Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Birlikte yaşamaya ara verilmesi haklı bir sebebe dayanıyorsa hakim, eşlerden birinin istemi üzerine birinin diğerine yapacağı parasal katkıya, konut ve ev eşyasından yararlanmaya ve eşlerin mallarının yönetime ilişkin önlemleri alır. Buna göre davacının ayrı yaşamada, haklı olup olmadığının araştırılması ve “ayrı yaşamada haklılık” olgusunun kanıtlanması gerekir. Somut olayda, davalı eş tarafından davacı aleyhine boşanma davası açılmış,bu dava takipsiz bırakılarak açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Davalı koca tarafından, boşanma davası açılmakla, davacı kadın ayrı yaşama hakkını kazanır. Boşanma davasının reddedilmesinden sonra, davalı kocanın birlikte yaşama konusunda girişimde bulunmadığı sürece, davacının ayrı yaşamada haklı olduğunun kabulü zorunludur....

    İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:Davacı-davalı vekili süresinde sunduğu istinaf dilekçesinde özet ile; asıl davanın reddi, karşı boşanma davası ile ziynet eşyasından kaynaklanan alacak davalarının kabulü, kusur belirlemesi, velayet, nafaka, tazminatlar ile gerekçe ve hüküm fıkrası arasında maddi-manevi tazminat talebine ilişkin çelişki yönünden ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek bu yönlerden kaldırılması için istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : HMK 355 maddesine göre, resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Asıl dava, TMK'nun 166/1 m.sinde düzenlenen genel geçimsizlik nedenine dayanan boşanma ve velayet talebine ilişkindir....

    kaynaklanan alacak davası, kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası ile maddi - manevi tazminat taleplerinin reddi , aleyhe hükmedilen maddi ve manevi tazminatlar, kadın için bağlanan aylık 300 TL tedbir nafakasının 05/08/2019 tarihine kadar sınırlandırılması, kadın ve çocuklar için hüküm altına alınan tedbir ve iştirak nafakalarının az oluşu, aleyhe ayrı ayrı vekalet ücreti ve yargılama giderine karar verilmesine yönelik olarak ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek bu yönlerden kaldırılması için istinaf kanun yoluna başvurduğu, dosyanın bu şekilde dairemize gönderildiği görülmüştür....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ Davanın kabulüne, tarafların Türk Medeni Kanunu'nun 166/3. maddesi uyarınca boşanmalarına, müşterek çocuk Eylül Deniz'in velayetinin davacı anneye verilmesine, velayeti davacı anneye bırakılan müşterek çocuk ile davalı baba arasında şahsi ilişki tesisine, tarafların birbirlerinden maddi-manevi tazminat, iştirak-yoksulluk nafakası ve ziynet eşyasından kaynaklanan herhangi bir talepleri bulunmadığından, bu hususlarda karar verilmesine yer olmadığına, taraflar arasında düzenlenen 20/06/2022 tarihli boşanma protokolü başlıklı belgenin tarafların duruşmada ifade ettikleri beyanları doğrultusunda onaylanarak kararın eki sayılmasına karar verilmiştir....

    O halde, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları (TMK m. 4) dikkate alınarak kadın yararına maddi ve manevi tazminata (TMK m. 174/1-2) karar vermek gerekirken, yanılgılı kusur belirlemesinin sonucu olarak yazılı şekilde davalı erkek yararına maddi ve manevi tazminata karar verilmesi doğru görülmemiştir. 4-Davacı kadının ziynet eşyasından kaynaklanan alacak talebinin 41.800,00 TL olarak belirtildiğinin, ilk derece mahkemesince ziynet alacağının tamamının reddine karar verildiğinin, Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihindeki temyiz kesinlik sınırının ise 41.530 TL olduğunun anlaşılmasına göre Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 362/1-a gereğince temyiz sınırını geçen ziynet alacağına ilişkin kararın temyiz incelemesine gelince; Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür (TMK m. 6)....

      Birlikte yaşamaya ara verilmesi haklı bir sebebe dayanıyorsa hâkim, eşlerden birinin istemi üzerine birinin diğerine yapacağı parasal katkıya, konut ve ev eşyasından yararlanmaya ve eşlerin mallarının yönetimine ilişkin önlemleri alır. Eşlerden biri, haklı bir sebep olmaksızın diğerinin birlikte yaşamaktan kaçınması veya ortak hayatın başka bir sebeple olanaksız hale gelmesi üzerine de yukarıdaki istemlerde bulunabilir. Somut olayda; davalının müşterek konutu geçerli bir neden olmadan terk ettiği ve açmış olduğu boşanma davasının reddedildiği sabit olup davacının ayrı yaşamada haklılığı kanıtlanmıştır. O halde, istemin tedbir nafakası olması ve eşlerin birlikte yaşarken sürdürdükleri hayat seviyesinin ayrı yaşama halinde de korunması gerektiği düşünüldüğünde; davacı eşin emekli maaşı alması ve sosyal güvencesinin bulunması davalı kocayı nafaka yükümlülüğünden kurtarmaz. Ancak hükmedilecek nafakanın miktarını tayinde bu husus dikkate alınmak zorundadır....

        Birlikte yaşamaya ara verilmesi haklı bir sebebe dayanıyorsa hakim, eşlerden birinin istemi üzerine birinin diğerine yapacağı parasal katkıya, konut ve ev eşyasından yararlanmaya ve eşlerin mallarının yönetimine ilişkin önlemleri alır. Davalı (koca) tarafından, davacı (kadın) aleyhine 09.01.2007 tarihinde açılan boşanma davasının mahkemece; davalı kocanın evi terk ettiği, evin ihtiyaçları ile ilgilenmediği ve ayrı yaşamada davacı kadının kusurunun bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddi ile kadın ve müşterek çocuk lehine 100'er TL tedbir nafakasının tahsiline karar verilmiş, 2 Hukuk Dairesinin onama ilamı ile hüküm 01.07.2009 tarihinde kesinleşmiştir. Bu durumda davacı kadının ayrı yaşamakta haklı olduğu ve tedbir nafakasına ihtiyacı bulunduğu anlaşıldığına göre mahkemece davacı lehine tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekir. Davalının emekli olduğu 876 TL maaş aldığı davacının ise asgari ücret ile temizlik şirketinde çalıştığı tespit edilmiştir....

          Birlikte yaşamaya ara verilmesi haklı bir sebebe dayanıyorsa hâkim, eşlerden birinin istemi üzerine birinin diğerine yapacağı parasal katkıya, konut ve ev eşyasından yararlanmaya ve eşlerin mallarının yönetimine ilişkin önlemleri alır. Somut olayda; alkol bağımlısı olan davalının evlilik birliğinin kendisine yüklediği sorumlulukları yerine getirmediği, alkolün etkisi altında iken sergilediği davranışlarıyla davacının (ve ailesinin) kişiliğini ve huzurunu tehlikeye düşürdüğü, davacı eş tarafından müşterek eve alınmayan davalının bir yıldır babası ile yaşadığı tanık anlatımlarıyla sabittir. Bu durumda ayrı yaşamakta haklı olan davacı, dilerse müşterek konutu terk ederek ayrı bir konut seçebileceği gibi, dilerse de kusurlu eşi müşterek konuta kabul etmeyerek bu yerin kendisine tahsisini de isteyebilecektir....

            Birlikte yaşamaya ara verilmesi haklı bir sebebe dayanıyorsa hakim, eşlerden birinin istemi üzerine birinin diğerine yapacağı parasal katkıya, konut ve ev eşyasından yararlanmaya ve eşlerin mallarının yönetimine ilişkin önlemleri alır. Tedbir nafakasında eşlerin birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve malvarlıkları ile katkıda bulunmaları gerekir ( TMK md. 186/son ). Davacı eşin ekonomik durumunun davalı ( kocadan )daha iyi olması ya da aynı olması, davalı kocayı tedbir nafakası yükümlülüğünden kurtarmaz. Ancak, hükmedilecek nafakanın miktarını tayinde bu husus dikkate alınmak zorundadır. Böylece "hakkaniyet" ilkesine uygun bir nafaka tespit edilebilir ( TMK. md. 4 ). Öyle ise mahkemece, yukarıdaki ilke ve esaslar gözetilerek davacı kadın yararına uygun bir nafakaya karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir....

              Aynı yasanın 197. maddesine göre de; eşlerden biri, ortak hayat sebebiyle kişiliği, ekonomik güvenliği veya ailenin huzuru ciddi biçimde tehlikeye düştüğü sürece ayrı yaşama hakkına sahiptir.Birlikte yaşamaya ara verilmesi haklı bir sebebe dayanıyorsa hâkim, eşlerden birinin istemi üzerine birinin diğerine yapacağı parasal katkıya, konut ve ev eşyasından yararlanmaya ve eşlerin mallarının yönetimine ilişkin önlemleri alır. Tedbir nafakasında eslerin Birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve malvarlıkları ile katkıda bulunmaları gerekir. Medeni Kanunun 197 ve devamı maddelerine göre davacı için tedbir nafakasına hükmolunabilmesi için ayrı yaşamda haklılık olgusununu ispat etmesi gerekir.Somut olayda dosya içerisinde bulunan ......

                UYAP Entegrasyonu