Hukuk Dairesinin 2021/125 Esas 2021/104 Karar sayılı kararı ile ilamlı takip yapılamayacağına karar verildiğini, davacının ilamsız takip yoluna gittiğini ve itirazın kaldırılması davasında ise boşanma protokolüne dayandığını, mahkemece de itirazın kaldırılmasına karar verildiğini, boşanma protokolünün dava konusu taşınmaza ilişkin maddesinin boşanma davası içerisinde değiştirildiğini ve bu hükmün hakim tarafından onaylandığının kabulünün mümkün olmadığını, boşanma protokolünün 4. maddesinin geçersiz olduğunu, geçersiz protokole dayanılarak itirazın kaldırılmasına karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, boşanma protokolünün İİK'nun 68.maddesi anlamında itirazı kaldırmaya yara belge olarak kabul edilmesinin yerinde olmadığını, davacının iddiasını dayandırdığını boşanma protokolünün kayıtsız şartsız borç ikrarının içermediğini ve taşınmazın satılması veya satılmaması gibi şartların yer aldığını, kabul anlamına gelmemekle birlikte boşanma protokolünün İİK'nun 68.maddesindeki belgelerden...
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların Konya 6.Aile Mahkemesinin 2020/467 esas sayılı dosyası ile anlaşmalı olarak boşandıklarını, anlaşmalı boşanma protokolünün 5.maddesi gereğince davalı üzerine kayıtlı bulunan Konya İli Selçuklu İlçesi Sille Mahallesi 28350 Ada 3 Parselde bulunan 11 nolu bağımsız bölümün satışının boşanmadan sonra yapılacağı ve bedelinin taraflar arasında paylaşılacağının kararlaştırılmasına rağmen davalının taşınmazın satışını yapmadığını belirterek taşınmazın değerinin tespiti ile yarısının faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemenin 16/02/2021 tarihli ara kararı ile, dava konusu taşınmazın üzerine ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmiş ve davalının itirazı üzerine 21/09/2021 tarihli ara karar ile itirazın reddine karar verilmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava TMY. 166/3 gereği anlaşmalı boşanmaya ilişkindir. Mahkemece, Türk Medeni Yasası'nın 166/3. maddesi gereği tarafların anlaşmalı olarak boşanmalarına karar verilmiş, davalı koca tarafından hükmün tamamı yönünden istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Anlaşmalı boşanma yönünde oluşan karar kesinleşinceye kadar eşlerin bu yöndeki diğer bir ifadeyle gerek boşanmanın mali sonuçları, gerekse çocukların durumu hususunda kabul edilen düzenlemeleri kapsayan irade beyanından dönmelerini engelleyici yasal bir hüküm bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki anlaşmanın bozulması ile anlaşmalı boşanma hükmü bütünüyle geçersiz hale gelir. Bu halde anlaşmalı boşanma davasının "çekişmeli boşanma" (TMY m. 166/1- 2) olarak görülmesi gerekir....
boşanma protokolünün muğlak olduğunu belirterek, hükmün tamamı yönünden İlk Derece Mahkemesinin kararının lehine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava TMY. 166/3 gereği anlaşmalı boşanmaya ilişkindir. Mahkemece, Türk Medeni Yasası'nın 166/3. maddesi gereği tarafların anlaşmalı olarak boşanmalarına karar verilmiş, davalı koca tarafından hükmün tamamı yönünden istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Anlaşmalı boşanma yönünde oluşan karar kesinleşinceye kadar eşlerin bu yöndeki diğer bir ifadeyle gerek boşanmanın mali sonuçları, gerekse çocukların durumu hususunda kabul edilen düzenlemeleri kapsayan irade beyanından dönmelerini engelleyici yasal bir hüküm bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki anlaşmanın bozulması ile anlaşmalı boşanma hükmü bütünüyle geçersiz hale gelir. Bu halde anlaşmalı boşanma davasının "çekişmeli boşanma" (TMY m. 166/1- 2) olarak görülmesi gerekir. Somut olayda tarafların anlaşmalı olarak boşanmalarına karar verilmiş, ancak davalı kocanın anlaşmalı boşanmaya yönelik kararından vazgeçmesi nedeniyle davanın hukuksal niteliği değişmiştir....
Dava; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 166/3 maddesine dayalı anlaşmalı boşanma istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, Türk Medeni Kanunu'nun 166/3. maddesi gereği tarafların anlaşmalı olarak boşanmalarına karar verilmiş, davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Anlaşmalı boşanma yönünde oluşan karar kesinleşinceye kadar eşlerin bu yöndeki diğer bir ifadeyle gerek boşanmanın mali sonuçları, gerekse çocuğun durumu hususunda kabul edilen düzenlemeleri kapsayan irade beyanından dönmesini engelleyici yasal bir hüküm bulunmamaktadır. Bu halde anlaşmalı boşanma davasının "çekişmeli boşanma" (TMK m. 166/1- 2) olarak görülmesi gerekir....
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde; tarafların 04.03.2003 tarihinde evlendiklerini ve aralarındaki geçimsizlik sebebiyle Yığılca Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2019/130 Esas 2019/138 Karar sayılı kararı ile 05.09.2019 tarihinde anlaşmalı olarak boşandıklarını, kararın kesinleştiğini, anlaşmalı boşanma protokolünün 4 no'lu maddesinde davalının Düzce İli Merkez İlçesi Kültür Mah. 3 ada 66 parsel 3 no'lu bağımsız bölümdeki hissesini ...’a devretmesi hususunda da anlaştıklarını, gerekçeli kararın 6 no'lu hüküm kısmında “davalı ......
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 19/07/2022 NUMARASI : 2022/548 ESAS 2022/586 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Anlaşmalı)) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; boşanma hususunda tarafların anlaştıklarını beyan ederek protokol hükümleri doğrultusunda boşanmalarına karar verilmesini talep etmiştir....
Somut olayda; takibe dayanak yapılan ilam; bağımsız bölüm 5'de kain daire vasfındaki taşınmazın alımı ücreti yönüyle anlaşmalı boşanma protokolünün onaylanması niteliğinde olup, kurulan hüküm eda niteliğinde değildir. Her ne kadar dayanak ilamda onaylanmasına karar verilen protokolde bu giderlerin borçlu davacı tarafından ödeneceği yazılı ise de protokole ilişkin bu kısım mahkemece verilmiş ve ödemeye ilişkin bir karar değildir. Mahkemece bir işin yapılmasına ilişkin olmak üzere verilen eda hükmü içeren kararlar ilamlı icraya konu edilebilir. Takibe dayanak ilam, anlaşmalı boşanma protokolünün onaylanması mahiyetinde olup, taşınmaz alım ücreti yönüyle ilamlı icra takibine konu edilemeyeceği anlaşıldığından, ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, ileri sürülen istinaf sebepleri yerinde olmadığından, davalının istinaf başvurusunun HMK'nun 353- (1)-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerektiği anlaşılmıştır....
İlk derece Mahkemesi; takibe dayanak yapılan ilamın, anlaşmalı boşanma protokolünün onaylanması niteliğinde olduğu, kurulan hüküm eda niteliğinde olmadığı, her ne kadar dayanak ilama esas alınan protokolde Beykoz İlçesinde bulunan taşınmazın satılacağı tarihe kadar taşınmazın kiralanması halinde kira bedelinin tamamının Emina Sandal'a ödeneceği yazılı ise de, protokolün bu kısmında mahkemece verilmiş ve ödemeye ilişkin bir karar olmadığı, mahkemece bir işin yapılmasına ilişkin olmak üzere verilen eda hükmü içeren kararların ilamlı icraya konu edilebileceği, takibe dayanak ilamın, anlaşmalı boşanma protokolünün onaylanması mahiyetinde olup, ilamlı icra takibine konu edilemeyeceği, takibe konu kısmının eda hükmü içermediği gerekçesiyle takibin iptaline karar vermiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde; müvekkili lehine hükmedilen vekalet ücretinin düşük olduğunu beyanla kararın bu yönden kaldırılmasını talep etmiştir....