Mahkemece kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat talebi yönünden karar verilmesine yer olmadığına, ecrimisil talebi yönünden davanın ve birleştirilen davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı idare vekilince temyiz edilmiştir. 1-Dava konusu taşınmazlara ilişkin idarenin Kamulaştırma Kanununun 27. maddesi uyarınca acele el koyma talep ettiği ve 17.06.2011 tarihinde Mahkemece el koyma kararı verildiği anlaşıldığından, davalı idarenin bu durumda haksız el atmasından bahsedilemeyeceği düşünülmeksizin acele el koyma tarihinden itibaren istenilen ecrimisil talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi, 2-Tapu maliki ve dava açan kişi Esme Korkmaz olduğu halde, gerekçeli karar başlığında davacı olarak A.. K.. adının yazılması, Doğru görülmemiştir....
Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelere göre dava konusu taşınmazın 101 ada 785 parselin ifrazından oluştuğu, baraj niteliği ile tapuya tescil edilmiş ise de halen davacı köy tüzel kişiliği adına tescilli olduğu, davalı idarece, kamulaştırma evrakının davacıya tebliğ edilmediği ve bedelinin ödenmediği, taşınmazda geçerli bir kamulaştırma işlemi bulunmadığı, bununla birlikte taşınmazın halen köy tüzel kişiliğince bakımının sağlandığı, ekilip biçildiği, tarımsal faaliyetin devam ettiği, taşınmaza idare tarafından fiilen el atılmadığı anlaşılmıştır. Kamulaştırmasız el atma talebinde bulunabilmek için idarenin taşınmaza fiilen el atması ve sahibinin tasarrufunu engellemesi gerekir. Davaya konu teşkil eden taşınmazlara davalı idarece fiilen el atılmadığı anlaşılmıştır. Taşınmazın tapuda baraj olarak tescil edilmesi fiili el atma niteliğinde değildir. Bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması, Doğru görülmemiştir....
Bu durumda; dava konusu taşınmaza fiilen el atmanın olup olmadığı hususunda, mahalinde bilirkişi kurulu eşliğinde keşif yapılıp, taşınmaza el atılıp atılmadığı, mahkeme gözlemi ile birlikte tespit edilip, dava konusu taşınmaza idarece el atma tarihi de davalı idareden sorulup el atma tarihi belirlenerek, el atma tarihi 09/10/1956 tarihinden önce ise 221 sayılı yasa gereği kamulaştırılmış sayılacağından davanın esastan reddine karar verilmesi, aksi halde taşınmazın niteliğine göre zemin ve ecrimisil bedeli belirlenip esastan kabulü gerekirken eksik inceleme ile davanın reddine karar verilmesi, Doğru görülmemiştir. Davacılar vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davacılardan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 26/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 02/04/2019 NUMARASI : 2017/989 2019/286 DAVA KONUSU : Tazminat (kamulaştırmasız El Koymadan Kaynaklanan) KARAR : Tarafların İddia Ve Savunmalarının Özeti : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin hissedarı bulunduğu Bursa İli, Nilüfer ilçesi, Beşevler Mahallesi 814 ada, 3 parsel sayılı taşınmazın 1/1000 ölçekli uygulama imar planında ortaöğretim tesis alanında kaldığını , Belediye tarafından parsel üzerinde fiilen el atma olduğunu, fiilen el atmanın olmadığı yerin ise yapılan sokaklar tarafından bölünmüş olduğundan müvekkillerinin yararlanma şansının bulunmadığını , dava konusu yerin değerli bir yer olduğunu fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00.-TL kamulaştırmasız el atma tazminatının dava tarihinden itibaren faiziyle tahsilini talep etmiş, yargılama sırasında da fiilen el atılan yere ilişkin olarak davalı ıslah etmek suretiyle talebini 502.409,16.-TL ' ye çıkarmıştır....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLÜP GÖRÜŞÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkilinin, Kayseri ili, Melikgazi ilçesi Sakarya mahallesi, 5714 ada, 1 Parsel sayılı taşınmazın 1/2 payının, müvekkillerin murisi Hamdi BAVUK'a ait olduğunu, bu taşınmaza, davalı idareler tarafından, fiilen ve hukuken el atılmış olduğunu, taşınmaza fiili el atma ile imar uygulaması başlatılmış olduğundan, fiilen el atılan kısımla birlikte fiilen el atılmayan ancak planda kamuya ayrılan kısımlara da proje bütünlüğü gereği hukuken el atıldığının kabulü ile tazminat hesaplamasını talep ettiklerini, dava konusu taşınmaz, 1/1000 ölçekli imar planı içerisinde, kısmen yol - kaldırım - park olarak planlı olduğunu ve arsa vasfında olup, değerinin emsal satışlara göre belirlenmesi gerektiğini, el atma sebebiyle sorumluluğun hangi belediye üzerinde olacağının tam ve net olarak belirlenemediğinden, her iki davalı aleyhine davanın yöneltildiğini, proje bütünlüğü gözetilerek, fiilen ve hukuken el atılan taşınmaz bölümünde, müvekkillere...
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 28/02/2019 tarih ve 2018/327- 2019/62 sayılı kararının KALDIRILMASINA, 2- Davanın kabulü ile, İstanbul ili,Esenler ilçesi,Atışalanı Mahallesi,1010 ada,4 parsel sayılı 991m2 yüzölçümlü taşınmazın davalı idare tarafından yol olarak kullanılmak suretiyle fiilen el atılan ve davacıların murisi HÜSEYİN YİĞİT adına kayıtlı 35/848 hisseni karşılığı olan 40,90 m2'lik kısma ilişkin kamulaştırmasız el atma bedelinin 163.600,00- TL olduğunun TESPİTİNE, 3- Toplam 163.600,00- TL kamulaştırmasız el atma bedelinden davacı T8'un hissesine düşen kamulaştırmasız el atma bedelinin 20.450- TL, davacı T7'in hissesine düşen kamulaştırmasız el atma bedelinin 20.450- TL, davacı T1'ın hissesine düşen kamulaştırmasız el atma bedelinin 20.450- TL -davacı T5'in hissesine düşen kamulaştırmasız el atma bedelinin 20.450- TL, davacı T3'in hissesine düşen kamulaştırmasız el atma bedelinin 20.450- TL, davacı T6'in hissesine düşen kamulaştırmasız el atma bedelinin 20.450- TL, davacı...
El konulan aracın fiilen alıkonulması yerine trafik siciline şerh konulmasının niçin yetersiz kaldığı, 5271 sayılı CMK'nın 128. maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca kara, deniz ve hava ulaşım araçları hakkında verilen el koyma kararlarının sicile şerh verilmek suretiyle icra olunacağı düzenlendiği halde, hangi gerekçe ile araca fiilen el konulduğu, mahkeme kararından anlaşılamamaktadır. Anayasa Mahkemesinin 20/9/2017 tarih ve 2014/14195 başvuru numaralı kararında da belirtiği üzere suçta kullanılan veya suça konu eşyalara el konulması; bu eşyaların yeniden suçta kullanılmalarının önüne geçilmesi, caydırıcılığın sağlanması ve muhtemel bir müsaderenin sonuçsuz kalmasını önlemek gibi amaçlar taşımaktadır. Bununla birlikte kamu makamlarının söz konusu tedbirleri alırken kişilerin mülkiyet haklarının korunmasını da gözetmeleri gerekmektedir. Fiilen el koyma tedbirinin uygulanması, kişilerin geçici süreyle de olsa mülkünden yoksun bırakılması gibi ağır bir sonuca yol açmaktadır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, Tazminat (Kamulaştırmasız El Koymadan Kaynaklanan) davasıdır....
Davaya konu taşınmaz hakkında kamulaştırma işlemi olup olmadığı ve buna ilişkin tüm evraklar ilgili idareden getirtilmeli taşınmaza fiili el atma tarihi sorulmalı, taşınmaza fiili el atma tarihi net olarak belirlenmeli, bu kapsamda taraflara el atma tarihi ile ilgili delillerini ibraz etmek üzere süre verilmesi gerekirse hava fotoğrafları getirtilip mahallinde keşif yapılmak suretiyle el atma tarihinin kesin olarak belirlenmesi gerekir. Taşınmaza 09/10/1956 gününden önce el atıldığı kabul edildiği takdirde 221 sayılı yasa kapsamında kalan taşınmazlar için davanın reddine karar verilmesi gerekmektedir....
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu yere müvekkili kurumca el atılmadığını, bir an için kamulaştırmasız el atma söz konusu olsa bile istenilen bedelin fahiş olduğunu, anılan nedenlerle davanın kesinleşmiş kamulaştırma nedeniyle reddine karar verilmesini talep etmiştir....