WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2019/451 E.-2020/90 K.sayılı dosyasında 2009- 2010- 2011- 2012 yılları ile birlikte 2013 yılı sulama sezonundan kalan 195 saat pompajlı sulama alacağı talebinde bulunduğu, davacı vekilince her iki dosyaya aynı sulama fişlerinin sunulduğu, buna göre sunulan 10 adet sulama fişinde toplam 338 saat pompajlı sulama yapıldığı, bunun 195 saatlik kullanıma ilişkin alacak talebinin mahkemenin 2019/451 E.sayılı dosyasından talep edildiği, anlaşılmakta ise de, sunulan sulama fişlerinden hangi fişin, hangi dosya alacağına ilişkin olduğunun anlaşılamadığından, HMK'nın 31. maddesi uyarınca davacı tarafa eldeki dosyada hangi sulama fişine istinaden alacak talebinde bulunulduğun açıklattırılarak yargılamaya devam edilmesi gerekmektedir. Eldeki dava, 6172 sayılı Sulama Birlikleri Kanunu kapsamında sulama bedeli alacağına ilişkin olup, 6183 sayılı Kanunda düzenlenen gecikme zammının bu nev’i alacaklar için istenmesi de yasal değildir....

Hukuk Dairesinin 05/05/2016 tarih, 2015/16461 Esas 2016/6217 Karar sayılı kararında belirtildiği üzere davalının 6172 sayılı Kanun kapsamında kurulan bir sulama birliği olduğu, 6172 sayılı Kanunun 2/j maddesi uyarınca sulama birliklerinin su kullanıcılarında su kullanım hizmet bedeli isteyebilecekleri, davalının sulama birliğinden hizmet alıp almadığının araştırılması gerektiği, hizmet alınmış ise karşılığında ödenmesi gereken bedelin belirlenmesi ve sonucuna göre hüküm kurulması gerektiği içtihat olunmuş, somut dosyamıza bakıldığında; ziraat mühendisi bilirkişinin raporu ile de sabit olduğu üzere davacının, davalı sulama birliğinden sulama hizmeti almadığı, taşınmaz üzerinde keşif tarihi ve tutanakların tanzim edildiği tarihler itibariyle sulu tarım yapılmadığı, kuru tarım yapıldığı, davalı kurumun herhangi bir sulama hizmeti vermeksizin bedel tahakkuk ettirip ödeme talebinde bulunmasının mümkün olmadığı, davacının kendisinden talep edilen 2014, 2015, 2016, 2017 , 2018 sulama dönemleri...

Hukuk Dairesinin 05/05/2016 tarih, 2015/16461 Esas 2016/6217 Karar sayılı kararında belirtildiği üzere davalının 6172 sayılı Kanun kapsamında kurulan bir sulama birliği olduğu, 6172 sayılı Kanunun 2/j maddesi uyarınca sulama birliklerinin su kullanıcılarında su kullanım hizmet bedeli isteyebilecekleri, davalının sulama birliğinden hizmet alıp almadığının araştırılması gerektiği, hizmet alınmış ise karşılığında ödenmesi gereken bedelin belirlenmesi ve sonucuna göre hüküm kurulması gerektiği içtihat olunmuş, somut dosyamıza bakıldığında; ziraat mühendisi bilirkişinin raporu ile de sabit olduğu üzere davacının, davalı sulama birliğinden sulama hizmeti almadığı, taşınmaz üzerinde keşif tarihi ve tutanakların tanzim edildiği tarihler itibariyle sulu tarım yapılmadığı, kuru tarım yapıldığı, davalı kurumun herhangi bir sulama hizmeti vermeksizin bedel tahakkuk ettirip ödeme talebinde bulunmasının mümkün olmadığı, davacının kendisinden talep edilen 2014, 2015, 2016, 2017 ve 2018 sulama dönemleri...

Somut olayda; sanığın gece saat 01.00 sıralarında Ağcaşar Sulama Birliğine ait trafoların kilitlerini kırdığı, önce direkten trafolara giden kabloyu, ardından trafolardan kuyulara giden enerji nakil kablolarını kestiği, ancak kabloları araca yükleyemeden birlik görevlilerince yakalandığı şeklinde gerçekleşen eylemde, 6172 sayılı yasa gereği kamu malı sayılan trafoların kilitlerinin kırılması ve kapılarına zarar verilmesi nedeni ile kamu malına zarar verme, içerisi bakır olan kabloların maddi menfaat temin etmek amacıyla götürülmeye çalışılması suretiyle gece vakti kamu yararına tahsis edilmiş eşya hakkında hırsızlığa teşebbüs suçlarının oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir....

    HUKUK DAİRESİ Uyuşmazlık ve hüküm; 213 Sayılı Vergi Usul Kanunundan kaynaklanan (özel yasa) ve davalı taraftan tahsil edilmesi gereken kurum zararının tahsili talebine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 4. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 4. Hukuk Dairesine gönderilmesine 06/03/2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Uyuşmazlık; özel yasa niteliğindeki 5434 sayılı Emekli Sandığı Kanunundan kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 16.01.2016 tarih ve 1 sayılı kararı ile kabul edilen İş Bölümü Kararı ile Yargıtay 3.Hukuk Dairesinin temyiz inceleme görevi (1.Madde); "Kararı veren mahkemenin sıfatına, nitelendirmesine ve sözleşme ilişkisi bulunup bulunmadığına bakılmaksızın, geçersiz sözleşmeden kaynaklanan (sebepsiz zenginleşmeden) (TBK m.77 ila 82) davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar" olarak düzenlenmiştir. Davanın açıklanan bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 4.Hukuk Dairesinindir....

        Somut olayda; davalı birliğin kamu tüzel kişiliğine sahip olduğu 6172 sayılı Sulama Birlikleri Kanunu m.1/2 maddesi uyarınca sabittir. Bu halde, 6772 sayılı Yasa kapsamında olduğu anlaşılan Birliğin personeli olan davacının ilave tediye alacağı ücretine hak kazandığının kabulü de yerindedir. 3- İlave tediye alacağının brüt ücret üzerinden hesaplanmasının hatalı olduğu ileri sürülmüştür. Dava dilekçesinde, dava konusu alacakların net olarak tespit ve hükmedilmesine dair bir açıklamaya yer verilmemiştir. Yargıtayın yerleşik uygulaması, açıkça net miktarların talep edilmediği durumda, sabit olan alacaklarda brüt miktarlara hükmedilip kanuni kesintilerin infaz aşamasına bırakılması yolundadır....

        Somut olayda; davalı birliğin kamu tüzel kişiliğine sahip olduğu 6172 sayılı Sulama Birlikleri Kanunu m.1/2 maddesi uyarınca sabittir. Bu halde, 6772 sayılı Yasa kapsamında olduğu anlaşılan Birliğin personeli olan davacının ilave tediye alacağı ücretine hak kazandığının kabulü de yerindedir. 3- İlave tediye alacağının brüt ücret üzerinden hesaplanmasının hatalı olduğu ileri sürülmüştür. Dava dilekçesinde, dava konusu alacakların net olarak tespit ve hükmedilmesine dair bir açıklamaya yer verilmemiştir. Yargıtayın yerleşik uygulaması, açıkça net miktarların talep edilmediği durumda, sabit olan alacaklarda brüt miktarlara hükmedilip kanuni kesintilerin infaz aşamasına bırakılması yolundadır....

        Dosya kapsamından; davaya konu taşınmazın, davalı tarafından dava dışı ... isimli kişiye icara verilmek sureti ile kullanıldığı, davalının davacı birliğin üyesi olmadığı anlaşılmaktadır. 6172 sayılı Sulama Birlikleri Kanunu'nun 19. maddesinde; birliğin görev alanında bulunan tesisten istifade eden su kullanıcılarının birlik üyesi olmasalar dahi bu Kanunda ve birlik ana statüsünde öngörülen esaslar çerçevesinde, sulama işletme faaliyetlerine ilişkin olarak alınan kararlara diğer birlik üyeleri gibi uymaya ve yükümlülüklerini zamanında yerine getirmeye mecbur oldukları düzenlenmiştir. Yine aynı yasanın tanımlar başlığını taşıyan 2. maddesinin (i) bendinde su kullanıcısı "görev alanında sulama yapan veya yapacak olan gerçek ya da tüzel kişi" olarak tanımlamış ayrıca (j) bendinde ise "su kullanım hizmet bedelinin" tanımını yapmıştır. Davaya konu taşınmazın ...'ndan sulandığı noktasında taraflar arasında ihtilaf yoktur, bu durum mahkemenin de kabulündedir. ...'...

          Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez. 6335 sayılı Kanun'un 2. maddesi ile değişik 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 5. maddesi uyarınca ticari davalar asliye ticaret mahkemelerince görülerek karara bağlanır. Diğer taraftan aynı düzenleme gereğince, asliye ticaret mahkemeleri ile diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’ndan ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6335 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki halinden farklı olarak iş bölümü ilişkisi değil, görev ilişkisidir. Göreve ilişkin düzenlemeler, 6100 sayılı Hukuk Muhakemesi Kanunu'nun 1. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin olduğundan yargılamanın her aşamasında mahkemece resen dikkate alınır. Somut olayda, sözleşmenin taraflarından olan davacı şirket tacirdir. Davalı ise Sulama Birliği'dir. Sulama Birliklerinin görev ve yetkileri 6172 sayılı yasa ile düzenlenmiştir....

            UYAP Entegrasyonu