Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

için sözleşmenin yazılı olması gerektiğinin düzenlendiğini ancak şirket hisse satışları için herhangi bir düzenleme bulunmadığını (6098 sayılı TBK 520, 525 mad.)...

için sözleşmenin yazılı olması gerektiğinin düzenlendiğini ancak şirket hisse satışları için herhangi bir düzenleme bulunmadığını (6098 sayılı TBK 520, 525 mad.)...

    için sözleşmenin yazılı olması gerektiğinin düzenlendiğini ancak şirket hisse satışları için herhangi bir düzenleme bulunmadığını (6098 sayılı TBK 520, 525 mad.)...

    ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO:2023/156 Esas KARAR NO :2023/312 DAVA:Alacak (Ticari İşletmenin Satılması Veya Devrinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ:07/03/2023 KARAR TARİHİ:16/05/2023 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari İşletmenin Satılması Veya Devrinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, DAVA: Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesi ile, Davacı ...'ın yazılımcı olduğunu, davalının büyük hissedarı olduğunu, ...A.Ş şirketini dava dışı 3....

      Kararı, davalı temyiz etmiştir. 1-Dava, limited şirket eski ortağının payını devretmesinden sonra, şirket alacağını tahsil etmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Şirket alacağı, davalının ortak olduğu dönemde yapılan iş nedeniyle doğmuş olup davalı tarafça hisse devrinden sonra tahsil edilmiştir. Davacı taraf, davalının diğer şirket ortağı ile yaptığı devir sözleşmesi doğrultusunda alması gereken hisse devir bedelini bu paradan vadesinden önce tahsil ettiğini, yine devir sözleşmesi doğrultusunda şirketin ödemesi gereken SGK borçlarını ödediğini ileri sürmüş ve bakiye kısım ile yoksun kalınan faizi talep etmiştir. Davalı taraf, hisse devir sözleşmesi doğrultusunda şirketin ödemesi gereken giderlere ilişkin harcama yaptığını savunmuştur....

        Bu itibarla, tarafların imzasını taşıyan 10.03.2010 tarihli hisse devir senedine göre, menkul niteliği taşıyan anonim şirket paylarının devri davacıya yapılmakla, bedelinin de aynı zamanda ödendiğinin kabulü gerekir. Yine mahkeme gerekçesinde 10.03.2010 tarihli hisse devir senedine rağmen, pay devrinin veresiye satış olduğuna dayanak olarak davalının imzası bulunmayan 18.03.2010 tarihli dava dışı anonim şirket başkanı ve yünetim kurulu üyesi ile davacı arasında imzalanan protokollerin devir ile alakalı olduğu, dolayısıyla 10.03.2010 tarihli hisse devir sözleşmesi ile devir ilişkinin sona ermediği ve devrin veresiye olduğu kabul edilmiştir. Ancak yukarıda bahsi geçen iki adet protokolde davacının imzası yoktur....

          -TL+ 350.000 Euro olduğunu iddia etmesine karşılık davacı asilin 17.05.2018 tarihli duruşmada şirket hisse devir bedelinin 5.000.000.-TL iken, eklenen 350.000 Euro'nun ise şirket malı olan çiçek bedelleri olduğunu belirttiği, delillerden ve özellikle davalının hisse devrinden önce 24.10.2011 tarihinde başlayan ve hisse devrinden sonra 31.01.2013 tarihine kadar devam eden bankadan gönderilen ödemeler dikkate alındığında davalının hisse bedelinin tamamını ödemediğinin mahkemece kabul edildiği, hisse bedelinin tarafların imzasının inkar etmedikleri belgeye göre 5.000.000.-TL olduğu, her bir şirket hissesi için ayrı bir değer belirtilmediğinden ve davacı asilin duruşmada alınan beyanına göre bedellerin yarı yarıya olduğu, dava dışı hissesi devredilen İmamoğlu ... A.Ş.'de davacının herhangi bir hissesinin bulunmadığı, buna göre limited şirket hisse devir değerinin 2.500.000.-TL'ye karşılık geldiği, davacının % 35 hissesine ise 875.000.-TL düştüğü, davacı tarafından da belirtilen 3.660.868....

            Hukuk Dairesi'nce verilen 19.01.2022 tarih ve 2019/869 E- 2022/106 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: Dava, şirket hisse devrinden kaynaklanan 18.450,00 TL alacak talebine ilişkindir. Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi olan 19.01.2022 itibariyle Bölge Adliye Mahkemesi temyiz kesinlik sınırı 107.090,00 TL olup bu meblağın altında kalan hükümlerin 6100 sayılı HMK'nın 362/1-a. bendi uyarınca kesin nitelikte olduğu, mahkemece davanın reddine karar verildiği, reddedilen 18.450,00 TL’nin temyiz sınırı altında kaldığı anlaşılmaktadır. 6100 sayılı HMK'nın 366. maddesi delaletiyle kıyasen uygulanması gereken aynı Kanun'un 346/2. maddesi hükmü uyarınca, kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında Bölge Adliye Mahkemesince bir karar verilmesi gerekmekle birlikte, Yargıtay tarafından da bu yolda karar verilebileceğinden, davacı vekilinin temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ Asıl dava hisse devrinden kaynaklanan alacak, karşı dava ise geçersiz sözleşmeye dayalı istirdat istemine ilişkindir. Mahkemece yukarda tarih ve numarası verilen karar ile asıl davanın reddine, karşı davanın ise kabulüne karar verilmiş, karar davacı-karşı davalı vekili tarafından duruşma istemli olarak temyiz edilmiş olmakla dosya Dairemize gönderilmiş olup, bu aşamada davacı ... vekili Av. ... ile davalılar ve karşı davacı şirket vekili Av. ...'un 24.11.2014 tarihli dilekçeleriyle davadan, temyiz isteminden ve karşı davadan feragatle vekalet ücreti ve yargılama giderleri talep etmediklerini beyan ettikleri gözlenmiş, taraf vekillerinin vekaletnamelerinde mevcut eksikliklerin giderildiği anlaşılmış olmakla dosya re'sen ele alındı, içindeki kağıtlar incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü....

                Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 10/11/2014 gün ve 2012/500-2014/541 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: Dava, limited şirket hisse devrinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olup, dava dosyası üzeninde yapılan incelemede, icra takip dosyasının veya usulüne uygun onaylı suretinin dosya içerisinde mevcut olmadığı anlaşılmıştır. Bu durumda, ........... İcra Müdürlüğü'nün 2010/9848 sayılı icra takip dosyasının veya usulüne uygun onaylı suretinin dosyaya temininin sağlanmasından sonra dosyanın Dairemiz'e gönderilmesi amacıyla mahalline geri çevrilmesine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan eksik hususların tamamlanması için dosyanın mahal mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 30/05/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                  UYAP Entegrasyonu