Koruma tedbirleri kavramı içinde yakalama, gözaltına alma, tutuklama, arama ve el koyma, adli kontrol, gizli soruşturmacı, ve teknik araçlarla izleme ve telekomünükasyon yoluyla iletişimin denetlenmesi konuları yer almaktadır. 466 sayılı Kanun da bu koruma tedbirlerinde yakalama, gözaaltı, tutuklama tedbirlerinden kaynaklanan maddi ve manevi zararların tazminini düzenlerken, Ceza Muhakemesi Kanununun 141 ve devamı maddelerinde yakalama, gözaltına alma, tutuklama, arama, elkoyma işleminden kaynaklanan maddi ve manevi zararları düzenlemektedir....
Ancak; 1- Gümrük kaçakçılığı suçlarında korunan hukuki yarar; Devletin egemenlik hakkının bir kısmı olarak ortaya çıkan kendi milli sınırları dahilindeki her türlü eşya giriş ve çıkışını kontrol etme ve düzenleme yetkisidir. Anılan fiiller ile devletin söz edilen egemenlik hakkının ihlali ile birlikte devletin vergilendirme hakkı ve mali yararlarını da ihlal ettiği kuşkusuzdur. Verginin ise devletin kamu hizmetlerini finanse etmek için toplumu oluşturan kişilerden zorunlu olarak alınan ekonomik değerler olduğu nazara alındığında gümrük kaçakçılığı suçlarının vergi kaybına sebep olması sonucu, kamu hizmetlerinin finansmanında güçlükler doğuracağı muhakkaktır. Bu itibarla, gümrük kaçakçılığı suçlarının mağdurunun da devletin yürüttüğü kamu hizmetlerinden yararlanan bireylerden oluşan toplum olduğu cihetle; UYAP ortamında yapılan araştırmada, sanık hakkında; 16/05/2013 tarihinde işlediği aynı suç nedeniyle açılan kamu davasının Doğubayazıt 1....
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ : Dava konusu uyuşmazlık; "Fason üretim ve analiz" sözleşmesinden kaynaklanan geçici hukuki koruma istemine ilişkindir. Hakimler ve Savcılar Kurulunun Ankara Bölge Adliye Mahkemesinin iş bölümüne ilişkin 25/06/2020 tarih ve 564 sayılı kararı gereğince 31.Hukuk Dairesinin ihtisas alanını düzenleyen 1.maddesi ile; ''İşin niteliği ve tarafların sıfatına bakılmaksızın eser (istisna) sözleşmelerinden kaynaklanan davalar sonucu verilen (TBK m. 470-486) hüküm ve kararlar'' istinaf incelemesini yapmakla Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31.Hukuk Dairesi görevli kılınmıştır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle; Dosyanın dava konusu uyuşmazlığa ilişkin istinaf başvurusunu incelemekle görevli Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31.Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, HMK'nun 352.maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucunda 08/06/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi. BAŞKAN ... ÜYE ......
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ : Dava konusu uyuşmazlık; "Fason üretim ve analiz" sözleşmesinden kaynaklanan geçici hukuki koruma istemine ilişkindir. Hakimler ve Savcılar Kurulunun Ankara Bölge Adliye Mahkemesinin iş bölümüne ilişkin 25/06/2020 tarih ve 564 sayılı kararı gereğince 31.Hukuk Dairesinin ihtisas alanını düzenleyen 1.maddesi ile; ''İşin niteliği ve tarafların sıfatına bakılmaksızın eser (istisna) sözleşmelerinden kaynaklanan davalar sonucu verilen (TBK m. 470-486) hüküm ve kararlar'' istinaf incelemesini yapmakla Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31.Hukuk Dairesi görevli kılınmıştır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle; Dosyanın dava konusu uyuşmazlığa ilişkin istinaf başvurusunu incelemekle görevli Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31.Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, HMK'nun 352.maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucunda 08/06/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi. BAŞKAN ... ÜYE ......
Buna göre; 1-)Bilindiği üzere, ihtiyati haciz, nitelikçe bir geçici hukuki koruma tedbiridir. (HMK 406/2) Geçici hukuki koruma tedbirlerinin amacı, yargı organları önünde hak arayan kişilerin nihai olarak elde etmeyi umdukları haklarına erişimi kolaylaştırmaktır. Bu amacın gerçekleşmesi için, elde edilmesi umulan hakların ya da onların konularının ortadan kalkması, yok olması, değiştirilmesi gibi olasılıkların bertaraf edilmesi gerekir. Elde edilmesi umulan hakka kavuşulmasını kolaylaştırıcı tedbirler hak arama özgürlüğünü, adil yargılama hakkını ve hukuk devleti ilkesini de yakından ilgilendirir. (İHAS 6, 2709 sayılı T.C Anayasası 36, HMK 33) İhtiyati haciz istekleri değerlendirilirken geçici hukuki koruma tedbirlerinin açıklanan bu amacının gözden uzak tutulmaması gerekir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 13/04/2021 NUMARASI : 2020/644 Esas - 2021/133 Karar DAVA KONUSU : Tüketiciyi Koruma Kanunundan Kaynaklanan (Malın Ayıplı Olmasından Kaynaklanan) KARAR : DAVA :Tüketiciyi Koruma Kanunundan Kaynaklanan (Malın Ayıplı Olmasından Kaynaklanan) İSTİNAF KARAR TARİHİ :03/09/2021 İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ :03/09/2021 Tarafların İddia Ve Savunmalarının Özeti: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında araç alım satımı hususunda anlaşmaya varıldığını müvekkilinin satış sözleşmesine konu aracı internet sitesinden gördüğünü ve satılık ilanında "Hatasız, Kazasız, Masrafsız" açıklaması olduğu halde kısa bir süre sonra aracın ayıplı arızalı olduğunu tespit ettiğini, Muğla Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2019/33 D.iş sayılı dosyası ile araç hakkında durum tespiti yapıldığını ve bilirkişi raporu ile araçtaki durumun iddia edildiği...
Sinema eseri sahibi olmadığından sinema eseri sahipliğinden kaynaklanan mali hakları davalıya karşı kullanması da mümkün değildir. (Hiç kimse sahip olduğu haktan fazlasını kullanamaz) Pek tabidir ki davacı senaristi olduğu ilim ve edebiyat eseri niteliğindeki senaryosundan kaynaklanan mali hakların ihlal edildiğini gerek filmi imal edene gerekse üçüncü kişilere karşı ileri sürebilir lakin işlenerek yeni ve farklı statüye tabi bir eser şekline bürünen sinema filminden kaynaklanan mali hakların sahibi olmadığı için (senaryo yazarı olduğunu öne sürerek) sadece sinema filmini imal edenin (sinema eseri sahibinin) ileri sürebileceği mali haklara ilişkin talepleri ileri süremez....
İhtiyati tedbir geçici hukuki koruma niteliğinde olup, davaya konu uyuşmazlığı esastan sona erdirmez. İhtiyati tedbir hukuksal niteliğinden dolayı uyuşmazlığı esastan çözmeyen geçici hukuki koruma olup açılacak bir davanın veya açılmış bir davanın sonucunun etkisiz veya anlamsız kalmasını önlemeye yarar.Buna karşılık kesin hukuki koruma ise ancak açılacak bir dava üzerine yapılan yargılama sonunda verilen kesin karar ile sağlanabilir.Diğer hukuki koruma tedbirlerinde olduğu gibi ihtiyati tedbirde de amaç davaya ilişkin bir yargılamadan farklı olarak maddi hukuka dayanan hak bakımından nihai bir karar verip uyuşmazlığı esastan sona erdirmek değildir. Dava sonunda elde edilmesi gerekeni peşinen hükme bağlayıcı, asıl uyuşmazlığı çözecek şekilde ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceği muhakkaktır....
Nitekim 6100 Sayılı HMK'nun 406/2. fıkrasında "İhtiyati haciz, muhafaza tedbirleri ve geçici düzenleme niteliğindeki kararlar gibi geçici hukuki korumalara iliskin diğer kanunlarda yer alan özel hükümler saklıdır." denmiştir. Bu fıkranın gerekçesinde "özellikle uygulamada farklı geçici hukuki korumaların birbirinin yerine kullanılmasının hatta -ihtiyati tedbir zımnında ihtiyati haciz kararı verilmesi- gibi aslında kanuna tamamen aykırı geçici hukuki koruma kararı oluşturulmasının önüne geçilmesi amaçlanmıştır." denmiştir. Dava konusu istek tazminata (para alacağına) ilişkin olduğundan geçici koruma talebinin ihtiyati haciz olduğu kabul edilmelidir....
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararıyla; dava konusu emlak vergisi tahakkukunun birinci taksidinin … nolu parselden kaynaklanan kısmı açısından; 25/08/2015 tarihli imar planına göre, 27000 m² olan parselin 2017 metrekaresinin 12 metrelik yolda kaldığı; geri kalan kısmının ise "park alanı" olarak geçtiğinin görüldüğü, bahse konu parselin 25/08/2015 tarihli imar planı ile kısmen yol kısmen park alanı içerisinde kaldığı, her ne kadar 2018 yılında imar planında değişiklik yapılsa da söz konusu değişikliğin ilgili mevzuat uyarınca 2018 yılından sonra gözönüne alınacağı, bu durumda söz konusu parselin kısıtlılık hükümlerinden yararlanması gerektiği anlaşıldırğından 2018 yılına ilişkin olarak tahakkuk eden ve ödenen emlak vergisi ile taşınmaz kültür varlıklarını koruma katkı payının I. taksidinin 1/10'unu aşan kısmında hukuka uyarlık bulunmadığı, dava konusu eemlak vergisi tahakkukunun birinci taksidinin … nolu parselden kaynaklanan kısmı...