WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacıların zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasını talep etmesi hakkın kötüye kullanılması olarak değerlendirilemez. Bu nedenlerle mahkemece davanın kabulü ile zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar verilmesi yerindedir. Açıklanan nedenlerle; davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir....

O halde dava konusu alacağın BK.nun 62.maddesindeki koşullara göre geri istenebileceği anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece dosyada mevcut 19.03.2007 tarihli rapora göre karar verilmesi gerekir. Bu İ.B.K.nun idare tarafından yapılan bütün ödemelere uygulanması halinde, idarenin haksız iktisap kurallarından hiçbir zaman yararlanamaması ve memurların yapmış oldukları bütün hatalı ödemelerin idare tarafından gerek ödeme yapılan kişilerden, gerekse ödemeyi yapandan geri alınamaması gibi bir sonuç doğuracağı ve bununda idareyi işlemez duruma getireceği kabul edilmelidir. Herhangi bir şart tasarrufuna dayanmayan salt hatalı ödemenin Borçlar Hukukunun haksız iktisap kuralları çerçevesinde istenip istenemeyeceği tartışılmadan yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir....

    İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 01/06/2020 NUMARASI : 2019/767 ESAS- 2020/574 KARAR DAVA KONUSU : İCRANIN GERİ BIRAKILMASI KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle bonoya dayalı olarak aleyhlerinde kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi yapıldığını takibin kesinleşmesinden sonra alacağın zamanaşımına uğradığını, ayrıca icra dosyasından borçluya gönderilen tüm tebligatların borçlu ile aynı ismi taşıyan bir başka kişiye tebliğ edildiğini, bu hususun vatandaş portal sisteminden de açıkça görüldüğünü, davacının takipten 27 Haziran 2019 tarihinde haberdar olduğunu beyan ile icra dosyasından hacizlerin kaldırılmasına şikayetin kabulüne ve icranın geri bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

    İSTİNAF SEBEPLERİ Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; asliye ticaret mahkemesinin görevli olduğunu, KTK'da yer alan hükümlerin sigortalı araç sürücüsü tarafından ihlal edildiğini, müvekkiline kusur izafe edilmesinin hukuka aykırı olduğunu, sigortalı araç sürücüsünün kavşağa aniden, dikkatsizce ve kurallara aykırı bir şekilde girdiğini, müvekkilinin seyir halinde iken tüm dikkat ve özeni gösterdiğini, yeniden rapor alınması taleplerinin hukuka aykırı olarak reddedildiğini, adli tıp kurumundan rapor alınması gerektiğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ Dava; kasko sigorta poliçesinden kaynaklanan rücuen alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir....

    İcra İflas Kanunu’nun 67/2. maddesi gereğince itirazın iptali davalarında borçlunun icra inkâr tazminatı ile sorumlu tutulabilmesi için itirazında haksız ve alacağın likit olması zorunludur. Likit bir alacaktan söz edilebilmesi için ise; ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya bilinmesinin öngörülebilir olması; böylece, borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması; başka bir ifade ile borçlunun ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir. Bu koşullar yoksa, likit bir alacaktan söz edilemez. Somut olayda; dava konusu alacağın varlığı bilirkişi raporu ile saptanmış olduğundan ve yargılamayı gerektirdiğinden dava konusu alacak likit değildir....

      Bu nedenle, davalı tarafın temyiz dilekçesinin temyiz defterine kayıt edilip edilmediği araştırılarak; 1- Yasal süre içerisinde kayıt yapılmış ise, HUMK. nun 434.maddesinin 3.fıkrasına göre işlem yapılarak harcın alınması, zamanında harcın alınmaması nedeninin araştırılması ve ilgililer hakkında gerektiğinde yasal işlem yapılması, 2- Kayıt yapılmamış ise gerekli kararın verilmesi, Ve ondan sonra gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 27.6.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Bu nedenle, davalı tarafça sunulan dilekçenin temyiz defterine kayıt edilip edilmediği araştırılarak; 1- Yasal süre içerisinde kayıt yapılmış ise, HUMK. nun 434.maddesinin 3.fıkrasına göre işlem yapılarak harcın alınması, zamanında harcın alınmaması nedeninin araştırılması ve ilgililer hakkında gerektiğinde yasal işlem yapılması, 2- Kayıt yapılmamış ise gerekli kararın verilmesi, Ve ondan sonra gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 06.09.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin müflis şirketten faturaya dayalı alacağı olduğunu, bu alacağın tahsili için Gebze 1. İcra Müdürlüğü'nün 2003/2909 E. sayılı dosyası ile yapılan icra takibine vaki itirazın iptali için açılan davada, Gebze 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2004/754 E., 2005/313 K. sayılı ilamı ile itirazın iptaline karar verildiğini ve kararın kesinleştiğini, icra takibine ve mahkeme kararına istinaden icra dosyasından alınan kapak hesabına göre 528.360,00 TL alacağın iflas masasına kaydı için yapılan başvurunun, itirazın iptal edildiğine dair belge sunulmadığı gerekçesiyle, 90.695,06 TL'sinin kabulüne, geri kalan 437.664,94 TL'sinin reddine karar verildiğini ileri sürerek, 528.360,00 TL'nin iflas masasına kaydını talep ve dava etmiştir....

            "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: K A R A R Dava, eser sözleşmesi nedeniyle fazla ödenen iş bedelinin geri alınması istemine ilişkindir. Mahkemece zamanaşımı nedeniyle davanın reddine dair verilen karar davacı vekilince temyiz edilmiştir. Yanlar arasındaki uyuşmazlık BK.355 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmıştır. Davacı 10.08.2002 tarihli taşeron sözleşmesi uyarınca fazla ödenen 35.000 YTL.nin istirdadını talep etmektedir. BK.nun 126/4.maddesi hükmüne göre eser (istisna) sözleşmesinden kaynaklanan ihtilâflarda zamanaşımı süresi beş yıldır. 128.maddesi hükmünce de bu süre alacağın muaccel olduğu tarihten itibaren işlemeye başlar....

              Bu itibarla mahkemece her iki gönderme kararı dikkatlice incelenerek gereği yerine getirildikten sonra gönderilmek üzere dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 8.4.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                UYAP Entegrasyonu