Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ana ve baba evli değilse velayet anaya aittir. (TMK m. 337/1) Ana küçük, kısıtlı veya ölmüş ya da velayet kendisinden alınmışsa hakim çocuğun menfaatine göre vasi atar veya velayeti babaya verir....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava,hala tarafından açılan velayetin kaldırılması istemine ilişkin olup yasal dayanağı TMK'nın 348.maddesidir. Anılan madde uyarınca ana ve babanın deneyimsizliği, hastalığı, başka bir yerde bulunması ve benzeri sebeplerden biriyle velayet görevini gereği gibi yerine getirememesi veya ana ve babanın çocuğa yeterli ilgiyi göstermemesi veyahutta ona karşı yükümlülüklerini ağır biçimde savsaklaması durumunda velayetin kaldırılmasına karar verilebileceği, velayet ana ve babanın her ikisinden de kaldırılırsa çocuğa bir vasi atanacağı hükme bağlanmıştır. Velayetin kaldırılması kararı çocuk için ana veya baba için ağır sonuçlar doğuran bir karardır. Asıl olan, ana veya babası sağ olan ve velayete tabi çocuğun ,velayet altında bırakılmasıdır....

Kaldı ki verilen tedbir kararı velayetin kaldırılması ile ilgili olmayıp çocukla annenin şahsi ilişkisinin engellenmesine yöneliktir. Elde velayetin kaldırılması için ne usulüne uygun açılmış bir dava ne de kamu tarafından yapılan bir talep vardır. Velayetin kaldırılması, çocukla şahsi ilişkinin engellenmesinden daha ağır ve ileriye yönelik sonuçları olan, yasada özel koşullara bağlanmış bir dava türüdür. Dava açılmaksızın, tedbir cümlesinden olmak üzere karara bağlanması olanaklı değildir. Velayet konusunun kamu düzenine ilişkin olduğu hususunda bir kuşku bulunmamaktadır. Ne var ki bu durum hakimin olaya resen el koyabileceği anlamında değil usulüne uygun olarak açılmış davalardaki usuli işlemlerin yapılması anlamında kabul edilmelidir. O halde, ortada usulüne uygun olarak açılmış velayetin kaldırılması davası bulunmadığından, annenin velayet hakkının tamamen ortadan kaldırılması sonucunu doğuracak şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Velayetin Kaldırılması - Evlat Edinmede Ana Baba :Rızasının Aranmaması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından reddedilen aba baba rızasının aranmaması davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 12.04.2016 (Salı)...

      Çocuğun velayet hukukuna göre korunmasında nitelikli önlemler Türk Medeni Kanunu'nun 347- 349 maddeleri hükmü ile düzenleme konusu yapılmış olup, bunlar çocuğun yerleştirilmesi (aile yanına ya da kuruma) velayetin kaldırılması ve velayetin değiştirilmesidir. Çocuğun bedensel ve zihinsel gelişmesi tehlikede bulunur veya çocuk manen terk edilmiş hâlde kalırsa hâkim, çocuğu ana ve babadan alarak bir aile yanına veya bir kuruma yerleştirebilir.Çocuğun aile içinde kalması ailenin huzurunu onlardan katlanmaları beklenemeyecek derecede bozuyorsa ve durumun gereklerine göre başka çare de kalmamışsa, ana ve baba veya çocuğun istemi üzerine hâkim aynı önlemleri alabilir.Ana ve baba ile çocuğun ödeme gücü yoksa bu önlemlerin gerektirdiği giderler Devletçe karşılanır. Nafakaya ilişkin hükümler saklıdır. ( TMK madde 347)....

      Ana ve babanın deneyimsizliği, hastalığı, başka bir yerde bulunması veya benzeri sebeplerle velayet görevini gereği gibi yerine getirememesi; ana ve babanın çocuğa yeterli ilgiyi göstermemesi veya ona karşı yükümlülüklerini ağır bir biçimde savsaklamaları halinde hakim velayet hakkını kaldırabilir (TMK m.348). Toplanan delillerle ortaya çıkan durum yukarıda açıklanan şekilde velayetin kaldırılması şartlarının varlığına yeterli olmayıp, velayetin değiştirilmesine yol açar (TMK m.349). O halde, olaya uygun kanun hükmünün belirlenmesinde hataya düşülerek velayetin değiştirilmesi (TMK m.349) yerine, Türk Medeni Kanunu'nun 348. maddesi sonuçlarını doğuracak biçimde ortak çocuk Cengizhan'ın velayetin kaldırılmasına (nez'e) karar verilmesi doğru değildir. Ancak bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir (HUMK m.438/7)....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi-İştirak Nafakasının Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, kesinleşen boşanma kararı ile birlikte velayetleri anneye verilen ortak çocukların velayetinin değiştirilerek babaya verilmesi ve iştirak nafakasının kaldırılması isteğine ilişkindir (TMK m.183, 349). Velayetin düzenlenmesinde ana ve babalık duygularının tatmini gözetilmekle birlikte, asıl olan çocuğun üstün yararıdır (TMK m. 339). Çocuğun yararı ise; çocuğun bedensel, fikri ve ahlaki bakımdan en iyi şekilde gelişebilmesi ve böyle bir gelişmenin gerçekleştirilmesi için, çocuğa sosyal ekonomik ve kültürel koşulların sağlanmış olmasıdır....

          İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı kurum vekili 22/02/2021 tarihli istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, çocuğun yüksek yararı ve menfaati doğrultusunda ana babasının rızasının aranmaması kararı verilmesi gerektiğini, bu nedenle yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava evlat edinme işlemleri için Ana Baba Rızası Arama davasıdır. İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından süresinde istinaf talebinde bulunulmuştur....

          İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı kurum vekili 22/02/2021 tarihli istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, çocuğun yüksek yararı ve menfaati doğrultusunda ana babasının rızasının aranmaması kararı verilmesi gerektiğini, bu nedenle yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava evlat edinme işlemleri için Ana Baba Rızası Arama davasıdır. İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından süresinde istinaf talebinde bulunulmuştur....

          Davacı kurum vekili istinaf dilekçesinde özetle, mahkemece davanın ret edilmesinin hukuka uygun olmadığını, ana ve babanın rızasının aranmadan evlat edinme işlemine olanak sağlayan TMK'nın 311 ve 312.maddeleri gereğince davalı annenin rızası aranmaksızın evlat edinme işlemleri için dava açıldığını, annenin duruşmaya katılarak evlat edinmeye ilişkin rızasının olduğunu beyan etmesi üzerine davanın ıslah edilerek anne rızasının tespitine karar verilmesi için davalarını ıslah ettiklerini, ana baba rızasının aranmaması için evlat edinme davasından önce talepte bulunmanın çocuğun menfaatine olduğunu belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı istinafa cevap vermemiştir. Dava, küçüğün evlat edinme işlerine esas olmak üzere ana baba rızası aranmaması davası olarak açılmış, yargılama sırasında anne baba rızasının tespiti davası olarak ıslah edilmiştir....

          UYAP Entegrasyonu