Yargılamanın tahkikat aşamasında ise taraflarca imzalanmış karşılıklı olarak birbirinden nafaka, maddi ve manevi tazminat taleplerinin olmadığına dair beyan içeren anlaşmalı boşanma protokolü ibraz edilmiş ise de anlaşmalı boşanma gerçekleşmediğine göre bu beyan yoksulluk nafakası ve tazminat taleplerinden feragat niteliğinde kabul edilemez. Mahkemece davalı tam kusurlu bulunarak boşanmaya karar verildiğine ve bu kusurlu davranışların kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde bulunduğunun ve yapılan sosyal ekonomik durum araştırmasından davacı kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği de anlaşıldığına göre davacı kadın lehine uygun miktarda yoksulluk nafakası (TMK.m.175), maddi ve manevi tazminata (TMK.m.174/1-2) hükmedilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile taleplerin reddi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir. 2-Boşanma veya ayrılık vukuunda çocuk kendisine tevdi edilmemiş taraf gücüne göre onun bakım ve eğitim giderlerine katılmakla yükümlüdür....
davasını kabul etmesi hâlinde, evlilik birliğinin temelinden sarsılmış sayılacağı, bu halde boşanma kararı verilebilmesi için, hakimin tarafları bizzat dinleyerek iradelerinin serbestçe açıklandığına kanaat getirmesinin şart olduğu düzenlenmiştir....
Bu durumda dosya içeriğine, temyizin kapsamına, uyuşmazlığın boşanma protokolü çerçevesinde verilen senetler nedeniyle menfi tesbit istemine ilişkin bulunmasına göre, temyiz inceleme görevi Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca Yargıtay 2. Hukuk Dairesine aittir. Yukarıdaki yasal düzenleme de dikkate alındığında dosyanın görevli Yargıtay 2. Hukuk Dairesine gönderilmesine 29/01/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın iptali K A R A R Mahkeme tarafından yapılan nitelendirmeden de anlaşıldığı üzere taraflar arasındaki uyuşmazlık, boşanma protokolü hükümlerine dayanılarak başlatılan icra takibine itirazdan kaynaklanan itirazın iptali isteğine ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Kanunu 14. maddesi uyarınca Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 19.01.2015 tarih 2015/8 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 22.01.2015 tarihli ve 29244 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (2.)...
Asliye(Aile) Mahkemesinin 2015/1639-1644 e.k. sayılı 08/12/2015 tarihli ilamıyla boşandıklarını, protokol gereği 1.250,00 TL yoksulluk nafakası ödemeyi kabul ettiğini, boşanma sürecinde çalıştığı şirketin iflası nedeniyle işten çıkarıldığını, daha sonra çalıştığı yerdeki maaşının daha düşük olduğunu, anlaşmalı boşanma sırasındaki maaşına güvenerek nafaka miktarını taahhüt ettiğini, kredi borçlarının bulunduğunu, ödeme gücünün olmadığını belirterek yoksulluk nafakasının kaldırılmasına, mümkün olmadığı takdirde aylık 250,00 TL’ye indirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, yoksulluk nafakasının kaldırılma şartlarının oluşmadığını, anlaşmalı boşanma nedeniyle yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, velayeti kendisine bırakılan müşterek çocuklar lehine iştirak nafakası talep edilmediğini, davacının işten ayrıldığı tarihte boşanma davasının açılmadığını savunarak davanın reddini istemiştir....
Taraflar arasındaki evliliğin sona ermesine ilişkin Aliağa Asliye Hukuk Mahkemesinin (Aile Mahkemesi sıfatı ile) 6.3.2007 tarih 2007/17 Esas 2007/76 Karar sayılı boşanma dosyası incelendiğinde; her iki tarafın 9.1.2007 tarihli boşanma protokolü düzenleyerek mahkemeye sundukları, boşanma protokolünde boşanmanın feri niteliğindeki maddi manevi tazminatlar, nafaka ile ilgili anlaşmadan bahsedildiği görülmektedir....
a bildirilecek bir banka hesabına on sekiz yaşını tamamlayıncaya kadar yatırılacağı, ergin olunca çocuğun bu para üzerinde tasarruf edebileceği" taraflarca kararlaştırılmış, protokoldeki bu hüküm boşanma kararına da geçirilmiştir. Davacı, anlaşmalı boşanmaya esas alınan, hakim tarafından da tasdik edilen protokole dayanarak, müşterek çocuğun eğitim giderleri ile ilgili harcamalar için ilamsız icra takibinde bulunmuş, davalının süresi içerisinde bu takibe itiraz etmesi üzerine davacı tarafından itirazın iptali davası açılmış, mahkemece "davacı tarafın talep edebileceği belirli ve somut bir okul ücretinin bulunmadığı dolayısıyla nafakaya ilişkin kararın belirsiz olması, açık ve net olmaması nedeniyle infaz kabiliyetinin olmadığı" gerekçe gösterilerek dava reddedilmiştir. Davalı, hakim tarafından tasdik olunan boşanma protokolü ile, müşterek çocuğun eğitim giderlerini karşılamayı üstlenmiştir. Bu protokoldeki taahhüdü ile bağlıdır....
ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenemeyecek derecede temelinden sarsılmış olduğu gerekçesiyle davacı-karşı davalı erkeğin açtığı boşanma davası kabul edilerek tarafların boşanmalarına karar verilmiştir....
Aile Mahkemesinin 2009/903 Esas sayılı ilamının incelenmesinde; tarafların anlaşmalı boşanma talebinde bulunduğu, mahkemece tarafların boşanmasına, müşterek çocukların velayetinin anneye verilmesine karar verildiği, kararın temyiz edilmeden 09.02.2010 tarihinde kesinleştiği, davacı annenin boşanma davası duruşmasında yoksulluk nafakası talebinden vazgeçtiği anlaşılmaktadır. Mahkemece davacı kadının boşanma davasında yoksulluk nafakası isteminden vazgeçtiği dikkate alınarak yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir....
Değerlendirme Davacı kadın ve davalı erkek; temyiz tarihinden sonra birlikte verdikleri 27.10.2023 tarihli dilekçe ile, anlaşmalı boşanmaya karar verdiklerini ve davaya anlaşmalı boşanma davası olarak devam edilmesi talebinde bulunmuşlar, dilekçe ekinde ise anlaşmalı boşanma protokolünü sunmuşlardır. Bu duruma göre taraflar arasında düzenlenen “anlaşmalı boşanma protokolü” başlıklı belge değerlendirilerek, taraflar duruşmaya çağrılıp bizzat beyanları da alınmak suretiyle bir karar verilmek üzere hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir. VI....