Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı vekili, mahkemenin ret yönünde kurmuş olduğu hükmün yerinde olmadığını, alacağa dayanak teşkil eden protokolün anlaşmalı boşanma protokolü olmadığını, davalının bu protokolü boşanma dosyasına sunmasından sonra protokol çerçevesinde hareket etmeyerek çekişmeli olarak boşanma davasına devam ettiğini ancak protokolde yer alan kayıtsız şartsız borç ikrarının gerçekte davalının müvekkiline borcu olup olmadığının araştırılmadan ve bu yöndeki deliller toplanmadan karar verilmesinin yerinde olmadığını, mahkemenin, anlaşmalı boşanma için hazırlanan protokolün hükmü kalmadığından bahisle protokolde yer alan beyan ve miktara dayanarak alacak davasının açılamayacağı yönündeki gerekçesinin yerinde olmadığını beyan ederek istinaf talebinde bulunmuştur. GEREKÇE : Dava, boşanma protokolünde davalının davacıya ödemeyi kabul ettiği iddia edilen bedele yönelik olarak açılan alacak davasıdır....

Davacı vekili, mahkemenin ret yönünde kurmuş olduğu hükmün yerinde olmadığını, alacağa dayanak teşkil eden protokolün anlaşmalı boşanma protokolü olmadığını, davalının bu protokolü boşanma dosyasına sunmasından sonra protokol çerçevesinde hareket etmeyerek çekişmeli olarak boşanma davasına devam ettiğini ancak protokolde yer alan kayıtsız şartsız borç ikrarının gerçekte davalının müvekkiline borcu olup olmadığının araştırılmadan ve bu yöndeki deliller toplanmadan karar verilmesinin yerinde olmadığını, mahkemenin, anlaşmalı boşanma için hazırlanan protokolün hükmü kalmadığından bahisle protokolde yer alan beyan ve miktara dayanarak alacak davasının açılamayacağı yönündeki gerekçesinin yerinde olmadığını beyan ederek istinaf talebinde bulunmuştur. GEREKÇE : Dava, boşanma protokolünde davalının davacıya ödemeyi kabul ettiği iddia edilen bedele yönelik olarak açılan alacak davasıdır....

Dilekçe ekindeki protokolde, tarafların anlaşmalı boşanma protokolü imzaladıkları, protokolün mahkemeye sunulmasıyla işbu davadan feragat etmeyi kabul ve taahhüt ettikleri, kadının yurt dışına çıkacağı ve gidiş masraflarının erkek tarafından karşılanacağı ve tarafların boşanma ve fer'îlerine ilişkin taleplerden feragat ile birlikte birbirlerini ibra ettikleri belirtilmektedir. Davacı kadın, protokol koşullarında davasından feragat ettiğini bildirmiş olup bu feragat beyanı kayıtsız ve şartsız olma niteliğinden yoksundur. Davadan feragat beyanının, kesin ve duraksamaya yer bırakmayacak şekilde açık olması lazımdır. O halde, mahkemece tarafların duruşmaya çağrılarak anlaşmalı boşanma iradeleri olup olmadığı konusunda beyanları alındıktan sonra, hasıl olacak sonuca göre davalı erkek tarafından açılan boşanma davası ile işbu davanın birlikte görülmesi hususu da değerlendirilmek suretiyle, karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi ... görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. VI....

    Temyiz Sebepleri Davalı-davacı vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; tarafların anlaşmalı boşanma protokolü ile kadının oturduğu evin kira ve aidatını erkeğin ödemesi konusunda anlaştıklarını, protokolde kadının evlenmesi halinde kira ve aidatın ödenmeyeceğine dair hüküm bulunmadığını, evde ortak çocukların da yaşadığını, erkeğin ekonomik durumunun çok iyi olduğunu belirterek; anlaşmalı boşanma hükmündeki davalı-davacının oturduğu evin kira ve aidatının davacı-davalı tarafından ödeneceğine dair hükmün kaldırılması yönünden temyiz kanun yoluna başvurmuştur. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, anlaşmalı boşanma ilamındaki kadının oturduğu evin kira ve aidatının boşandığı eşi tarafından ödeneceğine dair hükmün kaldırılmasının yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. 2....

      -K A R A R- Davacı vekili, davalı borçlu... aleyhine icra takibi yaptıklarını, borcu karşılayacak malı bulunamadığını, borçlunun alacaklısından mal kaçırmak amacıyla taşınmazlarını boşanma protokolü ile diğer davalıya devrettiğini açıklayarak tasarrufların iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davacı tarafın boşanma ilamının iptalini istediği bunun ancak HUMK 446. maddesine göre yargılamanın iadesi ile mümkün olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, İİK.277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Davacı taraf, davalı borçlu...'nin eşi ...'e boşanma protokolü ile tasarrufa konu taşınmazları devrettiğini, bu devir işleminin tarafların anlaşmalı boşanmaları sonucu mahkeme hükmüne bağlandığını açıklayarak, söz konusu tasarrufun iptalini dava etmiştir....

        Dava; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 166/3 maddesine dayalı anlaşmalı boşanma istemine ilişkindir. Mahkemece, Türk Medeni Kanunu'nun 166/3. maddesi gereği tarafların anlaşmalı olarak boşanmalarına karar verilmiş olup, davalı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Anlaşmalı boşanma yönünde oluşan karar kesinleşinceye kadar eşlerin bu yöndeki diğer bir ifadeyle gerek boşanmanın mali sonuçları, gerekse çocukların durumu hususunda kabul edilen düzenlemeleri kapsayan irade beyanından dönmesini engelleyici yasal bir hüküm bulunmamaktadır. Bu halde anlaşmalı boşanma davasının "çekişmeli boşanma" (TMK m. 166/1- 2) olarak görülmesi gerekir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava; boşanma protokolü hükümlerinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 24.01.2014 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 29.01.2014 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2014 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 2. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 19.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar ve velayet yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosya incelendiğinde; taraflarca 01.03.2021 tarihli “Anlaşmalı Boşanma Protokolü” başlıklı protokol sunulmuş olup, protokolde boşanmanın feri hükümlerine ilişkin düzenlemeler bulunduğu, tarafların da bu protokole göre karar verilmesini talep ettikleri anlaşılmıştır. Açıklanan sebeplerle protokol hükümleri dikkate alınarak bir karar verilmek üzere hükmün bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir....

            Bölge Adliye Mahkemesi ...Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı erkek tarafından bölge adliye mahkemesi karar tarihinden sonra taraflar arasında ortak olarak düzenlenen 27.12.2021 tarihli anlaşmalı boşanma protokolü doğrultusunda karar verilmesi talepli olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 397.80 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi...

              Dosyanın yeniden yapılan incelemesinde, davacı kadın tarafından 23.05.2016 tarihinde taraflarca imzalanan boşanma protokolü eklenilerek anlaşmalı boşanma davası (TMK m. 166/3) açıldığı, sunulan 23.05.2016 tarihli boşanma protokolünde “... aile varlıkları için bugünkü fiyatlarla 200.000 TL ekstra harcama yapmıştır.Varlık No.l’ de kayıtlı mülk satıldığında ... yapacağı tahsilat içinden...’a 200.000 TL’yi ödeyecektir." şeklinde düzenleme yapıldığı, tarafların duruşmada bizzat hazır bulunarak bu protokolü tekrar ettikleri, mahkemece yapılan yargılama sonunda ise tarafların Türk Medeni Kanunun 166/3. maddesi gereğince boşanmalarına karar verildiği, hüküm kısımmın 7. bendinde 200.000 TL mal rejiminden kaynaklı bedelin davalı tarafından davacıya ödenmesine, 8. bendinde de 23.05.2016 tarihli boşanma sözleşmesinin aynen onaylanmasına karar verildiği, boşanma kararının temyiz edilmeksizin 17.06.2016 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır....

                UYAP Entegrasyonu