Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İstemli)|Marka (Manevi Taz....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde davacı vekili davacının küfus kaydında "..." olarak yazılı anne adının "..." olarak düzeltilmesini istemiştir. Mahkemece davanın idari yargı yerinde görülmesi gerektiğinden mahkemenin görevsizliğine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dava dilekçesinde davacı vekili, müvekkili ... ...'in annesinin adının "..." olmasına karşın Yeşilova Nüfus Müdürlüğü tarafından "..." olarak değiştirildiğini oysa tüm resmi işlemlerde davacının anne adının ... olarak geçtiğini ileri sürerek annesinin nüfus kaydındaki "..." adının "..." olarak düzeltilmesine karar verilmesini istemiştir....

    ın hanesine nakli ile anne ve baba adının düzeltilmesini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulü ile, davacının ...'ın aile kaydından çıkarılmadan aynı kayıt üzerinde ... olan ana adının ..., ... olan baba adının iptal edilerek baba hanesinin boş bırakılmasına nüfus kaydının bu şekilde düzeltilmesine karar verilmiştir. Oysa; 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunun Aile Kütüklerinde Bulunması Gereken Kişisel Bilgiler başlıklı 7. maddesinin 1. bendinin (c) fıkrasına göre baba adının yazılması ve Nüfus Hizmetleri Kanununun uygulanmasına ilişkin Yönetmeliğin 23. maddesinin birinci bendine göre de evlilik dışında doğan çocuğun anasının bekarlık hanesine, anasının soyadı ve onun bildireceği baba adı ile tescil edilmesi gerektiği halde, davalı ... kaydı üzerinden ... olan ana adının ... olarak değiştirilmesi ve baba isminin de iptal edilerek boş bırakılması doğru görülmemiştir....

      Dosya içindeki bilgi ve belgelerden, davacıya ait doğum tutanağında adının "Hafise" olduğu, bu doğum tutanağına göre düzenlenen baba hanesindeki kaydında "..." olarak yazıldığı, davacının evlenerek geldiği eşi hanesinde ise adının kayıtlara "..." olarak geçtiği görülmüştür. Hernekadar halen kullanılmakta olan açık nüfus kaydında adı ... olarak geçiyorsa da, esas olan kök kayıtlar olup, açık kayıtlar her zaman doğum tutanağına göre düzeltilebilir. Davacının adının ... olarak bilindiği de dosya kapsamı ile sabit olduğundan mahkemece bu açıklamalar doğrultusunda kök kayıtlar esas alınıp davacının adının "..." olarak düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken, nüfus kaydında "..." yazdığı gerekçesi ile davanın reddi doğru görülmemiştir....

        nün soyadı ve baba adının yazılı olmadığını, oysa nüfus kaydında ... ...'nün baba adının ... olduğunu , yani dava konusu taşınmazın tapu kaydında hissedar olan murisinin adı soyadının ve baba adının İsmail oğlu ... olması gerekirken her nasılsa Molla ... olarak tapuya tescil edildiğini ileri sürerek 2 parsel sayılı taşınmazda hissedar olan ... ...'nün adı soyadı ve baba adının nüfus kaydına göre ... oğlu ... olarak düzeltilmesine ve bu şekilde tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili, bu tür davalarda kayıt maliki ile ismi düzeltilecek kişinin aynı kişi olduğunun gerekli nüfus ve kolluk araştrmaları yapılarak tespit edilmesi gerektiğini belirterek bu araştırmalar ile davanın kanıtlanmasını ,aksi halde davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, mahkemenin görevsizliğine karar verilerek dosya ......

          'nin de ... adı ile 17.09.1957 doğumlu olarak ...,... 1'e kendi çocukları gibi nüfusa kayıt ettirdiklerini, böylece mükerrer kayıtlı olduğunu ileri sürerek mükerrer kaydın iptali ile adının ..., baba adının ... ana adının ... olarak düzeltilmesini istemiş; mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın kabulü ile ...,... Hane No:35'de nüfusa kayıtlı ...,...,... doğumlu ...'a ait mükerrer kaydın iptaline karar verilmiştir. Dosya içinde bulunan bilgi ve belgelerden, davacının hem babasının hem de amcasının nüfusuna kayıt edildiği konusundaki mahkemenin tespitinde ve bu kaydın iptalinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır....

            Bu tapu kayıtlarına göre Müvekkilim Yaşar'ın babası İbrahim, onun babası İbrahim, onun babası da MUSTAFA'dır.Sayın Mahkeme müvekkilimin büyük dedesinin adının Mustafa olduğu bu kadar açık seçik ortada iken gerekli bilgi ve belgeler gün gibi açık iken yukarıda belirttiğimiz konu ile alakalı olmayan yetersiz ve eksik gerekçe ile davanın reddine karar vermesi usul ve yasaya aykırıdır.Yine Nüfus kayıtlarına bakıldığında, tapu kayıtları ile büyük benzerlik arzetmektedir. Müvekkilimin dedesi İbrahim'in anne adının Ayşe olması da büyük bir delil olup baba adının Muzaffer yazılması büyük ihtimalle okuma veya yazma hatasıdır. Toplanan delillerle ve dosya kapsamına göre, müvekkilimin dedesi Mustafa oğlu İbrahim Ayvaz'ın, gerçekte Mustafa olan baba adının zuhulen Muzaffer yazıldığından Mustafa oğlu İbrahim Ayvaz olarak düzeltilerek nüfusa tescili gerekirdi....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı dava dilekçesinde, ... olan adının ... ... olarak düzeltilmesini istemiş, mahkemece davacının adının "..." olarak düzeltilmesine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı dava dilekçesinde; ... adını kullanmasına karşın nüfus kayıtlarında "..." olarak yer alan adı nedeni ile resmi ve özel hayatında zor durumda kaldığını ileri sürerek, ... olan adına "..." adının eklenmesini istemiştir. Mahkemece davacının ... olan adının "..." olarak düzeltilmesine karar verilmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Yasasının 27. maddesi hükmüne göre adın ve soyadın düzeltilmesi haklı nedenlere dayanılarak hakimden istenebilir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı dava dilekçesinde, ... olan adının ... ... olarak düzeltilmesini istemiş, mahkemece davacının adının "..." olarak düzeltilmesine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı dava dilekçesinde; ... adını kullanmasına karşın nüfus kayıtlarında "..." olarak yer alan adı nedeni ile resmi ve özel hayatında zor durumda kaldığını ileri sürerek, ... olan adına "..." adının eklenmesini istemiştir. Mahkemece davacının ... olan adının "..." olarak düzeltilmesine karar verilmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Yasasının 27. maddesi hükmüne göre adın ve soyadın düzeltilmesi haklı nedenlere dayanılarak hakimden istenebilir....

                ın anne adının düzeltilmesini istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde, davacının annesi ...'nin ikinci evliliğinden olma oğlu ...'ın nüfus kaydına anne adının ... olarak yazıldığını bildirerek, yanlış yazılan ... adının silinerek ...'ın anne adının ... olarak düzeltilmesini istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Nüfus kayıtlarındaki düzeltme davaları kamu düzeni ile yakından ilgili olup, mahkemeler hiçbir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorundadır. Somut olayda ...'ın anne adının ... olarak düzeltilmesi durumunda, ...'nin davacı dışındaki mirasçılarının hukuku da etkileneceğinden, ...'...

                  UYAP Entegrasyonu