Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Böylece, sözleşmesinin feshinde kullanılmayan yıllık ücretli izin hakkı izin alacağına dönüşür. Bu nedenle zamanaşımı da sözleşmesinin feshinden itibaren işlemeye başlar.Somut olayda, mahkemece her ne kadar bozma sonrasında davacının yıllık izin alacağı bulunduğundan bahisle taleple bağlı olarak karar verilmiş ise de davacının hizmet süresi dikkate alındığında 14 gün yıllık izin hakkının bulunduğu , dosya kapsamından davacının sözleşmesinin feshinden önce 64 gün izin kullandığının anlaşıldığı tespit edildiğinden davacının yıllık izin alacağı talebinin kabulüne karar verilmesi hatalı olup ve bozma sebebidir. 3-Taraflar arasında davacının ihbar tazminatı talep edip edemeyeceği de uyuşmazlık konusudur....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesinin feshinden doğan sebepsiz zenginleşme davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz istemine konu yargılama dosyası Başkanlığımızın 23.01.2014 tarih 2013/16684 Esas-2014/813 Karar sayılı ilamıyla “...ilgisi nedeniyle ... 1.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2008/433, 2010/584, 2010/585, 2010/561 ve 2010/783 sayılı yargılama dosyalarının bu dosya içerisine celbiyle temyiz incelemesine esas olmak üzere Başkanlığımıza gönderilmesi için...”...

      Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalının, taraflar arasında imzalanan taşıma sözleşmesini haksız olarak feshettiği, ancak davacının da taşıma yaptığı aracını sözleşmenin feshi tarihinden önce sattığı, sözleşmeye göre davacının sözleşmede belirtilen nitelikte aracının bulunması gerektiği, davacının satımdan sonra başka bir aracı satın alarak yada kiralayarak taşımacılık yaptığına dair delil bulunmadığı, davacının sözleşmenin feshinden önce bizzat kendi istek ve iradesi ile feshedilen taşıma sözleşmesine konu işi yapmaktan vazgeçtiğinin kabulünde zorunluluk bulunduğu, davacının davalı ... tarafından yolcu taşıma sözleşmesinin feshinden doğan bir maddi zararının bulunduğunu kanıtlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir....

        Sulh Hukuk Mahkemesince itirazın iptaline kaarr verildiğini, tarafların protokol düzenleyerek 650.000,00 TL'nin kiraya verene ödenmesine karar verildiğini, 33.659,98 TL'nin eksik ödendiğini, eksik ödenen paranın tahsilini talep ettiği, Mahkemece taraflar arasındaki kira sözleşme sinin feshinden kaynaklı uyuşmazlık olması sebebiyle görevsizlik kararı verildiği,Taraflar arasında kira sözleşmesinin feshinden kaynaklı protokol düzenlendiği, bu protokole göre ödenmesi gereken bedelin eksik ödendiği belirtilerek 33.659,98 TL'nin tahsili talep edildiği, HMK 4. maddeye göre kira ilişkisinden doğan alacak davaları dahil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaları Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu belirtildiği, görev hususunun kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle mahkemenin resen yargılamanın her aşamasında ele alınması gerektiği, görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu anlaşılmıştır....

          Dava tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu'na göre, kıdem ve ihbar tazminatına ilişkin davalar sözleşmesinin feshinden itibaren on yıllık, yıllık izin alacağı sözleşmesinin feshinden itibaren beş yıllık, ücret, fazla mesai, hafta tatili ve ulusal bayram ve genel tatil alacakları hakkın doğumundan itibaren beş yıllık zamanaşımına tabidir. Somut olayda, davalı vekilinin süresi içinde ıslaha karşı zamanaşımı def’i ileri sürmesi söz konusudur. Ancak söz konusu def'inin mahkemece, bilirkişi raporunda tespiti talebi bakımından yapılan hak düşürücü süre değerlendirmeleri gerekçe gösterilerek dikkate alınmadığı anlaşılmaktadır. İş tespiti davası, sosyal güvenlik hukukundan kaynaklanan ve şartları 5510 sayılı kanunda düzenlenen, hak düşürücü sürenin ilgili kanunda düzenlendiği ve re'sen gözönünde bulundurulduğu bir dava türüdür....

            Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle; dava sözleşmesinin feshinden kaynaklanan kıdem ve ihbar tazminatına ilişkin olup işçi ve işveren ilişkisinden kaynaklanan alacak davası olmakla, gerekçeli karar başlığında davanın türünün “İstirdat” olarak belirtilmesinin mahallinde düzeltilebilir bir maddi hata niteliğinde olduğu anlaşılmakla, davalılar vekillerinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz giderlerinin temyiz edenlere yükletilmesine, 16.09.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Y A R G I T A Y K A R A R I Yukarıda mahkemesi, tarihi, esas ve karar numarası yazılı kararın temyiz incelemesi sırasında tetkikine ihtiyaç duyulduğundan, sözleşmesinin feshinden önceki altı aylık ile feshinden sonraki altı aylık dönem içinde, davalı şirketin, dava konusu işyerinde veya varsa başka işyerlerinde işçi hareketlerini gösterir sigorta kayıtlarının temin edilerek eklendikten sonra gönderilmesi için dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 11.10.2013 gününde oybirliği ile karar verildi....

                Böylece, sözleşmesinin feshinde kullanılmayan yıllık ücretli izin hakkı izin alacağına dönüşür. Bu nedenle zamanaşımı da, sözleşmesinin feshinden itibaren işlemeye başlar. Yıllık izin hakkı anayasal temeli olan bir dinlenme hakkı olup, işçinin sözleşmesinin devamı sırasında ücrete dönüşmez ve bu haktan vazgeçilemez. İşçinin sözleşmesinin devamı süresinde kullanmadığı yıllık izinlere ait ücreti istemesi mümkün değildir. Bu nedenle, işçinin sözleşmesinin devamı sırasında izin hakkının bulunduğunun tespitini istemesinde hukuki menfaati vardır. Somut uyuşmazlıkta; hükme esas alınan ek bilirkişi raporunda, davacının davalı işyerindeki hizmet süresi 12 yıl 2 ay 14 gün olarak tespit edilmiştir. Ancak, yıllık izin ücreti alacağı hesaplamasında bilirkişi tarafından zamanaşımı savunması dikkate alınarak davacının 27.01.2010-27.01.2015 tarihleri arasındaki 4 tam yıl karşılığı 80 gün üzerinden izin alacağı hesaplanmıştır....

                  E Gerekçe: 1- Taraflar arasında çözüme kavuşturulması gereken ilk husus cezai şart alacağı yönünden uyuşmazlığını İş Mahkemesi görev içerisinde yer alıp almadığı noktasındadır. 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 1. maddesi ve Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu’nun 29.06.1960 tarihli 1960/13 ve 1960/15 sayılı kararında; İş Mahkemelerinin, işçi sayılan kimselerle işveren veya işveren vekilleri arasında “ akdinden doğan” veya “ kanuna dayanan” her türlü hak iddialarından doğan hukuki uyuşmazlıkların bu mahkemelerde çözümleneceği açıklanmıştır. 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu uyarınca; bir uyuşmazlığın mahkemelerinde görülebilmesi için, işçi sayılan kişilerle işveren arasında sözleşmesinden doğan veya kanununa dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuki uyuşmazlığın bulunması gerekir. Rekabet etmeme borcu ise işçinin öteki borçları gibi her sözleşmesi için söz konusu olan borçlardan değildir....

                    Hukuk Genel Kurulunun 11.02.2020 tarihli 2016/1108 Esas, 2020/114 Karar sayılı kararı ile davacı vekilince, dava dilekçesinde açıkça davacının sözleşmesinin feshinden önceki son iki ay haftanın altı günü 12.00-21.00 saatleri arasında çalıştığının ifade edildiği, bu durumda taleple bağlılık ilkesi gereği davacının, sözleşmesinin feshinden önceki son iki aya kadar hükme esas alınan bilirkişi raporunda belirtildiği gibi haftanın altı günü 06.30-19.30 saatleri arasında, son iki ay için ise haftanın altı günü 12.00-21.00 saatleri arasında çalıştığının kabul edilmesi gerektiğinden bozma kararına uyulması gerektiği, önceki kararda direnilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğu gerekçesiyle direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı bozulmasına karar verilmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu