G E R E K Ç E: Uyuşmazlık, haksız şikayetten kaynaklanan haksız eylem nedeniyle açılan manevi tazminat davasında istenilen geçici hukuki koruma tedbirinin reddine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yukarıda özetlenen gerekçelerle, davacının geçici hukuki koruma tedbirine yönelik isteğinin reddine karar verilmiş, bu karara karşı davacı vekili istinaf isteminde bulunmuştur....
DAVA : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat HÜKÜM : Düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddi kararı TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; davacı vekili ve katılma yoluyla davalı vekili tarafından temyizi üzerine yapılan ön inceleme neticesinde 6100 sayılı HMK'nın 361/1. ve 5271 sayılı CMK'nın 298/1. maddesindeki temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı tespit edilmekle, işin esasına geçildi, gereği düşünüldü: I....
İhtiyati tedbir, geçici bir hukuki korumadır. Geçici hukuki koruma ise, ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz, yürütmeyi durdurma, el koyma gibi çeşitli hukuk dallarında düzenlemiş olan etkin hukukî koruma önlemlerine ilişkin üst kavramdır. Buna karşılık kesin hukuki koruma ise ancak açılan bir dava üzerine yapılan yargılama sonucunda verilen karar ile ortaya çıkmaktadır. Bu nedenle dava, “kesin hukuki koruma” olarak nitelendirilmektedir. Dava konusu uyuşmazlığın esasını çözümleyecek veya böyle bir sonuç doğuracak biçimde ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceği konusunda açık bir kanun hükmü bulunmamakla birlikte, Yargıtay ve öğreti tarafından böyle bir görüşün kabul edilmesi geçici korumanın niteliğinden kaynaklanmaktadır. İhtiyati tedbir ise ileride açılacak bir davanın veya açılmış bir davanın sonucunun etkisiz veya anlamsız kalmasını önlemeye yarayan geçici hukuki korumadır....
Kamu kurum ve kuruluşları, belediyeler, il özel idareleri ve mahallî idare birlikleri tescilli taşınmaz kültür varlıklarını, koruma bölge kurullarının belirlediği fonksiyonda kullanılmak kaydıyla kamulaştırabilirler." hükmü yer almaktadır. Aynı Kanunun 648 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile değişik 17. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinin ikinci paragrafında " Koruma amaçlı imar planı yapılıncaya kadar, koruma bölge kurulu tarafından üç ay içinde geçiş dönemi koruma esasları ve kullanma şartları belirlenir. Belediyeler, valilikler ve ilgili kurumlar söz konusu alanda üç yıl içinde koruma amaçlı imar planı hazırlatıp incelenmek ve sonuçlandırılmak üzere koruma bölge kuruluna vermek zorundadır. (değişiklik öncesinde bu süre iki yıl olarak düzenlenmişti) Üç yıllık süre içinde zorunlu nedenlerle plan yapılamadığı takdirde koruma bölge kurulunca gerekçeli olarak bu süre uzatılabilir....
Bakılan davada, Çevre Kanunundan kaynaklanan yetkisini kullanan Bakanlar Kurulunun Anayasanın, Kanunların, Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası sözleşme ve katıldğı protokollerin, çevre korunması konusunda devlete ve vatandaşlara yüklediği ödevlerin gereği gibi yerine getirilmesini sağlamak amacıyla Gölbaşının Özel Çevre Koruma Bölgesi olarak tesbit ve ilanına karar verdiği sınır koordinatlarının, kirlenmeye maruz kaldığı saptanan göllerin beslendiği havzanın koruma altına alınmasına yönelik olarak belirlendiği anlaşılmış olup, bu haliyle dava konusu Bakanlar Kurulu kararında hukuka ve yasal düzenlemelere aykırılık bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle, yasal dayanaktan yoksun davanın reddine karar verildi....
TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 27/09/2019 NUMARASI : 2019/205 Esas - 2019/451 Karar DAVA KONUSU : Tüketiciyi Koruma Kanunundan Kaynaklanan (Hizmetin Ayıplı Olmasından Kaynaklanan) KARAR : DAVA :Tüketiciyi Koruma Kanunundan Kaynaklanan (Hizmetin Ayıplı Olmasından Kaynaklanan) İSTİNAF KARAR TARİHİ :21/10/2021 İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ :21/10/2021 Tarafların İddia Ve Savunmalarının Özeti: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine Antalya 4....
Bu fıkranın gerekçesinde "özellikle uygulamada farklı geçici hukuki korumaların birbirinin yerine kullanılmasının hatta -ihtiyati tedbir zımnında ihtiyati haciz kararı verilmesi- gibi aslında kanuna tamamen aykırı geçici hukuki koruma kararı oluşturulmasının önüne geçilmesi amaçlanmıştır." denmiştir. Eldeki davada geçici hukuki koruma istemlerinden ilki davalıya ait Türkiye İş Bankası Denizli Saltak şubesinde yer alan TR......284 iban numaralı hesaba dair tasarrufun önlenmesi yönünden ihtiyati tedbir kararı verilmesidir. 6100 Sayılı HMK'nun 389/1. fıkrası gereğince mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir....
HUKUKİ NİTELENDİRME ve GEREKÇE: Dava, davacı şirkete ait araçların davalı şirket bünyesinde --------yaptırılarak poliçe kapsamında teminat altına alındığı belirtilen hukuksal masraflardan kaynaklanan alacak istemine ilişkindir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2020/990 KARAR NO : 2023/749 DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 28/12/2020 KARAR TARİHİ : 13/07/2023 KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 19/07/2023 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA; Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davalıdan 20/04/2019 tarihinde 10.099,00 TL'ye .... marka ..... model cep telefonu satın aldığını, müvekkilinin ek olarak 2.349,99 TL ödeyerek koruma paketi ve uzatılmış garanti paketi adı altında 2 yıl süreli ürün sigortası alarak telefonu sigortalattığını, satın alınan telefonun 2020 yılı başlarında hasarlandığını, davalıya ait mağazaların pandemi gerekçesiyle kapalı olması sebebiyle müvekkilinin davalının müşteri hizmetlerini aradığını, pandemiden sonra mağazalarda onarım/değişim yapılabileceği belirtildiğini, pandemi sürecinin sona ermesiyle satıcıya ait...
Şeklinde iken 16/11/2018 tarihli Türk parası kıymetini koruma hakkında 32 sayılı karara ilişkin tebliğ (tebliğ no: 2008-32/34)’de değişiklik yapılmasına dair tebliğ (tebliğ no: 2018-32/52) MADDE 1 – 28/2/2008 tarihli ve 26801 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karara İlişkin Tebliğ (Tebliğ No: 2008-32/34)’in 8 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. “MADDE 8 – (1) Türkiye’de yerleşik kişiler kendi aralarında akdedecekleri; konusu yurt içinde yer alan gayrimenkuller olan, konut ve çatılı iş yeri dâhil gayrimenkul satış sözleşmelerinde sözleşme bedelini ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerini döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştıramazlar..... (26) 32 sayılı Kararın Geçici 8 inci maddesinin yürürlüğe girdiği tarihten önce akdedilmiş bulunan, menkul ve gayrimenkullere ilişkin finansal kiralama sözleşmeleri anılan geçici madde hükmünden istisnadır. Şeklinde değiştirilmiştir....