Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki uyuşmazlık, işçilik alacaklarından kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın niteliğine ve tarafların sıfatına göre, dosyanın temyiz incelemesi, Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin görevine girmektedir. SONUÇ : Yukarıdaki açıklanan nedenlerle, dosyanın görevli Yargıtay 9. Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 28.12.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    tarafından Artvin Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/209 esas, 2013/573 karar sayılı dosyasıyla müvekili aleyhine işçilik alacakları nedeniyle açtığı alacak davası sonucu mahkemenin 21.11.2013 tarihli kararı ile davanın kısmen kabulüne karar verildiğini, kararın verilmesi sonucu ilamın icraya konulduğu ve müvekkili tarafından ödendiğini, personelle ilgili sourmlulukların davalıya ait olduğunu ileri sürerek, icra dosyasına yapılan 22.859,52 TL alacağın ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece iddia,savunma ve tüm dosya kapsamına göre; hizmet alım sözleşmelerinde ve eklerinde sorumluluğun davalı alt işveren şirketin ödenmeyen işçilik alacaklarından tek başına sorumlu olduğu, ödenmeyen işçilik alacaklarından (kıdem tazminatından) davacının herhangi bir sorumluluğun bulunmadığı gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir....

      Dava, hisse devir sözleşmesine dayalı alacak istemine ilişkindir. Davalı, davacı şirketteki hisselerini dava dışı kişilere devrettiği hisse devir sözleşmelerinde 01.10.2004 tarihine kadar olan tüm borç ve alacakların kendisine ait olduğunu kabul etmiş, mahkemece de hisse devir sözleşmesinde yer alan bu düzenleme uyarınca davacı şirket tarafından hisse devirlerinden sonra işten çıkartılan işçiler için ödenen işçilik alacaklarından 01.10.2004 tarihine kadar olan kısım için davalının sorumluluğu kabul edilmiştir. Ancak, devir tarihinde mevcut ve muaccel olmayan, hisse devir sözleşmesinde de açıkça davalının sorumlu olduğuna dair bir hüküm bulunmayan, hisse devirlerinden sonra davacı şirket tarafından hizmet sözleşmelerinin feshi sebebiyle doğan işçilik alacaklarından dolayı davalının sorumluluğuna gidilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....

        Davalı diğer şirketler vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; öncelikle dava konusu alacak kalemleri yönünden zamanaşımı sürelerinin tükendiğini, zamanaşımı itirazında bulunduklarını, talep edilen tazminata ilişkin ödeme yapılan işçi yönünden davalı müvekkillerinin herhangi bir tazminat ya da işçilik hakkı ödeme yükümlülüklerinin bulunmadığını, müvekkili firmaların söz konusu işçinin kendi bünyesinde çalışmadığı dönemler için doğan alacakları yönünden sorumlu olmadıklarını, müvekkili firmaların iş bu bedeller yönünden müştereken ve müteselsilsen sorumluluğuna gidilemeyeceğini, rücu talebine konu işçilik alacağını ödemesi gerçektirilen işçinin tek ve gerçek işvereninin İçişleri Bakanlığı olduğunu, işçi için tüm çalışma dönemde doğmuş işçilik alacaklarından davacı Bakanlığın sorumlu olduğunu, Yargıtay’ın emsal kararlarında sözleşmede hüküm bulunmaması halinde taşeron şirketin hizmet vermediği dönem işçilik alacaklarından sorumlu olmadığı gibi taşeronun hizmet verdiği döneme ilişkin doğan...

        Yukarıda belirtilen olgular ve tüm dosya kapsamı incelendiğinde, dava dışı işçilerin eldeki davadaki taraflar arasındaki hizmet alım sözleşmesine istinaden davalı yanında çalıştığı, bu çalışmaları nedeniyle işçilik alacaklarından kaynaklı davacı hakkında açılan dava neticesi yapılan ilamlı icra takibi sonrası davacı tarafından işçilere ödemede bulunulduğu, yukarıda belirtilen Yargıtay'ın yerleşmiş içtihatları gereğince işçilik alacakları işveren tarafından ödenen işçilerin; yüklenici işçisi olması, sözleşme ücretine işçinin ücret ve sosyal haklarına dahil olması, işverenin işçilik alacaklarından sorumlu olacağına dair sözleşmede bir hüküm bulunmaması hususları nazara alındığında davacı işverenin ödediği bedeli ve ferilerini davalıdan talep etme hakkı bulunduğunun kabulünün gerektiği, davacının bu talep hakkı karşılanırken yerleşmiş Yargıtay içtihatlarına uygun olarak işçilere ödenen yıllık izin ücreti ile ihbar tazminatından ise son işverenin sorumlu olmasına göre ve yargısal denetime...

          Sayılı dosyası ile davacı şirket aleyhine işçilik alacaklarından kaynaklı alacak davası açtığını ... Mahkemesinin kararı ile hükme bağlanan alacak kalemleri; kıdem,ihbar tazminatı, fazla mesai ücreti, yıllık izin ücreti, UBGT, alacağı, yargılama gideri ile ilam vekalet ücretinin .... Esas sayılı dosyası üzerinden takibe konulduğunu, takip sonrası icra dosyasına ödeme yapıldığını, yapılan bu ödeme nedeniyle davacı şirketin zarar uğradığını, söz konusu zarar nedeniyle ödeme tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte davalı şirketlerden rücuen tahsili için dava açmıştır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık; dava dışı işçiye ödenen " işçilik alacakları" ile buna ilişkin dava nedeniyle yapılan masraflardan hangi tarafın veya tarafların ne oranda sorumlu olduklarına ilişkindir. Uyuşmazlığın çözümünde öncelikle taraflar arasında imzalanan sözleşme hükümleri dikkate alınarak bir sonuca gidilmelidir....

            Davacının bütünlük arz edecek şekilde aynı nev'i işlerle, aynı görevle, davalı T3sinden ihale yoluyla iş alan dava dışı yüklenici şirketlerde belirsiz süreli iş akdine istinaden 21/07/2014- 09/04/2018 tarihleri arasında toplam 3 yıl 7 ay 17 gün süreyle aralıklı beden işçisi olarak çalıştığı, dava dışı yüklenici şirketler ile davalı belediye arasında asıl işveren - alt işveren ilişkisinin bulunduğu dolayısı ile hak kazanılması durumunda feshe bağlı tazminat ile işçilik alacaklarından asıl işveren olarak davalı belediyenin sorumlu tutulması gerekmektedir. İhale sözleşmesi ile teknik ve idari şartnamelerde çalışmalardan doğacak işçilik alacaklarından yüklenici şirketlerin sorumlu tutulacağının kararlaştırılmış olması İstinaf kanun yoluna başvuran davalı kurumun yasadan kaynaklı sorumluluğunu ortadan kaldırmaz....

            Sözleşmede işçilik alacaklarından açıkça bahsedilmemiş olsa da, sözleşmenin 22. maddesinde atıf yapılan ve sözleşmenin eki sayılan şartnamenin 38. maddesinde işçilik haklarının sağlanmasından müteahhit tarafın sorumluluğuna işaret edilmiştir. Kaldı ki borçlar hukukunun müteselsil sorumluluğa ilişkin genel hükümleri de davalıların kendi işverenlik dönemlerinden sorumluluğunu gerektirir. Bu durumu bilerek ve sonuçlarını ön görerek sözleşme yapan, tacir sıfatıyla basiretli davranması gereken davalı taraf artık işçilik alacaklarından sorumlu olmadığını ileri süremez. Nitekim sözleşme birim fiyatları belirlenirken ve maliyet hesabı yapılırken bu durumların dikkate alınması da kaçınılmazdır. O halde her alt işveren kendi döneminden kaynaklanan işçilik alacağından sorumludur. Bu sorumluluk işçiye karşı müteselsil sorumluluk olmakla birlikte asıl işverene karşı tam sorumluluktur. Davalılardan ... Bilişim Teknolojileri San. Ve Tic. A. Ş.’nin durumu daha farklıdır....

              Davalılar verdikleri cevapta kendilerinin işçilik alacaklarından sorumlu olmadıklarını sorumluluğun davacıda olduğunu, bunun aksi yönde olduğu iddia edilen sözleşme hükmünün ise genel işlem şartı niteliğinde olduğunu öne sürmüş ve davanın reddini talep etmişlerdir. Dosya davalıların dava dışı işçiyi çalıştırdıkları dönemlere isabet eden alacak miktarının hesaplanması için muhasebeci bilirkişiye tevdi edilmiş ve buna göre asıl alacak, masraf ve faiz hesaplanmıştır. Davacı vekili daha sonra vermiş olduğu ıslah dilekçesinde iş mahkemesi yargılama sürecinin sonuçlanması akabinde onama harcı ödemiş olduklarını bunun da davalılardan tahsili gerektiğini öne sürmüşlerdir. Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe Eldeki dava asıl alt işveren ilişkisi nedeniyle rücu davasıdır....

                Davacı vekili; müvekkili ile davalılar arasında hizmet alım sözleşmesi bulunduğunu, sözleşme kapsamında davalılar tarafından çalıştırılan dava dışı işçilerin müvekkili aleyhine açtığı işçilik alacakları ile ilgili davanın işçiler lehine sonuçlandığını ve bu kapsamda müvekkili tarafından dava dışı işçilere icra takibi sonucunda ödeme yapıldığını, yapılan bu ödemeden sözleşme hükümlerine göre davalıların sorumlu olduğunu, müvekkili tarafından ödenen bedelin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı ... Ltd. Şti. vekili, müvekkilinin işçilik alacaklarından hiçbir sorumluluğunun olmadığını, ... Ltd. Şti. vekili, ... Ltd. Şti. müvekkilinin işçilik alacaklarından kendi dönemi ile sorumlu olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu