Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2018/796 e. ve 2020/73 k. sayılı dosyasında taraflarınca bunun ikrar edildiğinden bahsettiklerini, davacı hisse devri vaadi sözleşmesi ile aynı tarihli olması sebebine bağlı olarak 216.000,00 bedelli senedin oluşturulduğunu ve bunun da bedelinin ödendiği iddiasında bulunulduğunu, davacı yan, senedin hisse devrinden kaynaklanan borç olduğunu iddia ederek borçlarından kurtulmaya çalışmaktığını, dilekçesinde davacı tarafça banka aracılığıyla yapılan ödemelerin mahsubunu talep ettiğini, ancak buna dair bir delil sunmadığını, davacı yanın dilekçesinde yer alan tüm iddialarda ödenmediği halde borçları ödenmiş gösterdiğini ve üstüne bir de mahsup talep ederek hukuka aykırı hareket edildiğini, davacı yan limited şirket pay devri sözleşmesine dayanarak hisse devrinin davacı tarafından ödendiğini iddia ettiğini, bu sebeplerle davacının haksız davasının reddine karar verilmesini, derdestlik itirazımızın kabulüne, dava değerinin %20 sinden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına...

    Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 04/04/2013 gün ve 2011/493-2013/118 sayılı kararı bozan Daire’nin 06/02/2014 gün ve 2013/17263-2014/2009 sayılı kararı aleyhinde davalı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili, taraflar arasında limited şirket hisse devrinden kaynaklanan borcun üstlenilmesine ilişkin 09/09/2009 tarihli protokol düzenlendiğini, buna göre davalının 15/01/2010 tarihinden başlamak üzere son taksit günü 15/12/2010 olacak şekilde aylık 3.000 TL'den 12 eşit taksitte olmak üzere toplam 36.000 TL'nin davacıya ödenmesine karar verildiğini, alacağın tahsili amacıyla başlatılan takibe davalı tarafından itiraz edilmesi üzerine takibin durduğunu ileri sürerek, icra dosyasındaki 31.091,41 TL asıl alacak...

      ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2019/535 Esas KARAR NO: 2021/1084 DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ: 04/07/2019 KARAR TARİHİ: 06/10/2021 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA, SAVUNMA ve DOSYA KAPSAMI: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilleri ile davalı arasında davalı şirket olan ---- devredilmesi ile ilgili anlaşmaya varıldığını, belirlenen devir bedeli olan ---- davalı tarafa kapora verildiğini, müvekkillerinin peyderpey devir bedelini ödediğini, hatta fiilen işletmenin işleyişine katıldıklarını, ancak davalı şirketin envanterlerinin farklı çıkması nedeniyle müvekkillerinin işletmeyi sözleşmeye uygun olarak devralamadıklarını, müvekkillerinin devre konu işletme adresinde yeni bir şirket kurduklarını, davacılar tarafından hisse ve işletme devir bedelinin tamamı ile kira bedelleri ödendiği halde davalılarının işletmeyi müvekkillerine devretmediğini,...

        ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/403 KARAR NO : 2022/150 DAVA : İtirazın İptali (Ticari İşletmenin Satılması Veya Devrinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 06/05/2021 KARAR TARİHİ : 24/02/2022 KARARIN YAZILMA TARİHİ : 09/03/2022 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari İşletmenin Satılması Veya Devrinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE; davacılar ile davalı arasında Hisse Devir sözleşmesi imzalandığını, iş bu Hisse Devir Sözleşmesi gereğince, davacıların ...... Tıbbi Malzemeler Tekstil San.ve Dış Tic.Ltd.Şti.'deki hisselerini davalı ......'e devrettiğini, davalının devredilen hisselerin bedeli olarak davacılara 1.200.000,00 TL. ödeme yapacağını, bu ödemenin 100.000,00 TL.'...

          Sayılı dosyası ile takibe geçildiğini, borçlunun borca itiraz ettiğini, buna karşılık itirazın iptali davası açıldığını, davanın zamanaşımı sebebiyle reddedilmiş olduğunu, Ancak verilen karar hukuka aykırı olduğunu: Şöyle ki; 01.11.2014 tarihli mutabakatın, özellikle hisse devrinden ayrı olarak imza altına alındığını, bu belgedeki alacaklarının hisse devri ile ilgisi olmadığını zira müvekkilinin eski ortaklarından gelecek zararı öngörmüş ve şahıslarını borçlandırmak amacıyla ortaklık sıfatı ortadan kalktıktan sonra bu hususta dava dilekçelerinde dayandıkları şirket ortaklarının hep birlikte imza altına aldıkları evrakı ekte sunduklarını, şirket ortaklığından ayrılması hususunda düzenlenen hisse devri sözleşmesinden ayrı olarak TBK m. 146 gereği 10 yıllık zamanaşımına tabi olduğunu, bu belge imza altına alındığında ...'nın, ortak sıfatını haiz olmadığını, Belgede de "hisseyi devreden" denilmekle ...'...

            a noter hisse devri sözlemesi ile 50.000,00 TL bedelle devrettiğini ve devir bedelini aldığını, davalının ticaret sicil müdürlüğünde matbu belge olarak kullanılmak üzere imzalı ve boş A4 kağıdını üzerine 550.000,00 TL gibi fahiş bir bedel yazarak senet haline dönüştürdüğünü, davacının davaya konu senet ve takip nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespiti ile %20 kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davalının davacı şirkete ortak iken, diğer ortağın davacı şirketin tamamını almak istediğini, diğer ortak ile 550.000,00 TL bedel üzerinde anlaşmaya varıldığını, şirketin devirden önce 1.100.000,00 TL'den fazla mal varlığının bulunduğunu, bu nedenle davacı şirket yetkilisi ile davaya konu bononun düzenlendiğini, bononun şirket devrinden önce alınmasının hayatın olağan akışına uygun olduğunu, davacının iddiaların yazılı delille kanıtlaması gerektiğini savunarak davanın reddi ile %20 tazminata karar verilmesini istemiştir....

              Kararı, davalılar vekili temyiz etmiştir. 1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı ... vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Davalı şirket temyizine gelince; dava, hisse devrinden kaynaklanan alacağın tahsili için yapılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Davalı ... şirketinin hisse devir sözleşmesinde ve sonrasında yapılan 18.08.2011 tarihli hisse devir bedelinin ödenmesine yönelik protokolde taraf olmadığı gözetilmeksizin işbu davalı yönünden de davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün davalı ... şirketi yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıdaki (1) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ... Müh. AŞ. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararının davalı ... Müh....

                İnşaat şirketinin ortakları konumunda olduklarını, ortaklık ilişkisinden kaynaklanan işbu alacak iddiasının da şirket merkezinin bulunduğu yer mahkemesinde görülmesi gerektiğini, şirket merkezi Maltepe-İstanbul olduğundan İstanbul Anadolu İcra Dairesinin yetkili olduğunu, müvekkilinin üzerine düşen tüm edimleri yerine getirdiğini, bu nedenle cezai şart sorumluluğunun kalmadığını belirterek, davanın reddi ile müvekkili lehine kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir....

                  - K A R A R - Davacı vekili, davalı tarafından ilamsız takip başlatıldığını, müvekkilinin icra takip dosyasında borcun dayanağı olarak gösterilen 01.01.2011 tarihli 680.000,00 TL tutarlı "kooperatif hisse devrinden kaynaklanan alacak" olarak gösterilen şekilde herhangi bir borcunun bulunmadığını, taraflar arasında hiçbir alışveriş olmadığını, müvekkilinin davalıya kooperatif hissesi devir etmiş veya devir almış olmadığını ileri sürerek icra takibine konu edilen 680.000,00 TL'lik borçla ilgili olarak müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine, icra takibinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, davaya cevap vermemiştir....

                    Davalı vekili, dava konusu hisse devir sözleşmesinin yapıldığını ancak, şirketin faaliyet alanındaki devre mülk sözleşmelerinin alıcıları tarafından iptal edildiğini, bu nedenle de taraflar arasındaki hisse devir sözleşmesi gereği bedelden indirim yapılması gerektiğinden davalının borçlu değil alacaklı durumda bulunduğunu, ayrıca davacının dava dışı şirket hesabından para çektiği miktarın ve hisse devri öncesi doğan ve devrinden sonra ödenen, davacı tarafından gider olarak gösterilmeyen miktarın da hisse devri bedelinden mahsubu gerektiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu