Birlikte yaşamaya ara verilmesi haklı bir sebebe dayanıyorsa hakim, eşlerden birinin istemi üzerine birinin diğerine yapacağı parasal katkıya, konut ve ev eşyasından yararlanmaya ve eşlerin mallarının yönetimine ilişkin önlemleri alır.Eşlerden biri, haklı bir sebep olmaksızın diğerinin birlikte yaşamaktan kaçınması veya ortak hayatın başka bir sebeple olanaksız hale gelmesi üzerine de yukarıdaki istemlerde bulunabilir....
Birlikte yaşamaya ara verilmesi haklı bir sebebe dayanıyorsa, hakim, eşlerden birinin istemi üzerine birinin diğerine yapacağı parasal katkıya, konut ve ev eşyasından yararlanmaya ve eşlerin malların yönetimine ilişkin önlemleri alır.Eşlerden biri, haklı bir sebep olmaksızın diğerinin birlikte yaşamaktan kaçınması veya ortak hayatın başka bir sebeple olanaksız hale gelmesi üzerinde de yukarıdaki istemlerde bulunabilir." Somut olayda davacı, "ayrı yaşamada haklılık" olgusuna dayalı olarak tedbir nafakası isteminde bulunmuştur. Bu iddiasını boşanma davasının reddinden sonra müşterek hayatın devam ettirilememesi nedenine dayandırmaktadır....
TMK'nun 197/1.maddesinde "Eşlerden biri, ortak hayat sebebiyle kişiliği, ekonomik güvenliği veya ailenin huzuru ciddi biçimde tehlikeye düştüğü sürece ayrı yaşama hakkına sahiptir."2.fıkrada ise "Birlikte yaşamaya ara verilmesi haklı bir sebebe dayanıyorsa hakim, eşlerden birinin istemi üzerine birinin diğerine yapacağı parasal katkıya, konut ve ev eşyasından yararlanmaya ve eşlerin mallarının yönetimine ilişkin önlemleri alır" hükmü getirilmiştir.Sosyal ve ekonomik durum araştırması sonucunda, davacı kadının mağazada asgari ücretle çalıştığı, kira ödediği, davalı kocanın ise Tarım Müdürlüğünde çalıştığı, aylık 1.241 TL maaş aldığı, kira ödediği tesbit edilmiştir.Yargıtay'ın yerleşmiş uygulamalarına göre, kadının asgari ücret alması ile birlikte hükmedilen 80 TL tedbir nafakasının kadının zorunlu ihtiyaçları yönünden yeterli olmadığı açıktır.Bu durumda, mahkemece; tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına göre, davalının gelir düzeyi de dikkate alınarak davacı...
Birlikte yaşamaya ara verilmesi haklı bir sebebe dayanıyorsa hâkim, eşlerden birinin istemi üzerine birinin diğerine yapacağı parasal katkıya, konut ve ev eşyasından yararlanmaya ve eşlerin mallarının yönetimine ilişkin önlemleri alır. Eşlerden biri, haklı bir sebep olmaksızın diğerinin birlikte yaşamaktan kaçınması veya ortak hayatın başka bir sebeple olanaksız hale gelmesi üzerine de yukarıdaki istemlerde bulunabilir. Somut olayda; davalının müşterek konutu geçerli bir neden olmadan terk ettiği ve açmış olduğu boşanma davasının reddedildiği sabit olup davacının ayrı yaşamada haklılığı kanıtlanmıştır. O halde, istemin tedbir nafakası olması ve eşlerin birlikte yaşarken sürdürdükleri hayat seviyesinin ayrı yaşama halinde de korunması gerektiği düşünüldüğünde; davacı eşin emekli maaşı alması ve sosyal güvencesinin bulunması davalı kocayı nafaka yükümlülüğünden kurtarmaz. Ancak hükmedilecek nafakanın miktarını tayinde bu husus dikkate alınmak zorundadır....
Birlikte yaşamaya ara verilmesi haklı bir sebebe dayanıyorsa hakim, eşlerden birinin istemi üzerine birinin diğerine yapacağı parasal katkıya, konut ve ev eşyasından yararlanmaya ve eşlerin mallarının yönetimine ilişkin önlemleri alır. Tedbir nafakasında eşlerin birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve malvarlıkları ile katkıda bulunmaları gerekir ( TMK md. 186/son ). Davacı eşin ekonomik durumunun davalı ( kocadan )daha iyi olması ya da aynı olması, davalı kocayı tedbir nafakası yükümlülüğünden kurtarmaz. Ancak, hükmedilecek nafakanın miktarını tayinde bu husus dikkate alınmak zorundadır. Böylece "hakkaniyet" ilkesine uygun bir nafaka tespit edilebilir ( TMK. md. 4 ). Öyle ise mahkemece, yukarıdaki ilke ve esaslar gözetilerek davacı kadın yararına uygun bir nafakaya karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir....
Birlikte yaşamaya ara verilmesi haklı bir sebebe dayanıyorsa hâkim, eşlerden birinin istemi üzerine birinin diğerine yapacağı parasal katkıya, konut ve ev eşyasından yararlanmaya ve eşlerin mallarının yönetimine ilişkin önlemleri alır. Somut olayda; alkol bağımlısı olan davalının evlilik birliğinin kendisine yüklediği sorumlulukları yerine getirmediği, alkolün etkisi altında iken sergilediği davranışlarıyla davacının (ve ailesinin) kişiliğini ve huzurunu tehlikeye düşürdüğü, davacı eş tarafından müşterek eve alınmayan davalının bir yıldır babası ile yaşadığı tanık anlatımlarıyla sabittir. Bu durumda ayrı yaşamakta haklı olan davacı, dilerse müşterek konutu terk ederek ayrı bir konut seçebileceği gibi, dilerse de kusurlu eşi müşterek konuta kabul etmeyerek bu yerin kendisine tahsisini de isteyebilecektir....
Birlikte yaşamaya ara verilmesi haklı bir sebebe dayanıyorsa hakim, eşlerden birinin istemi üzerine birinin diğerine yapacağı parasal katkıya, konut ve ev eşyasından yararlanmaya ve eşlerin mallarının yönetimine ilişkin önlemleri alır. Davalı (koca) tarafından, davacı (kadın) aleyhine 09.01.2007 tarihinde açılan boşanma davasının mahkemece; davalı kocanın evi terk ettiği, evin ihtiyaçları ile ilgilenmediği ve ayrı yaşamada davacı kadının kusurunun bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddi ile kadın ve müşterek çocuk lehine 100'er TL tedbir nafakasının tahsiline karar verilmiş, 2 Hukuk Dairesinin onama ilamı ile hüküm 01.07.2009 tarihinde kesinleşmiştir. Bu durumda davacı kadının ayrı yaşamakta haklı olduğu ve tedbir nafakasına ihtiyacı bulunduğu anlaşıldığına göre mahkemece davacı lehine tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekir. Davalının emekli olduğu 876 TL maaş aldığı davacının ise asgari ücret ile temizlik şirketinde çalıştığı tespit edilmiştir....
Aynı yasanın 197. maddesine göre de; eşlerden biri, ortak hayat sebebiyle kişiliği, ekonomik güvenliği veya ailenin huzuru ciddi biçimde tehlikeye düştüğü sürece ayrı yaşama hakkına sahiptir.Birlikte yaşamaya ara verilmesi haklı bir sebebe dayanıyorsa hâkim, eşlerden birinin istemi üzerine birinin diğerine yapacağı parasal katkıya, konut ve ev eşyasından yararlanmaya ve eşlerin mallarının yönetimine ilişkin önlemleri alır. Tedbir nafakasında eslerin Birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve malvarlıkları ile katkıda bulunmaları gerekir. Medeni Kanunun 197 ve devamı maddelerine göre davacı için tedbir nafakasına hükmolunabilmesi için ayrı yaşamda haklılık olgusununu ispat etmesi gerekir.Somut olayda dosya içerisinde bulunan ......
Somut olayda kadın, dava konusu ... eşyasından onbir adet cumhuriyet altınının eşi tarafından elinden alınıp satıldığını ve bunların iade edilmediğini sunduğu delillerle ispat edememiştir. Davacı-davalı kadın delil listesinde yemin deliline de dayanmıştır. İspat yükü kendisine düşen ve davasını diğer delillerle kanıtlayamayan davacı-davalı kadına ... eşyalarına ilişkin talebi konusunda diğer tarafa yemin teklif etme hakkı hatırlatılıp, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 225. ve devamı maddelerindeki yeminle ilgili usul işlemleri yerine getirilip, gerçekleşecek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle hüküm tesis edilerek ... alacağı talebinin kısmen reddine karar verilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir. c-Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre 13.01.2003 doğumlu... Bulut'un ihtiyaçlarına nazaran takdir edilen iştirak nafakası azdır....
Birlikte yaşamaya ara verilmesi haklı bir sebebe dayanıyorsa hakim, eşlerden birinin istemi üzerine birinin diğerine yapacağı parasal katkıya, konut ve ev eşyasından yararlanmaya ve eşlerin mallarının yönetimine ilişkin önlemleri alır. Buna göre davacının ayrı yaşamada, haklı olup olmadığının araştırılması ve "ayrı yaşamada haklılık" olgusunun kanıtlanması gerekir. Somut olayda; davacı ayrı yaşamada haklı olduğunun ispatı hususunda tanık deliline başvurmuş, davacı tanığı olarak dinlenen .. davacının komşusu olduğunu, tarafların neden ayrı yaşadıkları hususunda bilgi sahibi olmadığını, davacı tanığı .... ise davacıyı komşusu olması sebebiyle iki yıldır tanıdığını, davacının geliri olmadığını ve komşularının yardımı ile geçindiğini beyan etmiştir. Davacı tanık beyanları ile ayrı yaşamada haklılık olgusunu ispat edememiştir. Bu yönde kabul edilebilir herhangi bir delil bulunmamaktadır....