ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 12/11/2020 NUMARASI : 2020/146 ESAS, 2020/391 KARAR DAVA KONUSU : Kamulaştırma (Taşınmazın Tescili İstemli) KARAR : Milas 3....
Dava; nüfus (ana-baba adının düzeltilmesi/değiştirilmesi istemli) talebine ilişkindir. İlk derece mahkemesinde yapılan yargılama neticesinde davanın reddine karar verilmiş, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Nüfus kayıt düzeltim davaları şahsa bağlı bir hakkın kullanılması niteliğinde olduğundan bu hususta vekile özel yetki verilmiş olması zorunludur. (HMK m. 74) Vekil, açıkça yetki verilmemişse nüfus kayıt düzeltim davası açamaz, açılmış olan davayı takip edemez. Dosyanın incelenmesinde davacı vekilince ibraz edilen vekaletnamenin okunaklı olmadığı ve HMK'nın 74. maddesinde belirtilen şekilde özel yetkinin tespit edilemediği anlaşılmaktadır....
Dava; nüfus (ana-baba adının düzeltilmesi/değiştirilmesi istemli) talebine ilişkindir. İlk derece mahkemesinde yapılan yargılama neticesinde davanın reddine karar verilmiş, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Nüfus kayıt düzeltim davaları şahsa bağlı bir hakkın kullanılması niteliğinde olduğundan bu hususta vekile özel yetki verilmiş olması zorunludur. (HMK m. 74) Vekil, açıkça yetki verilmemişse nüfus kayıt düzeltim davası açamaz, açılmış olan davayı takip edemez. Dosyanın incelenmesinde davacı vekilince ibraz edilen vekaletnamenin okunaklı olmadığı ve HMK'nın 74. maddesinde belirtilen şekilde özel yetkinin tespit edilemediği anlaşılmaktadır....
whois (sahip) bilgileri kontrol edildiğinde bu alan adının 01-11-1994 tarihinin kayıt olunduğunu, alan adı sahibinin “...” isimli firma adına kayıtlı olduğuna dair bilgilerin gözüktüğünü, sadece alan adının sahipliğinden yola çıkılarak internet sitelerinin gerek alan adı gerçek sahiplerine gerek internet sitesi gerçek içerik ve hizmet sağlayıcılarına erişmenin bazen mümkün olamadığını, davaya konu bahsi geçen “...” alan adının ......
"Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinden, 19.05.2014 doğumlu çocuğun "İlhan" adı ile nüfusa tescil edildiği, çocuğun anne-babasının 08.11.2015 tarihinde boşandıkları, çocuğun velayetinin davacı anneye verildiği, 26.04.2016 tarihinde incelemeye konu davanın açıldığı, bozma ilamı sonrası davaya dahil edilen babanın çocuğun adının değiştirilmesine muvafakat etmediği, davacı tanıklarının davacı iddiaları doğrultusunda, davalı baba tanıklarının ise davalının savunmalarını doğrular şekilde beyanda bulundukları anlaşılmaktadır..........Somut uyuşmazlık yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda değerlendirildiğinde, boşanmaya sebep olan olaylarda davalının babası İlhan'ın etkisi olmasının çocuğun adının değiştirilmesi için haklı neden oluşturmayacağı, dinlenen taraf tanık beyanlarına göre ise davacı ve çevresinde çocuğun adının "Onur" olarak; davalı ve çevresi tarafından ise "İlhan" olarak kullanıldığı, özel bir neden olmadığı müddetçe takdiri delil niteliğinde olan tanık beyanlarına...
adının Nasuh olduğunu, tapu memurları tarafından yapılan bu hata neticesinde müvekkilinin resmi işlemler yapmakta zorlandığını belirtmiş ve tapu kaydında baba adı hanesinde geçe ismin Nasuh olarak değiştirilmesini talep etmiştir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 02/02/2022 NUMARASI : 2021/560 ESAS 2022/12 KARAR DAVA KONUSU : Nüfus (Doğum Yerinin Düzeltilmesi İstemli) KARAR : İstinaf yoluna başvuran davalının istinaf başvurusu üzerine Küçükçekmece 8. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/560 esas sayılı dosyası ve dava dosyasında verilen 02/02/2022 tarih ve 2022/12 Karar sayılı gerekçeli kararı incelendi. Ön inceleme raporunda belirtildiği üzere dosyada ön inceleme sonucu karar verilecek nitelikte bir eksikliğin bulunmadığı ve HMK 353. maddesi uyarınca duruşma yapılmaksızın usul yönünden incelenebileceği anlaşılmakla, dosya ve HMK 354. maddesi uyarınca yapılan görevlendirme gereği sunulan inceleme raporu incelendi....
FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ ESAS NO: 2017/54 Esas KARAR NO: 2021/28 DAVA: Marka (Tecavüzün Mevcut Olmadığının Tespiti İstemli) DAVA TARİHİ: 20/03/2017 KARAR TARİHİ: 18/02/2021 Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan tecavüzün mevcut olmadığının tespiti istemli marka davasının yapılan açık yargılama sonucunda; İSTEM / Davacı vekili dava dilekçesini duruşmada tekrarla; müvekkilinin tekstil piyasasında ve özellikle ---- ----faaliyet göstermekte olduğunu, işleyerek satışa sunduğu----- ilgili alanda yaygın olarak bilinen ve tanınan saygın bir ---- olduğunu, müvekkilinin ticari faaliyeti kapsamında kullandığı markalardan biri olan ---ibareli markasını ---- markası kapsamında tescil ettirerek --- tarihinden itibaren koruma altına aldığını, dava konusu ---- adının müvekkilinin adına tescilli olduğunu, şirketin ----------- sunulan ürünlerin tüketiciye ulaştırılmasından oluştuğunu, davalıların, müvekkilinin fiili kullanımının tamamen kendi marka hakkı kapsamında kalmasına rağmen...
Dosyaya kazandırılan nüfus kayıtlarına göre, Hereç olduğu iddia edilen Hatice Kökalan'ın baba adının Ahmet olduğu, Hatice Kökalan'ın eşi Yusuf Sıtkı Kökalan'ın baba adının Şemsettin, anne adının Döne olduğu, Lamia Küfrevi'nin baba adının Şemsettin, anne adının Zeynep olduğu, Yusuf Sıtkı Kökalan ile Lamia Küfrevi'nin baba adlarının aynı olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece belirtilen bilgiler çerçevesinde, dinlenen tanık beyanının davacıyı doğruladığı dikkate alınarak Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü'nden Sıtkı karısı Hereç, Hatice Kökalan, Lamia Küfrevi, Sıtkı Kökalan hakkında ayrıntılı bilgilerin istenmesi ve kolluk araştırması yapılarak Sıtkı karısı Hereç ile Hatice Kökalan'ın aynı kişi olup olmadığının tespit edilip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, mahkeme kararı kaldırılarak HMK 353/1- a-6 maddesi uyarınca aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Nüfusta kayıtlı anne ve baba adının gerçeği yansıtmadığı ve bu nedenle gerçek anne ve baba adının yazılması istemi ile açılacak ve nüfusa kayıtlı bulunan hanenin de değiştirilmesi sonucunu doğuracak davalar da, esasen iki iddia bulunmaktadır. Bunlardan bir tanesi, çocuğun kayden anne olan kadından değil, başka bir anneden doğduğu; İkincisi ise, kayden baba olarak gözüken kişinin genetik baba olmadığı iddiasıdır. Bu davada, kayden anne gözüken kişinin çocuğu doğurmadığı, genetik annenin başka bir kadın olduğunun tespit edilmesi halinde, yukarıda sözü edilen babalık karinesi aksi yönde işleyecek ve "genetik Annenin kocası olmayan" kayden babanın, babalık sıfatı kendiliğinden ortadan kalkacaktır....