Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, davanın anlaşmalı boşanma davası olarak görülüp görülmeyeceği noktasında toplanmaktadır. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 166 ncı maddesinin üçüncü fıkrası. 3.Değerlendirme Davacı kadın vekilinin dosyaya sunduğu anlaşmalı boşanma protokolü içeriğinden boşanma ve fer'îleri, katkı payı, katılma alacağı, değer artış payı alacağı ve mal alacakları konusunda anlaşmaya vardıkları anlaşılmaktadır. O halde, dosyaya sunulan anlaşmalı boşanma protokolü hükümleri dikkate alınarak ve taraflar duruşmaya çağrılıp bizzat beyanları da alınmak suretiyle boşanma ve fer'îleri ile diğer yönlerden karar verilmek üzere hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir. VI....
Dava; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 166/3 maddesine dayalı anlaşmalı boşanma istemine ilişkindir. Mahkemece, Türk Medeni Kanunu'nun 166/3. maddesi gereği tarafların anlaşmalı olarak boşanmalarına karar verilmiş, davalı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Anlaşmalı boşanma yönünde oluşan karar kesinleşinceye kadar eşlerin bu yöndeki diğer bir ifadeyle gerek boşanmanın mali sonuçları, gerekse çocukların durumu hususunda kabul edilen düzenlemeleri kapsayan irade beyanından dönmesini engelleyici yasal bir hüküm bulunmamaktadır. Bu halde anlaşmalı boşanma davasının "çekişmeli boşanma" (TMK m. 166/1- 2) olarak görülmesi gerekir....
Dosyanın yeniden yapılan incelemesinde, davacı kadın tarafından 23.05.2016 tarihinde taraflarca imzalanan boşanma protokolü eklenilerek anlaşmalı boşanma davası (TMK m. 166/3) açıldığı, sunulan 23.05.2016 tarihli boşanma protokolünde “... aile varlıkları için bugünkü fiyatlarla 200.000 TL ekstra harcama yapmıştır.Varlık No.l’ de kayıtlı mülk satıldığında ... yapacağı tahsilat içinden...’a 200.000 TL’yi ödeyecektir." şeklinde düzenleme yapıldığı, tarafların duruşmada bizzat hazır bulunarak bu protokolü tekrar ettikleri, mahkemece yapılan yargılama sonunda ise tarafların Türk Medeni Kanunun 166/3. maddesi gereğince boşanmalarına karar verildiği, hüküm kısımmın 7. bendinde 200.000 TL mal rejiminden kaynaklı bedelin davalı tarafından davacıya ödenmesine, 8. bendinde de 23.05.2016 tarihli boşanma sözleşmesinin aynen onaylanmasına karar verildiği, boşanma kararının temyiz edilmeksizin 17.06.2016 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar ve velayet yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosya incelendiğinde; taraflarca 01.03.2021 tarihli “Anlaşmalı Boşanma Protokolü” başlıklı protokol sunulmuş olup, protokolde boşanmanın feri hükümlerine ilişkin düzenlemeler bulunduğu, tarafların da bu protokole göre karar verilmesini talep ettikleri anlaşılmıştır. Açıklanan sebeplerle protokol hükümleri dikkate alınarak bir karar verilmek üzere hükmün bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir....
Bölge Adliye Mahkemesi ...Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı erkek tarafından bölge adliye mahkemesi karar tarihinden sonra taraflar arasında ortak olarak düzenlenen 27.12.2021 tarihli anlaşmalı boşanma protokolü doğrultusunda karar verilmesi talepli olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 397.80 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi...
Davacı, boşanma davasındaki beyanında da "...boşanmanın mali ve sosyal sonuçları ile fer’i hükümleri hakkında düzenlemiş olduğumuz protokolü tekrarlayarak boşanmalarına ve bu protokolün tasdikine karar verilmesini talep ettiğini, protokolün 4.maddesindeki 30.000 TL'lik tazminatı vekilinin aldığını, kendisine vereceğini, evden çeyiz eşyalarını aldığını, başkaca eşya talebi olmadığını..." beyan etmiştir. O halde mahkemece; tarafların iddia ve savunmaları ile delilleri, özellikle davacının boşanma davasındaki beyanı ve boşanma protokolü hükümlerine göre davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir." gerekçesi ile bozulmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava; boşanma protokolü hükümlerinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 24.01.2014 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 29.01.2014 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2014 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 2. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 19.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Somut olayda, davacı kadın, Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesi uyarınca boşanma davası açmış, dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşaması tamamlandıktan sonra ön incelemenin duruşmalı yapılmasına karar verilmiş, ön inceleme celsesinde, tarafların sundukları anlaşmalı boşanma protokolü ve aynı tarihli celsedeki beyanlarıyla çekişmeli boşanma davası anlaşmalı boşanma davasına çevrilmiş, mahkemece de taraflarca hazırlanan protokol hükümleri doğrultusunda boşanmalarına karar verilmiş ise de; davalı erkek sunduğu temyiz dilekçesiyle anlaşmalı boşanmaya ilişkin irade beyanından dönmüştür. Gerçekleşen bu durum karşısında, taraflar arasında görülen davanın, Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesi uyarınca çekişmeli boşanma davası olarak tekrardan ele alınması gereği hasıl olmuştur....
Somut olayda, davacı kadın, Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesi uyarınca boşanma davası açmış, dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşaması tamamlandıktan sonra ön incelemenin duruşmalı yapılmasına karar verilmiş, tahkikat celsesinde, tarafların sundukları anlaşmalı boşanma protokolü ve aynı tarihli celsedeki beyanlarıyla çekişmeli boşanma davası anlaşmalı boşanma davasına çevrilmiş, mahkemece de taraflarca hazırlanan protokol hükümleri doğrultusunda boşanmalarına karar verilmiş ise de; davalı erkek sunduğu temyiz dilekçesiyle anlaşmalı boşanmaya ilişkin irade beyanından dönmüştür. Gerçekleşen bu durum karşısında, taraflar arasında görülen davanın, Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesi uyarınca çekişmeli boşanma davası olarak tekrardan ele alınması gereği hasıl olmuştur....
Temyiz Sebepleri 1.Davacı- karşı davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; nafakaların ve manevi tazminatın miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir. 2.Davalı- karşı davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; her iki boşanma davası ve fer'ileri yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir. 3.Davalı- karşı davacı erkek vekili 22.12.2023 havale tarihli dilekçe ile, tarafların anlaşmalı boşanma protokolü hazırladıklarını, ekteki protokol uyarınca tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık; temyiz aşamasında sunulan 01.12.2023 tarihli anlaşmalı boşanma protokolü uyarınca karar verilmesinin mümkün bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır. 2....