Her ne kadar, getirilen bu faiz hükmü maddi hukuka ilişkin olup, aynı yasanın 29. maddesi gereğince yayımı tarihinden sonra açılacak davalara uygulanması gerekir ise de; 30.04.2013 tarihinden sonra açılacak davalar için yapılan bu düzenleme ile Anayasa Mahkemesinin makul süreyi aşan yargılamanın hak ihlali oluşturduğuna ilişkin kararı birlikte değerlendirildiğinde, 30.04.2013 tarihinden önce açılmış ve henüz kesinleşmemiş kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili davalarında öngörülen dört aylık yargılama süresinin makul süre kabul edilerek, hakkaniyet gereğince taşınmaz malikinin zararının giderilmesi amacıyla yargılama sırasında acele el koyma kararı verildiğinden, acele el koyma kararıyla tespit edilen bedel davalılar adına bankaya yatırıldığına göre bu miktara dava tarihinden itibaren dört aylık sürenin dolduğu tarihi takip eden tarihten acele el koyma kararının davalılara tebliğ edildiği tarihe kadar, acele el koyma bedeli ile mahkemece hükmedilen bedel arasındaki fark bedele...
CMK'nun 138. maddesindeki "Arama ve el koyma koruma tedbirlerinin uygulanması sırasında, yapılmakta olan soruşturma ve kovuşturmayla ilgisi olmayan ancak diğer bir suçun işlendiği şüphesini uyandırabilecek bir delil elde edilirse bu delil derhal muhafaza altına alınır..."...
dosya kapsamına göre davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; 1- Davacının aracı ile ilgili olarak düzenlenen muhafaza ve el koyma tutanağı, el koyma kararı ve aracın davacıya iade edilmesine ilişkin mahkemece yazılan müzekkere ile yediemin ve otopark ücretinin davacı tarafından ödendiğine ilişkin makbuz, fatura ya da tutanağın onaylı örnekleri de dosya içine alınarak, dava dilekçesinde, el konulan aracın yaklaşık 2 yıl süre boyunca otoparkta bekletilmesi nedeniyle araçta sorunlar meydana geldiğinin iddia edildiği ve buna ilişkin olarak masraf yapıldığını, ayrıca 2.500,00 TL yediemin otopark ücretinin ödendiğini belirttiği gözetilerek, araca el konulması nedeniyle davacı tarafından yediemin otopark ücreti ödenip ödenmediği araştırılıp ödendiğinin tespiti halinde bu bedel ile aracın otoparkta bekletilmesi nedeniyle bakımının yapılamadığı ve aracın zarar görmesi sebebiyle masraf yapıldığı iddiasına ilişkin olarak ise davacı tarafça kanıtlanabilen masrafların maddi...
ödenmemesi sebebiyle uğradığı zararın tamamıyla yasal dayanak teşkil ettiğini, davalı tarafın el koymadan itibaren makul süre içerisinde açılmayan ve yatırılmayan el koyma bedeline ilişkin davacının hak kaybına uğradığından bahisle istinaf yoluna başvurmuştur....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi Karar Tarihi : 08/09/2015 Dava : 466 sayılı yasa uyarınca tazminat Davacının tazminat talebinin reddine ilişkin hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü; Gerekçeli karar başlığında "466 sayılı yasa uyarınca tazminat" yerine "haksız olarak el koyma nedeniyle tazminat istemi" ibaresine yer verilmesi mahallinde düzeltilmesi mümkün yazım yanlışlığı olarak kabul edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 18/01/2012 gününde verilen dilekçe ile haksız el koyma nedeniyle maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 04/11/2019 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince; Dava, haksız el koyma nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir....
Asliye Ceza Mahkemesinin 2011/374 Esas – 2012/21 Karar sayılı ceza dosyası kapsamında, davacıya ait çekici ve dorseye kaçakçılık suçu kapsamında 01.12.2010 – 16.01.2012 tarihleri arasında 1 yıl 1 ay 15 gün süre ile el konulduğu, yapılan yargılama sonunda verilen hükmünün 10.03.2015 tarihinde kesinleştiği, el koyma tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 5271 sayılı CMK'nın 142. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye davanın açıldığı ve kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmakla; Davacının 130.000 TL maddi, 13.000 TL manevi tazminatın el koyma tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile ödenmesi talebine ilişkin söz konusu davada, yerel mahkemece manevi tazminat talebinin reddine, 12.552,97 TL maddi tazminatın el koyma tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine hükmedilmesi üzerine davacı vekili ve davalı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesince yapılan istinaf incelemesi sonucunda...
Davacı vekili 30.11.2015 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin üzerine kayıtlı...... plakalı aracın şasi numarasının orjinal olmadığından bahisle resmi belgede sahtecilik suçundan yapılan soruşturma neticesinde ek kovuşturmaya yer olmadığına dair karar aldığı, bu soruşturma ile aracına 17.03.2014 tarihinden 12.02.2015 tarihine kadar el koyma işlemi uygulanması nedeniyle oluşan zararının tazmini açısından 10.000,00 TL maddi ve 10.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsilini talep etmiştir. 2. Davalı vekili 11.12.2015 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davanın 3 aylık ve 1 yıllık hak düşürücü sürede açılmadığından reddi gerektiğini, davanın yetkili mahkemede açılmadığını, davacının haksız el koyma nedeni ile zarara uğramadığını, zararına dair herhangi bir belge ibraz etmediğini, el koyma işlemleri nedeniyle manevi tazminata hükmedilmemesi gerektiğini, bu nedenle haksız açılan davanın reddi gerektiğini öne sürmüştür. 3.... 4....
Asliye Ceza Mahkemesinin 2012/125 esas – 2012/514 karar sayılı ceza dosyası kapsamında, üçüncü kişi konumunda olan davacının otomobiline göçmen kaçakçılığı suçunda kullanıldığından bahisle 24.05.2006 tarihinde el konulduğu, yapılan yargılama sonunda ceza davasının sanığının ölmesi nedeniyle kamu davasının düşmesine ve aracın sahibine iadesine hükmedildiği, hükmün 30.10.2012 tarihinde kesinleştiği, el koyma tarihi itibariyle davanın yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununa tabi olduğu anlaşılmakla; Davacının 8.000,00 TL maddi tazminatın el koyma tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile, vergi dairesine ödenen 2.219,00 TL bedelin ise ödeme tarihi olan 02.02.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ödenmesi talebine ilişkin söz konusu davada, İlk Derece Mahkemesince davacının tazminat talebine esas ceza dosyasında 04.10.2012 tarihinde verilen hükmün 30.10.2012 tarihinde kesinleştiği, CMK’nın 142/1. maddesinde düzenlenen 1 yıllık süre geçtikten sonra...
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat Hüküm : 2.040,15 TL maddi tazminatın el koyma tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesi, manevi tazminat isteminin reddi Davacının maddi tazminat talebinin kısmen kabulüne, manevi tazminat talebinin reddine ilişkin hüküm, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: Tazminat davasının dayanağını oluşturan Hakkari C....