Gıda Ticaret A.Ş. isimli şirkete, bilgisi ve rızası dışında 15.06.2010 tarih ve 93 sayılı şirket genel kurulu kararıyla şirket hissedarları ... ve ...'un imzaları da taklit edilerek sanık ve haklarında ek kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilen ... ve ... imzaları ile üç yıllığına dışarıdan müdür olarak atandığının iddia edildiği olayda; Şirket ana sözleşmesi temin edilerek suç tarihinde müdür atanması için sahte olduğu iddia edilen imzalar dışında kalan sanık ile ... ve ...'...
Türk Medeni Kanununun 312. maddesinde “Küçük, gelecekte evlat edinilmek amacıyla bir kuruma yerleştirilir ve ana ve babadan birinin rızası eksik olursa, evlat edinenin veya evlat edinmede aracılık yapan kurumun istemi üzerine ve kural olarak küçüğün yerleştirilmesinden önce, onun oturduğu yer mahkemesi bu rızanın aranıp aranmamasına karar verir. Diğer hallerde, bu konudaki karar evlat edinme işlemleri sırasında verilir.” hükmü düzenlenmiştir. Çocuk hakkında koruma kararı alınıp kuruma yerleştirildiğine göre ana ve baba rızasının aranmamasının evlat edinme davası içinde değerlendirilmesi gerektiğinden açılan bu davanın reddi yerine kabulü doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 17.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Kat maliklerinden biri bütün kat maliklerinin 4/5 yazılı rızası olmadıkça ana gayrimenkulün ortak yerlerine inşaat, onarım, tesis, değişik renkte dış badana veya boya yaptıramaz. Tavan, taban veya duvar ile birbirine bağlantı bulunan bağımsız bölümlerin bağlantılı yerlerinde bu bölüm maliklerinin ortak rızası ile ana yapıya zarar vermeyecek onarım, tesis ve değişiklik yapılabilir. Somut olayda ise 13/06/2015 tarihli olağan toplantıda tutanağın 10. maddesinde dış cephelerin kapsamlı tadilatı, bakımın onarımının yapılması, çatı mebranlarının yenilenmesi, iç boyalarının yapılması ve tutanağın 12.maddesinde blok girişlerinin bakım, onarım ve tadilat işleri yapılmasına yönelik kararlar 423 bağımsız bölümlü taşınmazdaki 146 oyla alınmış olduğundan KMK'nın 19/2. maddesine göre karar yeter sayısı sağlanmadığından bu toplantıda alınan 10 ve 12. maddelerinde belirtilen kararların iptaline karar verilmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dosyadaki yazılar , kararın dayandığı deliller, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kanuni gerektirici nedenler dikkate alındığında; Davacı vekili dava dilekçesinde, kurumda koruma altında bulunan küçüğün evlat edinilmesinde ana baba rızasının aranmamasına karar verilmesini istemiş; mahkemece, duruşma yapmadan, evlat edinmede ana baba rızası aranmaması kararının ileride açılacak evlat edinme davası içinde istenebileceğinden dinlenebilme koşulu bulunmayan davanın reddine karar verilmiştir....
Dava, ana taşınmazın teknik olarak güçlendirilmesinin mümkün olup olmadığının tespiti ile davacıya bu işlem için avans toplayarak güçlendirme yapma yetkisi verilmesi istemine ilişkindir. 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 19. maddesine göre kat malikleri, ana taşınmazın bakımı ve mimarî durumu ile güzelliğini ve sağlamlığını titizlikle korumaya mecbur olup anataşınmazın acilen onarılması gerektiğinin veya güçlendirilmesinin zorunlu olduğunun mahkemece tespit edilmesi halinde, bu onarım ve güçlendirmenin projesine ve tekniğine uygun biçimde yapılması konusunda kat maliklerinin rızası aranmamaktadır....
un maliki olduğu 4 nolu bağımsız bölüme ilişkin herhangi bir projeye aykırılığın olmadığı, davalı-karşı davacı tarafından taşınmaza ilişkin yapılan harcamalar hususunda Kat Mülkiyeti Kanunu 19/2. maddesi gereği kat maliklerinin 4/5'inin yazılı rızası olmadıkça 1 kat malikinin ana gayrimenkulün ortak yerlerinde inşaat onarım, tesis, değişik renkte dış badana ve boya yaptıramayacağı hususunun düzenlendiği, davalı-karşı davacının, davacı-karşı davalıların yazılı rızası aldığına ilişkin herhangi bir delil ibraz etmediği, ortak yerlerde ana yapıya veya bağımsız bölümlere zarar veren ve acilen onarılması gereken ana yapının güçlendirilmesinin zorunlu olduğu acil bir durumun bulunmadığı gibi buna ilişkin mahkemece yapılmış bir tespitin de söz konusu olmadığı, davalının kat maliklerinin rızasını almaksızın yapmış olduğu harcamaları kat maliklerinden talep edemeyeceği gerekçesiyle, davalı ... hakkında açılan davanın kabulüne, davacı-karşı davalılar ... ve ... aleyhine açılan onarım masraflarına...
Davacılar tarafından 04/02/2016 doğumlu küçük T4n evlat edinilmesi kararı verilmesi istemiyle dava açıldığı, yapılan yargılama sonucunda ilk derece mahkemesi tarafından, küçük T4n nüfus kaydında annesi olarak gözüken Hasret Şahin'e husumetin yöneltilmediği ve ayrıca ana baba rızası aranmamasına ilişkin kararın görevsiz mahkemece verildiği ve anne Hasret Şahin'e tebliğ edilmediği gerekçesiyle pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verildiği, kararın davacılar tarafından istinaf edildiği anlaşılmıştır. Türk Medeni Kanunu 309. Madde, "Evlat edinme, küçüğün ana ve babasının rızasını gerektirir. Rıza, küçüğün veya ana ve babasının oturdukları yer mahkemesinde sözlü veya yazılı olarak açıklanarak tutanağa geçirilir. Verilen rıza, evlât edinenlerin adları belirtilmemiş veya evlât edinenler henüz belirlenmemiş olsa dahi geçerlidir." yasanın 310. maddesinde ise, "Rıza, küçüğün doğumunun üzerinden altı hafta geçmeden önce verilemez....
beşte dördünün yazılı rızası olmadıkça anataşınmazın ortak yerlerinde inşaat, onarım, tesis ve değişiklik yaptıramayacağı, devamında da kat maliklerinin kendi bağımsız bölümlerinde anayapıya zarar verecek nitelikte onarım, tesis ve değişiklik yapamayacağı öngörülmüştür....
ve babanın rızasının aranmamasına ilişkin kararın kural olarak çocuğun evlat edinilmek amacıyla bir kuruma yerleştirilmesinden önce, diğer hallerde ise evlat edinme işlemleri sırasında verileceği, Türk Medeni Kanununun 312. maddesinde “Küçük, gelecekte evlat edinilmek amacıyla bir kuruma yerleştirilir ve ana ve babadan birinin rızası eksik olursa, evlat edinenin veya evlat edinmede aracılık yapan kurumun istemi üzerine ve kural olarak küçüğün yerleştirilmesinden önce, onun oturduğu yer mahkemesi bu rızanın aranıp aranmamasına karar verir....
yapıya herhangi bir zararının olmadığını, genel kurulun aldığı kararda da özellikle can güvenliği dikkate alınarak balkon terasının kapatılabileceğinin kabul edildiğini beyan ederek; teras balkonlarının kapatma yapısının can güvenliği açısından zorunlu olduğunun, ana yapıya zarar vermediğinin ve binanın taşıyıcı unsurlarını etkilemediğinin tespitine, diğer bağımsız bölüm maliklerinin yapılan bu imalatlara muvafakat etmiş sayılmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....