Aile Mahkemesinin 2019/534 Esas, 2019/887 Karar sayılı, 12.02.2020 tarihinde kesinleşen boşanma ilamı ile Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesi uyarınca anlaşmalı olarak boşanmışlardır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak hukukuna ilişkin davada ... 2. Aile ile 1. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava, boşanma protokolünden kaynaklanan 100.000.- YTL alacak istemine ilişkindir. Dosya kapsamından, tarafların ... 2. Aile Mahkemesinin 20/03/2006 gün ve 242-293 sayılı kararı ile boşandıkları, kararın 29/03/2006 tarihinde kesinleştiği, boşanma protokolü uyarınca çocuk ...'un velayetinin anneye verildiği ve 30/03/2007 tarihine kadar ... için bir daire alınacağı, aksi halde 100.000.- YTL. nin verilmesinin karar altına alındığı, davanın 14/09/2007 tarihinde Asliye Hukuk Mahkemesinde açıldığı, anlaşılmaktadır. Somut olayda; uyuşmazlığın çözümünde boşanma protokolünün tartışılması gerektiği, bu hususun da Aile hukukunu ilgilendirdiği anlaşılmakla, davanın 2....
Anlaşmalı boşanmada, tarafların yazılı anlaşmalarının hüküm fıkrasına geçirilmesi asıldır. Anlaşmadaki eda hükümlerinin hükme geçirilmesi aynı zamanda asıldır. Bu karşılık tespit hükümleri, hüküm fıkrasına alınmamış ise, yoruma başvurulmalıdır. Anlaşmalı boşanma kararında, mahkemenin uygun bulduğuna gerekçesinde açıkladığı yazılı boşanma anlaşmasının 4. maddesi "dava bittikten sonra taraflar birbirlerinin aleyhine alacak, tazminat ve nafakası davası açmayacaklardır" metnini taşımaktadır. Anlaşma maddesinde; "nafaka ve tazminat" durumu ayrıca belirtildiğine göre; buradaki "alacak" ifadesi; mal rejiminin tasfiyesi, kişisel mal varlığının aidiyetine ilişkin bir anlaşma olarak kabul edilmeli; hüküm bu şekilde anlaşılmalıdır. Açıkladığım nedenlerle; davacı anlaşmalı boşanmanın eki haline getirilen yazılı boşanma anlaşmasıyla boşanmanın eki niteliğinde olmayan malvarlığına ilişkin alacak talebinin bulunmadığını kabul etmiştir. Davacı bu kabulüyle bağlıdır....
GEREKÇE: Dava; mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklı alacak isteğine ilişkindir. HMK'nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; İlk derece mahkemesince; " taraflar arasında düzenlenen ve mahkemece onaylanmasına karar verilerek anlaşmalı boşanma protokolünün 5. Maddesinde tarafların edinilmiş mallara katılım veya katkı payı davası açmayacakları, bu haklarından feragat ettiklerine dair hüküm kurulduğu, hükmün 18/12/2012 tarihinde kesinleştiği " gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. TMK'nın 166/3.maddesi uyarınca anlaşmalı boşanma kararı için; eşlerin boşanma ve boşanmanın eki niteliğindeki hususlarda anlaşmış olmaları gerekir. Mal rejiminin tasfiyesi boşanmanın eki niteliğinde olmadığından, anlaşma gerekli değildir. Ancak anlaşma olduğu takdirde boşanmayla birlikte hüküm altına alınmasına yasal bir engel yoktur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : KİRALANANIN TAHLİYESİ -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava, taraflar arasındaki boşanma protokolünden kaynaklanan alacak ve elatmanın önlenmesi istemine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 09.02.2012 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2012 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 14.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden 14.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 16.4.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki anlaşmanın şartlarının müvekkilinin ekonomik koşullarına uygun olmadığını, bu nedenle müvekkilinin anlaşmalı boşanma protokolündeki şartlardan vazgeçtiğini, davanın çekişmeli boşanma davası olarak devam etmesini istediğini belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava TMK'nın 166/3 maddesinde düzenlenen anlaşmalı boşanma isteğine ilişkindir. Taraflar Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesi uyarınca boşanmışlar, hükme karşı davalı tarafından istinaf yoluna başvuruda bulunulmuştur. Anlaşmalı boşanma yönünde oluşan karar kesinleşinceye kadar eşlerin bu yöndeki diğer bir ifadeyle gerek boşanmanın mali sonuçları, gerekse çocukların durumu hususunda kabul edilen düzenlemeleri kapsayan irade beyanından dönmesini engelleyici yasal bir hüküm bulunmamaktadır....
Davalı kadının boşanma davasının kabulüne yönelik istinaf talebinin incelenmesinde; Anlaşmalı boşanma yönünde oluşan karar kesinleşinceye kadar, eşlerin bu yöndeki irade beyanından dönmesini engelleyici yasal bir hüküm bulunmamaktadır. Anlaşmanın bozulması ile anlaşmalı boşanma hükmü bütünüyle geçersiz hale gelir. Böyle bir durumda, davaya “çekişmeli boşanma” (TMK md.166/1,2) olarak devam edilmesi, buna bağlı olarak da mahkemece, taraflara iddia ve savunmalarının dayanağı bütün vakıaların sıra numarası altında açık özetlerini içeren beyan ile iddia ve savunmanın dayanağı olarak ileri sürülen her bir vakıanın ispatını sağlayacak delillerini sunmak ve dilekçelerin karşılıklı verilmesini sağlamak üzere süre verilip ön inceleme yapılarak tahkikata geçildikten sonra usulüne uygun şekilde gösterilen deliller toplanarak gerçekleşecek sonucu uyarınca karar verilmesi gerekmektedir....
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı kadın vekili istinaf dilekçesiyle anlaşmalı boşanmaya ilişkin iradesinden rücu etmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE Dava; Türk Medeni Kanunu'nun 166/3. maddesi uyarınca anlaşmalı boşanma talebine ilişkindir. Anlaşmalı boşanma yönünde oluşan karar kesinleşinceye kadar, eşlerin bu yöndeki irade beyanından dönmesini engelleyici yasal bir hüküm bulunmamaktadır. Anlaşmanın bozulması ile anlaşmalı boşanma hükmü bütünüyle geçersiz hale gelir....
GEREKÇE: Tarafların 05.01.2021 tarihinde kesinleşen ilamla Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesi uyarınca boşandıkları, taraflar arasında görülen anlaşmalı boşanma davasında imzalanan ve hakim tarafından onaylanan protokol ile, davalı adına kayıtlı olan Buca İlçesi, Tınaztepe Mahallesi, 7334 ada, 1 parsel, 20 nolu bağımsız bölüm üzerine davacı lehine intifa hakkı tesis edileceğinin kararlaştırıldığı anlaşılmaktadır. Davacı protokol gereğince lehine intifa hakkı tesis edilmesini talep etmiştir. Bu halde dava, boşanma protokolünden kaynaklanan intifa hakkı tesisine ilişkindir. 4787 Sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun, 5133 sayılı Kanunda değişik 4/1. maddesi uyarınca, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun üçüncü kısmı hariç olmak üzere, ikinci kitabından kaynaklanan davalara aile mahkemelerinde bakılır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava anlaşmalı boşanmaya ilişkin olup davalı süresinde istinaf talebinde bulunulmuştur. HMK.nın 355. maddesine göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Dava, TMK.nun 166/3. maddesi uyarınca anlaşmalı boşanmaya ilişkindir. Taraflar Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesi uyarınca boşanmışlar, hükme karşı davalı tarafından istinaf yoluna başvuruda bulunulmuştur. Anlaşmalı boşanma yönünde oluşan karar kesinleşinceye kadar eşlerin bu yöndeki diğer bir ifadeyle gerek boşanmanın mali sonuçları, gerekse çocukların durumu hususunda kabul edilen düzenlemeleri kapsayan irade beyanından dönmesini engelleyici yasal bir hüküm bulunmamaktadır. Anlaşmanın bozulması ile anlaşmalı boşanma hükmü bütünüyle geçersiz hale gelir....