Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin 7326 Sayılı Kanun Genel Tebliğinin (Seri no:1) “VIII-Ortak Hükümler” Ana Başlığının Altında Yer Alan B-Kanun Hükümlerinin İhlali Halinde Alacakların Takibi” başlıklı kısmında; 7326 sayılı Kanunun 9. maddesinin sekizinci fıkrasında “Bu Kanun kapsamına giren alacakların altıncı fıkrada belirtilen şekilde tamamen ödenmemiş olması hâlinde borçlular, ödedikleri tutarlar kadar bu Kanun hükümlerinden yararlanırlar....
Vergi Mahkemesince verilen ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararda; davacı şirketin, kiracılarından tahsil edemeyerek icra ve dava takibi başlattığı alacakların, faaliyet alanı kapsamında ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi ile ilgili ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 323. maddesinde belirtildiği şekliyle tahsilinin şüpheli olduğu, söz konusu alacakların hasılat olarak kayıtlara intikal ettirilmediği gerekçesiyle karşılık ayrılamayacağından bahisle ihtirazi kaydın kabul edilmemesi suretiyle yapılan tahakkukta hukuka uyarlık bulunmadığı, öte yandan tahsili hukuka aykırı bulunan tutarın 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun’da öngörülen oranda faiz uygulanmak suretiyle davacıya iadesi gerektiği sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne bu kapsamda mahsup yoluyla fazladan ödenen tutarın ödeme tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte davacıya iadesine karar verilmiştir....
Vergi Mahkemesince verilen ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararda; davacı şirketin, kiracılarından tahsil edemeyerek icra ve dava takibi başlattığı alacakların, faaliyet alanı kapsamında ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi ile ilgili ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 323. maddesinde belirtildiği şekliyle tahsilinin şüpheli olduğu, söz konusu alacakların hasılat olarak kayıtlara intikal ettirilmediği gerekçesiyle karşılık ayrılamayacağından bahisle ihtirazi kaydın kabul edilmemesi suretiyle yapılan tahakkukta hukuka uyarlık bulunmadığı, öte yandan tahsili hukuka aykırı bulunan tutarın 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun’da öngörülen oranda faiz uygulanmak suretiyle davacıya iadesi gerektiği sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne bu kapsamda mahsup yoluyla fazladan ödenen tutarın ödeme tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte davacıya iadesine karar verilmiştir....
Vergi Mahkemesince verilen ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararda; davacı şirketin, kiracılarından tahsil edemeyerek icra ve dava takibi başlattığı alacakların, faaliyet alanı kapsamında ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi ile ilgili ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 323. maddesinde belirtildiği şekliyle tahsilinin şüpheli olduğu, söz konusu alacakların hasılat olarak kayıtlara intikal ettirilmediği gerekçesiyle karşılık ayrılamayacağından bahisle ihtirazi kaydın kabul edilmemesi suretiyle yapılan tahakkukta hukuka uyarlık bulunmadığı, öte yandan tahsili hukuka aykırı bulunan tutarın 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun’da öngörülen oranda faiz uygulanmak suretiyle davacıya iadesi gerektiği sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne bu kapsamda mahsup yoluyla fazladan ödenen tutarın ödeme tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte davacıya iadesine karar verilmiştir....
Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelere göre süreci açıklamak gerekirse; davacı, 10.09.2021 tarihli son (anlaşmama) tutanağını sunarak açtığı alacak davasının hukuki yarar yokluğu nedeniyle usulden reddinden sonra, bu defa aynı alacakların tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itiraz edilmesi üzerine aynı tarihli son tutanağı sunarak itirazın iptali davası açmıştır. Her iki davanın konusunu oluşturan alacakların aynı olduğu ve bu alacakların arabuluculuk müzakeresine konu edildiği uyuşmazlık dışıdır. Şu hâlde uyuşmazlık; davanın usulden reddine karar verilmesinden sonra, aynı alacaklar için yeniden dava açılmadan önce ikinci kez arabuluculuğa başvurulmasının zorunlu olup olmadığı noktasındadır. 3. Bilindiği gibi (dava şartı) arabuluculuk, temel hak niteliğindeki mahkemeye erişim hakkını sınırlayan bir uyuşmazlık ... yöntemidir. Temel haklara yönelik sınırlamaların ise dar yorumlanması gerekir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, itirazın iptali ve %40 icra inkar tazminatının davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde, davalının doktora eğitimini yapmak üzere kadrosunun geçici olarak ... Üniversitesi’ne tahsis edildiğini, ancak yabancı dil sınavını başaramadığından adına tahakkuk eden 74.201,26 TL'nin tahsili için yapılan icra takibine davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, itirazın iptali ile alacağın %40’ı oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsilini istemiş; mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir....
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Asıl borçlu şirketin 2013 yılında 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un tecil hükümlerinden faydalandığı, 2014, 2016 ve 2017 yıllarında sırasıyla 6552 sayılı İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması ile Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına Dair Kanun, 6736 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin Kanun ve 7020 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda ve bir Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’dan faydalanmak üzere yaptığı ve zamanaşımının kesilmesi neticesini doğuran başvurular sonucunda ödeme planlarında yer alan borçların ödememesi nedeniyle yapılandırmaların iptal edildiği, şirket mal varlığından tahsil edilemeyen kamu alacağının tahsili amacıyla dava konusu ödeme emirlerinin düzenlendiğinin anlaşıldığı olayda, … takip numaralı ödeme emrinin …, … ila … alt takip numaralarında yer alan kamu alacağı yönünden, davacının...
İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 06/07/2021 NUMARASI : 2020/143 ESAS, 2021/408 KARAR DAVA KONUSU : Alacak (İşçi İle İşveren İlişkisinden Kaynaklanan) KARAR : Davalı Belediye cevap dilekçesinde özetle, alacakların zamanaşımına uğradığını, husumet itirazında bulunduklarını, muvazaa iddiasının doğru olmadığını, taleplerin yersiz olduğunu, davanın haksız açıldığını ve reddine karar verilmesini savunmuştur. Davalı şirket cevap dilekçesinde özetle, alacakların zamanaşımına uğradığını, hakedilen alacakların tamamının ödendiğini, taleplerin yersiz olduğunu, davanın haksız açıldığını ve reddine karar verilmesini savunmuştur. İlk derece Mahkemesi tarafından kararın gerekçe kısmında belirtilen sebeplerle davanın kısmen kabulüne kısmen reddine dair karar verilmiştir. İlk derece Mahkemesi tarafından verilen karara karşı davalılar yasal süresi içerisinde istinaf başvurusunda bulunmuştur....
Hüküm süresi içinde davacı ve dahili davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili, yapılan tasarrufu teşvik kesintilerinin ve işveren katkı paylarının davacıya ödenmediği beyanla anılan alacakların hüküm altına alınmasını talep etmiştir. Her iki davalı vekili davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, dava konusu edilen alacakların davacıya ödenmediği gerekçesiyle T.C. Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı hakkında açılan davanın kabulüne davalı ... hakkında açılan davanın ise husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir. Hüküm, davacı ve davalı .... Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, tasarrufu teşvik kesintisi ve katkı paylarının tahsiline karar verilmesi isteğine ilişkindir....
Davalı temyiz dilekçesinde; kira bedelleri ile ilgili olarak 6111 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile ilgili kanun hükümlerinden yararlanmak amacıyla başvuru yaptığını ve bildirilen ödeme planı çerçevesinden borcu taksitler halinde ödediğini belirtmiştir. 25.02.2011 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına ilişkin 6111 sayılı kanunun konuya ilişkin 17.maddesinin 25.fıkrasının (ç) bendinde yasadan yararlanma koşulları belirtilmiş, (d) bendinde ise kanunun yayımlandığı tarihi izleyen ikinci ayın sonuna kadar ilgili idarelere başvuruda bulunulması ve bu fıkra kapsamında hesaplanan tutarın öngörülen süre ve şekilde ödenmesi şartıyla bunlar için açılan davalar sonlandırılır ve icra takipleri durdurulur hükmüne yer verilmiştir....