Kurum vekilinin duruşmada, davalarının evlat edinmede ana baba rızası aranmamasına ilişkin olduğunu, çocuk hakkında bakım tedbiri kararı alındığını, halen kurum bakımında olduğunu, kuruma da kabul edildiğini, ayrıca davalının evlat edinmeye rızasına dair beyanının tespitini talep ettiklerini, çocuğun menfaatleri göz önüne alınarak davanın kabulüne karar verilmesini istediklerini beyan ettiği anlaşılmıştır. Nüfus kayıtlarının incelenmesinde, küçük Sami'nin 22/02/2019 doğumlu olduğu, halen anne hanesinde nüfusa kayıtlı olduğu anlaşılmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda: "Dava TMK 309 Maddesi gereği ana babanın rızasının tespiti mümkün olmadığı takdirde TMK 311- 312 Maddeleri gereği ana baba rızasının aranmamasına ilişkindir....
Mutki Sulh Hukuk Mahkemesi; küçüklerin ölen babalarının nüfusunda kayıtlı bulunmaları ve anneleri olan Urtan’ın sağ olması nedeniyle vasi tayini yerine velayetlerinin düzenlenmesi gerektiği gerekçesiyle, Mutki Asliye Hukuk Mahkemesi ise; ana baba evli değilse velayetin anneye ait olduğunu, davacının talebinin velayetin kaldırılması değil, vasi tayinine ilişkin olmasını gerekçe göstererek görevsizlik kararı vermişlerdir. Somut olayda; davacı tarafından, vefat eden ... ile Urtan’ın gayriresmi birlikteliklerinden olan, baba hanesinde kayıtlı 1992 doğumlu Eylem, 1995 doğumlu Kamuran ve 1996 doğumlu ...’e vasi atanmak için talepte bulunulduğundan H.Y.U.Y.'nın 8/III. Maddesi ve TMK. 397. maddesi gereğince davanın Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; H.Y.U.Y.’nın 25. ve 26. maddeleri gereğince Mutki Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 07/04/2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Kaldırılması-Evlat Edinmede Ana ve Baba Rızasının Aranmaması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 28.05.2015(Perş.)...
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2018/1791 KARAR NO : 2018/1364 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : İSCEHİSAR ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ TARİHİ : 02/04/2018 NUMARASI : 2017/263 ESAS-2018/69 KARAR DAVA KONUSU : Ana Baba Rızası Arama KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla, evrak okundu....
ile çocuk arasında kurulan kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesine ilişkin açılmış bir dava olmamasına rağmen açılan davaların reddi kararı ile birlikte müşterek çocuk ile baba arasında yeniden kişisel ilişki düzenlenmesine ilişkin hüküm kurulduğu, verilen karara karşı davalı tarafın istinaf kanun yoluna başvurmadığı, davacı tarafın yasal iki haftalık İstinaf Başvuru süresi içerisinde verilen karar da; velayetin değiştirilmesi talebinin reddi ve davacı tarafından davalı tarafa ödenen yoksulluk- iştirak nafakaların kaldırılması talebinin reddi yönlerinden verilen kararın usul ve yasa aykırı olduğu gerekçesi ile istinaf kanun yoluna başvurduğu anlaşılmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Ana Baba Rızası Arama Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Dava dilekçesinde evlat edinmede ana ve babanın rızasının aranmamasına karar verilmesi istenmiş; mahkemece, davanın reddine dair verilen kararı temyiz eden davacı vekili, 12/07/2018 havale tarihli dilekçesinde temyizden feragat ettiğini bildirdiğinden, temyiz isteğinin reddine karar vermek gerekmiştir SONUÇ: Davacılar vekilinin gönderdiği dilekçe ile talebinden vazgeçtiğini bildirdiği anlaşıldığından, temyiz isteminin vaki vazgeçme nedeniyle REDDİNE, taraflarca HUMK'nin 440/1 maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 24.09.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Davacı kurum vekili istinaf dilekçesinde özetle; TMK'nın 312.maddesindeki ifadenin " ailenin yanına yerleştirilmesi" olarak değil de " kuruma yerleştirilmesi " olarak kabul edilmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, çocuğun kuruma yerleştirilmesinden önce kurumca ana baba rızası aranmaması için karar alınabilmesinin mümkün olmadığını belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Yasa, kuruma, rızanın bulunduğunun tespiti için mahkemeye başvuruda bulunma yetkisi tanımamış, 311. maddedeki koşulların varlığı halinde ana ve babadan birinin rızası eksik ise, ve 312. maddenin (1.) fıkrası gereğince "rızanın aranmaması kararı isteme" yetkisi vermiştir. Başka bir ifade ile yasa olumsuz durumu düzenlemiştir....
İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili ortak çocukların velayetinin davalıya verilmesi ve yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin reddi yönlerinden süresinde istinaf talebinde bulunmuştur. Çocuğun velayet hukukuna göre korunmasında nitelikli önlemler Türk Medeni Kanunu'nun 347- 349 maddeleri hükmü ile düzenleme konusu yapılmış olup, bunlar çocuğun yerleştirilmesi (aile yanına ya da kuruma) velayetin kaldırılması ve velayetin değiştirilmesidir. Çocuğun bedensel ve zihinsel gelişmesi tehlikede bulunur veya çocuk manen terk edilmiş hâlde kalırsa hâkim, çocuğu ana ve babadan alarak bir aile yanına veya bir kuruma yerleştirebilir. Çocuğun aile içinde kalması ailenin huzurunu onlardan katlanmaları beklenemeyecek derecede bozuyorsa ve durumun gereklerine göre başka çare de kalmamışsa, ana ve baba veya çocuğun istemi üzerine hâkim aynı önlemleri alabilir. Ana ve baba ile çocuğun ödeme gücü yoksa bu önlemlerin gerektirdiği giderler Devletçe karşılanır....
Çocukla ana baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de bir haktır. Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Bu sebeple kişisel ilişki analık ve babalık duygusunu tatmin edecek nitelikte olmalıdır. Uygun kişisel ilişki süresi, ebeveyni tatmin edeceği gibi, çocuğun açıklanan kişisel gelişimine de hizmet etmiş olacaktır. Ana ve babadan her biri, diğerinin çocuk ile kişisel ilişkisini zedelemekten, çocuğun eğitilmesi ve yetiştirilmesini engellemekten kaçınmakla yükümlüdür. Kişisel ilişki sebebiyle çocuğun huzuru tehlikeye girer veya ana ve baba bu haklarını birinci fıkrada öngörülen yükümlülüklerine aykırı olarak kullanırlar veya çocuk ile ciddi olarak ilgilenmezler ya da diğer önemli sebepler varsa, kişisel ilişki kurma hakkı reddedilebilir veya kendilerinden alınabilir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, bozmaya uygun işlem ve araştırma yapılmış olmasına, delillerin takdirinde bir yanlışlık bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Mahkemece velayeti babada olan ortak çocuklar 17.11.2008 doğumlu ...., 17.11.2008 doğumlu ... ve 01.12.2010 doğumlu...'in velayetlerinin kaldırılması ile davacı anneye verilmesine karar verilmiştir. Toplanan delillerle ortaya çıkan durum yukarıda açıklanan şekilde velayetin kaldırılması şartlarının varlığına yeterli olmayıp, velayetin değiştirilmesine yol açar (TMK m. 183, 349)....