Böylece, iş sözleşmesinin feshinde kullanılmayan yıllık ücretli izin hakkı izin alacağına dönüşür. Bu nedenle zamanaşımı da iş sözleşmesinin feshinden itibaren işlemeye başlar. Yıllık izin ücreti iş sözleşmesinin feshi ile muaccel olup dönemsel bir nitelik taşımadığından 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu uygulaması yönünden 10 yıllık genel zamanaşımına tabidir. 6101 Sayılı Türk Borçlar Kanununun Yürürlüğü Ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun 5.maddesine göre; “Madde 5 – (1) Türk Borçlar Kanunun yürürlüğe girmesinden önce işlemeye başlamış bulunan hak düşürücü süreler ile zamanaşımı süreleri, eski kanunun hükümlerine tabi olmaya devam eder....
İİK'nunda iflastan sonra doğan alacaklar için İİK'nun 235/2. maddesinin ilk cümlesindeki gibi kayıt kabul ve 154/3. maddesindeki gibi iflas davaları için Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğu yolundaki açık bir düzenleme bulunmamaktadır. İflas tarihinden sonra doğan böyle bir alacağın varlığı ve miktarı konusunda bir uyuşmazlık bulunmasa da, inceleme, şikayet yolu ile icra mahkemesince değil, alacağın dayandığı hukuksal ilişkiye göre genel hükümler doğrultusunda iflas masası aleyhine açılan davada genel mahkemelerce tespit edilecektir. ---------Bu hali ile, taraflar arasında uyuşmazlığın iş akdinin feshinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin olduğu, davaya bakmakla görevli mahkemelerin İş Mahkemeleri olduğu kanaatine varılmakla; mahkememizin görevsizliğine karar vermek gerektiği yönünde oluşan tam ve bağımsız vicdani kanaat ile aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 818 sayılı Yasa'nın 313 vd. maddeleri uyarınca tarım iş kolunda akdedilmiş hizmet sözleşmesinin haksız feshinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin olup, hüküm sulh hukuk mahkemesince verilmiştir. Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 09.02.2012 tarih ve 1 sayılı kararı gereğince bu nitelikteki davaların temyiz incelemesi Yargıtay 13. Hukuk Dairesine verilmiş olmakla dava dosyasının anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ : Açıklanan nedenlerle, dava dosyanın Yargıtay 13. Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 15.06.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dosya içeriğine, temyizin kapsamına, uyuşmazlığın taraflar arasındaki vekalet sözleşmesinin feshinden doğan manevi tazminat istemine ilişkin bulunmasına göre, temyiz inceleme görevi Yargıtay Yasası’nın 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca Yargıtay 13. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Yargıtay 13. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine 07/05/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İşçinin haklı nedenle iş sözleşmesini derhal feshi 4857 sayılı İş Kanunu’nun 24. maddesinde düzenlenmiştir.4857 sayılı İş Kanunu’nun 24. maddesinin ‘Sağlık Sebepleri’ başlığını taşıyan 1. fıkrasının (a) bendinde, iş sözleşmesinin konusu olan işin yapılması, işin niteliğinden doğan bir sebeple işçinin sağlığı veya yaşayışı için tehlikeli olursa, iş sözleşmesinin işçi tarafından haklı olarak feshedilebileceği hususu düzenlenmiştir.Somut uyuşmazlıkta, davacı işçi İskenderun Devlet Hastanesi'nce düzenlenen rapor ile %49 fonksiyon kaybına uğradığının tespit edildiğini, raporu aldıktan sonra bir süre çalıştığını, ancak vertigo hastalığı nedeniyle işitme kaybının mevcut olduğunu ve dengesini kaybettiğini, çalışma temposunu kaldıramayacağını anlayınca iş sözleşmesini sağlık sebeplerine dayanarak feshettiğini ileri sürmüştür....
Takip konusu İlam incelendiğinde, davalı alacaklının; 1- Eser sözleşmesinin feshi, 2-157 parsel sayılı taşınmazla ilgili tapu iptal ve tescil, 3- İnşaab bitmiş ve başkalarına satılmış binaların yer aldığı 162 ve 163 sayılı parsellere karşılık eser sözleşmesinin feshinden doğan alacak davası olmak üzere üç ayrı İsteğinin olduğu görülmektedir. 12.11.2008 tarihli takip talebinde de, takip konusu ilamın "c" bendinde yer alan 161 ve 162 parsel sayılı taşınmazlara karşılık hükmedilen alacağın takibe konulduğu görülmektedir. Bilindiği üzere aynı davada birden çok istem yer alabilir. Bu istemlerin bazısının kesinleşmeden takibe konulamayacak olması, bundan bağımsız diğer alacak kalemlerinin takibine engel değildir. Nitekim alacaklının, yargılama giderlerinin 190/240'ını takibe koyduğu, tapu iptal ve tescil ile ilgili "b" bendindeki karara isabet eden yargılama giderlerini özenle ayırdığı görülmektedir....
Davacının açacağı ve sözleşmenin feshinden doğan alacak, tazminat gibi davalarda feshin haksızlığı tartışılacağından, müstakil bir davada feshin haksızlığının tespitini istemekte hukuki yarar bulunmamaktadır. Bu sebeple dava şartları oluşmadığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanlış değerlendirme sonucu işin esası incelenerek kabul kararı verilmesi doğru olmamış, bozulması uygun bulunmuştur. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, 14.07.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....
TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 11/11/2013 NUMARASI : 2013/1638-2013/367 Uyuşmazlık, epilasyon sözleşmesinin feshinden kaynaklanan alacak talebine ilişkindir. Davanın niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 13. Hukuk Dairesinindir. Dosya, Yargıtay 13. ve 15. Hukuk Dairelerince incelenerek görevsizlik kararı ile Dairemize gönderilmiş olup, 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren 6644 sayılı Yasanın 2.maddesi ile değiştirilen 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60.maddesi uyarınca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk İş Bölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine, 27.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; eldeki davanın belirsiz alacak davası olarak ikame edilemeyeceğini, davacı tarafın taleplerinin zamanaşımına uğradığını, davanın temelinin iş hukuku ve borçlar kanununun iş sözleşmesine ilişkin hükümleri olduğundan mahkememizin görevli olmadığını beyanla davanın usulden reddini talep etmiştir. HUKUKİ NİTELENDİRME ve GEREKÇE: Dava, iş akdinin feshinden sonra işçinin rekabet etmeme yasağına aykırı davranışları iddiasına dayalı cezai şartın tahsiline ilişkin alacak davasıdır. Dosya arasında bulunan davalıya ---------satış temsilcisi olarak çalıştığı ve taraflar arasındaki sözleşmenin feshedildiği anlaşılmıştır. Taraflar arasında rekabet yasağı sözleşmesinin imzalandığı görülmüştür. Davanın yasal dayanağı 6098 sayılı TBK'nın 444-447.maddeleri arasında yer almaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, kauçuk ve plastik hammadesi kullanılarak üretim işleri ile iştigal eden işyeri sahibi olduğunu, davalının da yanında sigortalı olarak formülasyon bölümünde çalıştığını, 12.11.2013 tarihinde kendi isteğiyle işten ayrıldığını, taraflar arasında imza edilen iş sözleşmesinin 13. ve 16. maddeleri ile sözleşmenin feshinden itibaren 1 yıl içinde aynı iş kolunda faaliyet gösteren bir işyerinde çalışmaya başlanılması halinde 1 yıllık brüt ücreti karşılığı cezai şart öngörüldüğünü, ancak davalının 28.11.2013 tarihinde aynı iş kolunda faaliyet gösteren bir başka firmada işe başladığını ileri sürerek, 26.757,48.-TL’nin yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini istemiştir....