WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının talebi haksız ve hukuki mesnetten yoksun olup davanın reddi gerektiği, dava zaman aşımına uğradığı, davacı tarafın maliki bulunduğu ve belediyece el konulduğu belirtilen taşımaz kendi egemenliği, tasarruf alanında olup kullanması engellenmediği, kısıtlanmadığı dolasıyla dava konusu olayda kamulaştırmasız el atma şartları hiçbir şekilde oluşmadığı, bir taşınmaza kamulaştırmasız el atılmadan söz edilebilmesi için öncekilke idarenin o taşınmaza eylemli olarak el koyup malikin kullanımını yasaya aykırı şekilde tamamen ortadan kaldırması ve bu durum kalıcı olması şart olduğu, fiilen el koyma eylemi bulunan durumlarda dahi el koyma açıklanan nitelikte olmadığı ve sadece geçici bir kullanım söz konusu ise kamulaştırmasız el koyma olgusu mevcut olmadığı, undan dolayı malikin bir zararı oluşsa bile taşınmaz bedelinin istenilmesi hukuken olanak olmadığı, böyle bir durum ancak uğranılan zararın tazmini başka hukuksal yol ve kavramlara dayalı olarak...

Fıkrada hükme bağlandığını, bu hükme göre kanundan sonra açılacak davalarda uzlaşma yoluna başvurulmaksızın dava açılmayacağını, kamulaştırmasız el atma davalarında husumet taşınmaza fiilen el atılan idareye yönetileceğini, dava konusu taşınmazın belediye sınırları içinde kalması el atmanın kanıtı olamayacağını, bu nedenle davanın öncelikle husumetten reddine karar verilmesi gerektiğini, hukuki el atma iddiası isenin idari işlem niteliğindeki imar planından kaynaklandığından, görevli mahkemenin idari mahkemesi olduğunu, davanın görev yönünden reddine karar verilmesini talep ettiklerini, taşınmazın halen davacı uhdesinde olduğunu, el atma şartlarının oluşmadığını, kamusal hizmete tahsis edilemediğini, iddia edilen el atmanın kalıcılık unsuru olmadığını, açıklanan nedenlerle haksız ve yasal dayanakton yoksun davanın öncelikle görev ve husumet yönünden, mahkeme aksi kanaatte olunması halinde esastan reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar...

Asliye Hukuk Mahkemesi' nin 2019/101 Esas 2020/116 karar sayılı dosyasının yapılan istinaf incelemesinde; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Bursa ili, Gürsu ilçesi, Yenidoğan mahallesi, 2776 ada 18 parsel sayılı taşınmazda hissedar olduğunu, özel parselasyon planına göre 17 nolu özel parselin arsa olarak müvekkili tarafından kullanılırken davalı idare tarafından yol yapılmak suretiyle fiilen el atıldığını, fiili el atmanın kamusal hizmete tahsisi amaçlı ve kalıcı nitelikte olduğunu, davalı idarenin el atmasının haksız ve yasal dayanaktan yoksun olduğunu, el atmanın devam ettiğini, el atılan kısım dışında kalan ve müvekkiline salih yararı olmayan mevcut bir alan var ise bu kısmında proje bütünlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini belirterek fazlaya dair hakları saklı kalmak üzere 10.000,00 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı idareden tahsiline karar verilmesini...

Başkanlığına ait olup olmadığı, buranın otopark olarak işletilip işletilmediği ve kim tarafından otopark olarak kullanıldığı, el koymanın kalıcı bir el koyma olup olmadığı, hangi kamu amacına hizmet ettiği araştırılarak söz konusu el koymanın davalı ......

    DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE: Dava, kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davasıdır. Mahkemece dava konusu yerde keşif yapılmış ve bilirkişi raporu alınmıştırç mahkemece yapılan keşif ve bilirkişi raporlarına göre fiili el atma olmadığı, hukuki el atmada da görevli yargı yeri idari yargı olduğundan bahisle yargı yolu yönünden HMK'nun 114/1- b ve 115/2.b maddesi gereğince dava şartı yokluğundan, dava usulden reddolunmuştur. Kararı karşı davacı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Hukuki el atma yönünden de artık adli yargı yolu görevlidir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 30.10.2013 tarih ve 2013/603 Esas 2013/1503 Karar ve Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 2020/10454 Esas 2021/2531 Karar sayılı ilamları) Dolayısıyla mahkemece hukuki el atma da tespit olunduğundan davanın esasına girip tazminat bedeline karar verilmeli iken, yargı yolu yönünden dava şartı yokluğundan davanın usulden reddi hatalı olmuştur....

    O halde mahkemece yapılacak iş, öncelikle dava konusu taşınmazın el atma tarihinin tespit edilmesi, el atma tarihinin 09.10.1956 tarih ile 04.11.1983 tarihleri arasında olduğunun tespit edilmesi halinde, tazminat hesabı yapılırken taşınmazın el atma tarihindeki nitelikleri dikkate alınması gerektiğinden zeytinlik olan kısımda bulunan zeytin ağaçlarının yaşı dikkate alınarak el atma tarihinde bu zeytin ağaçlarının bulunup bulunmadığının değerlendirilmesi ve diğer kısımların da el atma tarihinde sulu arazi olup olmadığının değerlendirilmesi için bilirkişilerden ek rapor alınması, ek rapor ile bu eksikliklerin giderilemeyeceğinin anlaşılması halinde ise, mahallinde yeniden keşif yapılarak sonucuna göre karar verilmesinden ibarettir....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Davacının davası davaya konu taşınmaza kamulaştırmasız olarak el atılmasından kaynaklanan tazminat, ecri misil ve değer düşüklüğü bedelinin tazmini davasıdır. Kamulaştırmasız el atmadan kaynaklanan tazminat davalarında, Kamulaştırma Kanununun değer biçmeye ilişkin hükümleri kıyasen uygulanır. Kamulaştırmasız el atma talebinde bulunabilmek için idarenin taşınmaza hukuken veya fiilen el atması ve sahibinin tasarrufunu engellemesi gerekir. Dosya kapsamından dava konusu taşınmaza su iletim hattı servis yolu ve hidrat yapılmak suretiyle taşınmaza kamulaştırmasız olarak el atıldığı anlaşılmıştır....

    Ancak; -Taşınmaz üzerinden geçen davaya konu ENH'ye ilişkin daha önce acele el koyma kararı verilmiş ve acele el koyma bedeli bankaya bloke edilmiştir. Bu duruma göre davaya konu tazminat bedeli, acele el koyma bedelinin mahsubundan sonra geriye kalan miktar olup, acele el koyma bedelinin de dahil olduğu miktara yasal faiz yürütülmesi durumunda davacı taraf yararına haksız kazanç sağlanmış olacaktır. Bu itibarla, tazminatın acele el koyma bedeli mahsup edildikten sonra geriye kalan miktar olarak belirtilmesi ve bu miktara yasal faiz işletilmesi gerekirken, davalı aleyhine fazladan faiz ödemeyi sonuçlayacak şekilde hüküm kurulması ve buna bağlı olarak karar ve ilam harcının da hatalı hesaplanması (yerel mahkemece acele el koyma bedelinin de dahil olduğu miktar üzerinden hesaplama yapılmıştır) usul ve yasaya aykırı bulunmuştur....

    Bu fiili işleyenlere, bu fıkra kapsamında üretilmiş olup el konulan ve el konulma imkanı ortadan kalkmış olan tüm madenin ocak başı satış bedelinin iki katı tutarında idari para cezası uygulanır. Ruhsat alanında ruhsat grubu dışında üretim yapıldığının tespiti halinde faaliyetler durdurularak üretilen madene mülkî idare amirliklerince el konulur. Bu fiili işleyen kişilere, bu fıkra kapsamında üretilmiş olup el konulan ve el konulma imkânı ortadan kalkmış olan tüm madenin, ocak başı satış bedelinin iki katı tutarında idari para cezası uygulanır. El konulan madenler, mülki idare amirliklerince satılarak bedeli il özel idaresi hesabına aktarılır.”...

      el koyma işlemlerine de uygulanır” denilmiştir....

        UYAP Entegrasyonu