WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından, davanın reddi ve tedbir nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı erkek tarafından açılan boşanma davasının yapılan yargılaması sonucunda, mahkemece davanın reddine yönelik hüküm verilmiş, taraflarca istinaf talebinde bulunulmakla, bölge adliye mahkemesince, kadının tedbir nafakası talebinin kabulü ile sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir. Bölge adliye mahkemesince verilen karara karşı davacı erkek tarafından temyiz itirazında bulunulmuştur. Davacı erkek, bölge adliye mahkemesinin kararından sonra, tarafların müştereken imzaladıkları 01.12.2020 tarihli anlaşma protokolünü dosyaya ibraz ederek, tarafların anlaşmalı boşanma protokolü şartları uyarınca boşanmasına karar verilmesini talep etmiştir....

    Davacı vekili, mahkemenin ret yönünde kurmuş olduğu hükmün yerinde olmadığını, alacağa dayanak teşkil eden protokolün anlaşmalı boşanma protokolü olmadığını, davalının bu protokolü boşanma dosyasına sunmasından sonra protokol çerçevesinde hareket etmeyerek çekişmeli olarak boşanma davasına devam ettiğini ancak protokolde yer alan kayıtsız şartsız borç ikrarının gerçekte davalının müvekkiline borcu olup olmadığının araştırılmadan ve bu yöndeki deliller toplanmadan karar verilmesinin yerinde olmadığını, mahkemenin, anlaşmalı boşanma için hazırlanan protokolün hükmü kalmadığından bahisle protokolde yer alan beyan ve miktara dayanarak alacak davasının açılamayacağı yönündeki gerekçesinin yerinde olmadığını beyan ederek istinaf talebinde bulunmuştur. GEREKÇE : Dava, boşanma protokolünde davalının davacıya ödemeyi kabul ettiği iddia edilen bedele yönelik olarak açılan alacak davasıdır....

    Davacı vekili, mahkemenin ret yönünde kurmuş olduğu hükmün yerinde olmadığını, alacağa dayanak teşkil eden protokolün anlaşmalı boşanma protokolü olmadığını, davalının bu protokolü boşanma dosyasına sunmasından sonra protokol çerçevesinde hareket etmeyerek çekişmeli olarak boşanma davasına devam ettiğini ancak protokolde yer alan kayıtsız şartsız borç ikrarının gerçekte davalının müvekkiline borcu olup olmadığının araştırılmadan ve bu yöndeki deliller toplanmadan karar verilmesinin yerinde olmadığını, mahkemenin, anlaşmalı boşanma için hazırlanan protokolün hükmü kalmadığından bahisle protokolde yer alan beyan ve miktara dayanarak alacak davasının açılamayacağı yönündeki gerekçesinin yerinde olmadığını beyan ederek istinaf talebinde bulunmuştur. GEREKÇE : Dava, boşanma protokolünde davalının davacıya ödemeyi kabul ettiği iddia edilen bedele yönelik olarak açılan alacak davasıdır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 19.12.2017 günü tebligata rağmen taraflar adına gelen olmadı. İşin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Taraflar müştereken sundukları 30.10.2017 tarihli dilekçede anlaştıklarını bildirerek dilekçe ekinde anlaşmalı boşanma protokolü ibraz etmişlerdir. Bu konuda bir karar verilmek üzere hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir....

      Asliye Hukuk Mahkemesi'nde mağdur aleyhine boşanma davası açarken suça konu anlaşmalı boşanma protokolü başlıklı belgeyi ibraz eden sanık, mağdurun kendi yanında imza attığını savunmuş ise de imzanın mağdura ait olmadığının ekspertiz raporu ile tespit edildiği ve mağdurun da belgedeki imzanın kendisine ait olmadığını beyan ettiğinin anlaşılması karşısında, suça konu belgenin dava açıldığı sırada kullanıldığı, bu suretle yüklenen suçun unsurları itibariyle oluştuğu ve sanığın mahkumiyetine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden dosya kapsamına uymayan yetersiz gerekçeyle yazılı şekilde beraatine karar verilmesi, Yasaya aykırı, Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 07.06.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Dava; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 166/3 maddesine dayalı anlaşmalı boşanma istemine ilişkindir. Mahkemece, Türk Medeni Kanunu'nun 166/3. maddesi gereği tarafların anlaşmalı olarak boşanmalarına karar verilmiş olup, davalı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Anlaşmalı boşanma yönünde oluşan karar kesinleşinceye kadar eşlerin bu yöndeki diğer bir ifadeyle gerek boşanmanın mali sonuçları, gerekse çocukların durumu hususunda kabul edilen düzenlemeleri kapsayan irade beyanından dönmesini engelleyici yasal bir hüküm bulunmamaktadır. Bu halde anlaşmalı boşanma davasının "çekişmeli boşanma" (TMK m. 166/1- 2) olarak görülmesi gerekir....

        Dilekçe ekindeki protokolde, tarafların anlaşmalı boşanma protokolü imzaladıkları, protokolün mahkemeye sunulmasıyla işbu davadan feragat etmeyi kabul ve taahhüt ettikleri, kadının yurt dışına çıkacağı ve gidiş masraflarının erkek tarafından karşılanacağı ve tarafların boşanma ve fer'îlerine ilişkin taleplerden feragat ile birlikte birbirlerini ibra ettikleri belirtilmektedir. Davacı kadın, protokol koşullarında davasından feragat ettiğini bildirmiş olup bu feragat beyanı kayıtsız ve şartsız olma niteliğinden yoksundur. Davadan feragat beyanının, kesin ve duraksamaya yer bırakmayacak şekilde açık olması lazımdır. O halde, mahkemece tarafların duruşmaya çağrılarak anlaşmalı boşanma iradeleri olup olmadığı konusunda beyanları alındıktan sonra, hasıl olacak sonuca göre davalı erkek tarafından açılan boşanma davası ile işbu davanın birlikte görülmesi hususu da değerlendirilmek suretiyle, karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi ... görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. VI....

          Temyiz Sebepleri Davalı-davacı vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; tarafların anlaşmalı boşanma protokolü ile kadının oturduğu evin kira ve aidatını erkeğin ödemesi konusunda anlaştıklarını, protokolde kadının evlenmesi halinde kira ve aidatın ödenmeyeceğine dair hüküm bulunmadığını, evde ortak çocukların da yaşadığını, erkeğin ekonomik durumunun çok iyi olduğunu belirterek; anlaşmalı boşanma hükmündeki davalı-davacının oturduğu evin kira ve aidatının davacı-davalı tarafından ödeneceğine dair hükmün kaldırılması yönünden temyiz kanun yoluna başvurmuştur. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, anlaşmalı boşanma ilamındaki kadının oturduğu evin kira ve aidatının boşandığı eşi tarafından ödeneceğine dair hükmün kaldırılmasının yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. 2....

            Temyiz Sebepleri 1.Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde tamamı yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir. 2.Davalı erkek vekili dosyaya anlaşmalı boşanma protokolü sunarak temyiz başvurusunun protokol doğrultusunda yapılmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, protokol doğrultusunda karar verilip verilemeyeceği noktasında toplanmaktadır. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin üçüncü fıkrası. 3.Değerlendirme Davalı erkek vekilinin dosyaya sunduğu anlaşmalı boşanma protokolü içeriğinden boşanma ve fer'îleri, eşya ve ziynet alacağı, mal tasfiyesinden kaynaklı alacaklar ve yargılama giderleri konusunda anlaşmaya vardıkları anlaşılmaktadır....

              -K A R A R- Davacı vekili, davalı borçlu... aleyhine icra takibi yaptıklarını, borcu karşılayacak malı bulunamadığını, borçlunun alacaklısından mal kaçırmak amacıyla taşınmazlarını boşanma protokolü ile diğer davalıya devrettiğini açıklayarak tasarrufların iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davacı tarafın boşanma ilamının iptalini istediği bunun ancak HUMK 446. maddesine göre yargılamanın iadesi ile mümkün olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, İİK.277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Davacı taraf, davalı borçlu...'nin eşi ...'e boşanma protokolü ile tasarrufa konu taşınmazları devrettiğini, bu devir işleminin tarafların anlaşmalı boşanmaları sonucu mahkeme hükmüne bağlandığını açıklayarak, söz konusu tasarrufun iptalini dava etmiştir....

                UYAP Entegrasyonu