hak talebinde bulunulamayacağı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüyle aracın trafik kaydının iptali ve yarı hissesinin davacı adına tescili talebinin reddine, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ve yarı hissesinin davacı adına tescili talebinin reddine, araçtan kaynaklı olarak 97.818,00 TL katılma alacağının karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı ...'...

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davanın boşanma protokolünden dolayı borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkin olduğu, boşanma davası sırasında imzalanan protokolden kaynaklanan davaya bakma görevinin, 4787 sayılı Kanunun 5133 sayılı Kanunla değişik 4/1 maddesi uyarınca 4721 sayılı TMK'nun 2. kitabından kaynaklanması nedeniyle Aile Mahkemelerine ait bulunduğu, ancak uyuşmazlığa konu protokol aile hakimince onaylanmadığından davaya bakma görevinin asliye hukuk mahkemesinin olduğu, taraflar arasında 29.11.2018 ve 22.09.2017 tarihli boşanma protokollerinin düzenlendiği, 12.10.2017 tarihinde Adana 4. Aile Mahkemesi'nin 2017/777 esas sayılı dosya ile anlaşmalı boşanma davası açıldığı ancak anlaşmalı boşanma davasında uyuşmazlığa konu protokol onaylanmadığından protokolün geçerliliğinin kalmadığı, bu durumda boşanma protokolü nedeniyle düzenlenen tazminat maddelerinin de hükümsüz kaldığının anlaşıldığı gerekçesi ile davanın kabulüne, davacının Adana 7....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Taraflar, Adana l. Aile Mahkemesinin 2009/347 esas, 2009/960 karar sayılı ve 01/12/2009 tarihinde kesinleşen kararıyla TMK m.166/3 gereğince anlaşmalı olarak boşanmışlardır. Davacı erkek hükmün 5/c bendindeki, “Davalı adına kayıtlı olan Adana İli Seyhan ilçesi Kanalüstü Bağlar Mah. 20-L-2 pafta, 5694 ada, 2 parselde bulunan 2.kat 2 nolu mesken niteliğindeki bağımsız bölümün 1/2 hissesinin davalı tarafça bedelsiz olarak davacıya devredilmesine” kararına istinaden Çukurova Tapu Müdürlüğüne başvurmuş, kararın tescil hükmünü içermediği gerekçesiyle talebi reddedildiğinden Adana l. Aile Mahkemesi 2009/347 esas, 2009/960 karar sayılı dosyasından tavzih talebinde bulunmuştur....

      Mali Müşavir ... tarafından sunulan 19/02/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacı tarafın dava konusu döneme ait ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin yasal süresi içinde usulen uygun olarak yapılmış olduğu, taraf defterinin sahibi lehine delil olma özelliğini haiz olduğu, davacı ile davalı arasında 15.06.2007 tarihinde protokol imzalandığı, bu protokolün tazminine ilişkin masrafların (protokolün 7 maddesinde) bayiye ait olduğu, davacının protokolden kaynaklı damga vergisi ve tapu harcı masraflarının icra takibin konusunu oluşturduğu, davacının dava dilekçesinde damga vergisini davaya konu ettiği ancak tapu harcının dilekçede bahse konu olmadığı, dava dilekçesi harca esas değer kısmının icra takip talebi ile örtüştüğü, davacının, 2007 yılı protokolünden kaynaklı damga vergisi ve intifa bedelli tapu harcını 2013 yılında beyan ettiği ve tamamını ödediği, davacının 2013 yılı defter ve kayıtlarında 4.740 TL damga vergisi, 2.245 TL tapu harcına ilişkin masrafların davalı müşteri...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:AİLE MAHKEMESİ Uyuşmazlık, boşanma protokolünden kaynaklanan ihtilafa ilişkindir.Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 2.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 2.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 19.09.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Mahkemece; "Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; tarafların bizzat duruşmada alınan boşanma ve sonuçlarına ilişkin aynı yönde beyanları ve bu yönde karar verilmesi istekleri, davacı ve davalı tarafın aralarında imzaladıkları 29/04/2021 havale tarihli anlaşmalı boşanma protokolü doğrultusunda anlaştıkları doğruladığından, boşanma ve ferilerine ilişkin anlaşmadıkları bir hususun bulunmadığı tespit edilmiş, tarafların boşanma ve ferilerine ilişkin her hususta anlaştıklarına dair beyanları, TMK.nun 166/3 maddesi gereğince ve evlilik süresi de dikkate alınarak, tarafların bir araya gelmelerinin mümkün olmayacağı değerlendirildiğinden, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığının kabulü ile davanın kabulüne ve tarafların boşanmalarına karar verilmiş, tarafların birbirlerinden karşılıklı olarak maddi ve manevi tazminat, tedbir, yoksulluk, katılma payı, eşya ve evlilik birliğinin sona ermesinden kaynaklı sair herhangi bir alacak talebi olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına...

          O halde mahkeme kararında eşlerin “davacı-davalı” ve “davalı-davacı” biçiminde gösterilmeleri uygun olacaktır. (Ömer Uğur GENÇCAN, Boşanma Hukuku, Yetkin Yayınevi, Ankara 2006, Kısaltma: GENÇCAN-Boşanma-2, § 2. II, B, 2, b, aa.) Nitekim Dairem eşlerin anlaşmasına dayalı boşanma davalarında bir bakıma “iki davacı ve iki davalı” olduğu görüşünü sergilemiştir. (Y2HD, 15.3.1990, 11382-2844, Ömer Uğur GENÇCAN, Öğreti ve Uygulamada Boşanma, Tazminat, Nafaka, Yetkin Yayınevi, Ankara 2000, Kısaltma: GENÇCAN-Boşanma , s. 680-682) Anlaşmalı boşanma ancak “tarafların” (=kadın ve erkek) anlaşması ile oluşabildiğine göre hem kadın hem erkek davadan feragat edebilir. Düzenlemenin bir tarafına davadan feragat hakkı verilirken bir tarafına davadan feragat hakkı verilmemesi; -Anlaşmalı boşanma davasının mahiyeti, -Kadın erkek eşitliği ile bağdaşmaz....

            Evlendirme Memurluğu ve 20 numaralı Boşanma Tescil Dairesine başvurarak kararı tescil ettirdikleri, kararın 10/08/2019 tarihinde tescil edildiği, Dairenin tescil kararında " tarafların boşandıkları ilan edilerek Dairemizce tescil edilmiştir " şeklinde ibarenin yazılı olduğu, kararın Tahran Büyükelçiliği Konsolosluk Şubesi tarafından onaylandığı anlaşılmakla bu halde mahkemece kesinleşerek tescil edilen boşanma ilamının tanınmasına ilişkin karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik olmadığı, kadının istinaf talebinin esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaati ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

            UYAP Entegrasyonu