Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İşveren hissesine ait primlerin Hazinece karşılanabilmesi için, işverenlerin çalıştırdıkları sigortalılarla ilgili olarak bu Kanun uyarınca aylık prim ve hizmet belgelerinin yasal süresi içerisinde Sosyal Güvenlik Kurumuna vermeleri, sigortalıların tamamına ait sigorta primlerinin sigortalı hissesine isabet eden tutarı ile Hazinece karşılanmayan işveren hissesine ait tutarı yasal süresinde ödemeleri, Sosyal Güvenlik Kurumuna prim, idari para cezası ve bunlara ilişkin gecikme cezası ve gecikme zammı borcu bulunmaması şarttır. … ” hükmüne yer verilmiştir....

    İşveren hissesine ait primlerin Hazinece karşılanabilmesi için, işverenlerin çalıştırdıkları sigortalılarla ilgili olarak bu Kanun uyarınca aylık prim ve hizmet belgelerinin yasal süresi içerisinde Sosyal Güvenlik Kurumuna vermeleri, sigortalıların tamamına ait sigorta primlerinin sigortalı hissesine isabet eden tutarı ile Hazinece karşılanmayan işveren hissesine ait tutarı yasal süresinde ödemeleri, Sosyal Güvenlik Kurumuna prim, idari para cezası ve bunlara ilişkin gecikme cezası ve gecikme zammı borcu bulunmaması şarttır. … ” hükmüne yer verilmiştir....

      Davalı alacaklı vekili, haczin borçlunun ortağı olduğu işyerinde yapıldığı, işyerindeki bütün malların değil, borçlunun hissesine düştüğü tahmin edilen mallar kadar haciz yapıldığını savunarak davanın reddini istemiştir. Davalı borçlu vekili, müvekkilinin haciz yapılan işyerinin %50 hisseli adi ortağı olduğunu, müvekkilinin hissesine düşmesi muhtemel payın haczedilemeyeceğini savunmuştur. Mahkemece davacının dava dilekçesinde haczedilen malların adi ortaklığa ait olduğunu iddia etmesine rağmen davayı kendi adına açtığı, dayandığı delillerin de şahsı adına düzenlendiği, davacı ile borçlunun herbirinin ayrı ayrı vergi kayıtları bulunduğu, haczedilen menkullerle birlikte zilyet oldukları gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; 2012/7372 2013/12462 hüküm, davacı 3.kişi vekili ile vekalet ücretine yönelik olarak davalı alacaklı vekilince temyiz edilmiştir. 1-Uyuşmazlık, 3.kişinin İİK'nun 96 vd maddelerine dayalı istihkak davasına ilişkindir....

        Davalı alacaklı vekili, haczin borçlunun ortağı olduğu işyerinde yapıldığı, işyerindeki bütün malların değil, borçlunun hissesine düştüğü tahmin edilen mallar kadar haciz yapıldığını savunarak davanın reddini istemiştir. Davalı borçlu vekili, müvekkilinin haciz yapılan işyerinin %50 hisseli adi ortağı olduğunu, müvekkilinin hissesine düşmesi muhtemel payın haczedilemeyeceğini savunmuştur. Mahkemece davacının dava dilekçesinde haczedilen malların adi ortaklığa ait olduğunu iddia etmesine rağmen davayı kendi adına açtığı, dayandığı delillerin de şahsı adına düzenlendiği, davacı ile borçlunun herbirinin ayrı ayrı vergi kayıtları bulunduğu, haczedilen menkullerle birlikte zilyet oldukları gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; 2012/7372 2013/12462 hüküm, davacı 3.kişi vekili ile vekalet ücretine yönelik olarak davalı alacaklı vekilince temyiz edilmiştir. 1-Uyuşmazlık, 3.kişinin İİK'nun 96 vd maddelerine dayalı istihkak davasına ilişkindir....

          Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra, davacının sübut bulan davasının kabulüne ve dava konusu ... ilçesi, ... köyü, 108 ada 24 nolu parselin davalı Maliye Hazinesi adına yapılan tespitinin iptali ile dava konusu yerin 8 pay kabul edilerek, ... oğlu ...’ın 2001 yılında vefat ettiği anlaşıldığı gerekçesiyle hissesine isabet 4 paydan 1 payın ... kızı 1942 d.lu ..., 1 payın ... oğlu 1960 d.lu ..., 1 payın ... kızı 1965 d.lu ... (...) ..., 1 payın ... oğlu 1970 d.lu ...; ... oğlu ...’ın 1998 yılında vefat ettiği anlaşıldığı gerekçesiyle hissesine isabet eden 4 paydan; 1 payın ... kızı 1941 d.lu ..., 1 payın ... oğlu 1956 d.lu ...; 1 payın ... kızı 1963 d.lu ...; 1 payın ... kızı 1966 d.lu ... (...)... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir....

            İcra Müdürlüğünün 2010/64 ve 2010/66 Esas sayılı haciz dosyalarındaki alacağına ilişkin olarak davalı ...’ün hissesine düşen miktar üzerine haciz konulmasına” dair kısmın hükümden çıkartılmasına, hükmün değiştirilmiş ve DÜZELTİLMİŞ bu şekliyle ONANMASINA, peşin yatırılan harcın yatıranlara iadesine, 18.01.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi. Başkan...

              - K A R A R - Davacı vekili, dava konusu taşınmazın taraflar arasında müşterek mülkiyet hükümlerine tabi olduğunu, tüm mirasçıların katılımı ile yapılan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi kapsamında müvekkiline verilmesi gereken dava konusu zemin kat 1 numaralı bağımsız bölümdeki meskenin davacıya verilmediğini ileri sürerek, davalıların hissesine isabet eden kısımdaki tapu kaydının iptali ile, taşınmazın tam hisse ile davacı müvekkili adına tescilini talep ve dava etmiştir. Davalılar ... mirasçıları ve ... vekili, davanın reddini istemiştir. Bir kısım dahili davalıları, davayı kabul etmişlerdir....

                Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davacı, eldeki davada vekaletin kötüye kullanılması hukuk nedenine dayalı olarak davalı tarafından satışı yapılan bağımsız bölümün satış bedelinden hissesine düşen miktarın tahsili istemiyle eldeki davayı açmıştır. Dosyanın incelenmesinden; dava dışı ... ile davalı arasında imzalanan kat karşılığı inşaat sözleşmesine göre 4 numaralı bağımsız bölümün davacının murisi ...'a ait olacağı kararlaştırılmıştır. Bununla birlikte 4.7.2011 tarihli kat irtifakı kurulmasına ilişkin düzenlenen resmi senette; davacının murisine bırakılması gereken 4 numaralı bağımsız bölüm, davacının dava dışı ...'a verdiği vekaletname, ile kat karşılığı sözleşmesindeki paylaşıma aykırı olarak dava dışı ... adına tescil ettirildiğine göre iş bu davada davalıya husumet düşmez....

                  Somut olayda, davacı ile davalı 21.06.2006 tarihinde akdettikleri adi yazılı gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi uyarınca .... parsel sayılı taşınmaz üzerinde davalının yapmış olduğu ve ...yevmiye numaralı kat karşılığı inşaat yapım sözleşmesine istinaden hissesine düşecek bağımsız bölümler arasından davacı tarafından seçilecek bağımsız bölümlerden birinin satışı konusunda anlaşmışlardır. Bağımsız bölümün 30.12.2006 tarihinde teslim edileceği kararlaştırılmasına rağmen, dava tarihine kadar teslim edilmemesi nedeniyle davacı tapu iptali, tescil mümkün olmaması durumunda 152.919,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsilini talep etmiştir. Davacı aşamalarda talebinin bağımsız bölüm hakkında seçimlik hakkını kullanarak yüklenici hissesine düşen 10 numaralı bağımsız bölümün tüm haciz ve yükümlülüklerden ari olarak tescili, mümkün olmazda tazminat istemine ilişkin olduğunu bildirmiştir. ......

                    Davacı vekili, davalının davaya konu taşınmazda 2006 yılından bu yana kiracı olduğunu, davalının son dönemde taşınmazdaki 1/3 hissesine düşen kira bedelinin yıllık brüt 143.750-Euro olduğunu, kira bedelinin emsallere göre düşük kaldığını belirterek, 2015 yılı için hissesine düşen kira bedelinin brüt 300.000-Euro olarak tespitine karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının taşınmazda hem hissedar hemde davalı kiracı şirketin ortağı olduğu, şirkete olan borçları nedeniyle kira artırımı talebinde bulunduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, kira sözleşmesi ibraz edilmediği bu nedenle diğer hususularda bir karşılaştırma imkanı bulunmadığından, 08.07.2015 tarihli bilirkişi raporu doğrultusunda taşınmazın tamamı için yıllık net kira bedelinin 666.912-Euro olarak tespitine karar verilmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu