WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 19/11/2013 NUMARASI : 2012/316-2013/909 Taraflar arasındaki ziynet ve çeyiz senedinden kaynaklanan alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesinde; tarafların 19.10.2010 tarihinde boşandıklarını, 22/09/1991 tarihli çeyiz senedine konu çeyiz eşyası ile 300 gram 22 ayar altının çeyiz olarak getirildiğini, senette boşanma halinde senedin işleme konacağı ve rayiç bedeller üzerinden ödeme yapılacağının hükme bağlandığını belirterek, senette belirtilen çeyiz ve ziynet eşyalarının rayiç bedeli olan 35.000,00.TL'nin dava tarihinden itibaren faizi ile davalılardan alınarak, müvekkiline verilmesini talep etmiştir....

    İşbu dava 21.12.2006 tarihinde açılmış olup davalı koca tarafından boşanma davası reddedildikten sonra davacı kadın eve davet edilmediği gibi, davalı tarafından verilen 08.06.2007 tarihli dilekçe ile evlilik birliğini yürütme ve beraber yaşama iradesi bulunmadığını beyan etmiştir. Bu durumda ayrı yaşamakta haklı olan davacının nafaka isteğinde bulunmasında bir usulsüzlük bulunmamaktadır. SONUÇ:Yukarıda 2 ve 3 nolu bentlerde açıklanan nedenlerle hükmün nafaka ve mehir senedinden kaynaklanan alacak isteği yönünden BOZULMASINA, bozma sebebine göre davalı tarafın vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine şimdilik yer olmadığına, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 7.4.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Dava dilekçesi ekinde bulunan senette belirtilen eşyaların müvekkiline düğün esnasında ailesi tarafından alındığını ve bu eşyaların 10/09/2017 tarihli çeyiz eşya senedine kaydedildiğini ve davalıların zilyetliğinde kaldığını belirterek eşyaların aynen iadesi, aynen iadesi mümkün olmadığı takdirde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 78.300,00 TL'nin faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep etmiştir. Cevap dilekçesi: Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; Senette imzalarının olmadığını, kabul anlamına gelmemek kaydı ile taraflar arasında 25/05/2018 tarihinde atfedilen boşanma sözleşmesi ile davacının çeyiz ve ziynet senedinden hiçbir hak talep etmeyeceğini imzası ile tasdik ettiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

      SONUÇ: Temyize konu hükmün yukarıda gösterilen sebeple kadının açtığı çeyiz eşyası ve ziynete dayalı alacak davası, tazminat talepleri ve yoksuluk nafakası yönünden BOZULMASINA, bozma sebebine göre tarafların temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 27.03.2017(Pzt.)...

        GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalılardan Ramazan'ın müvekkilinin eski eşi olduğunu, davalıların müvekkilinin mehir senedinden kaynaklı alacağını ödememeleri neticesinde davalılar aleyhine icra takibine başlandığını, davalıların haksız itirazı neticesinde takibin durduğunu belirterek davalıların Cihanbeyli İcra Müdürlüğünün 2018/46 E sayılı dosyasına yaptıkları itirazın iptali ile haksız ve kötü niyetli davalılar aleyhine % 40'tan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Cevap dilekçesi: Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davayı kabul etmediklerini, mehir senedinde bulunan imzaların müvekkillerine ait olmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; Davanın kabulüne karar verilmiştir....

        Davacının talebi, mehir olarak ödenmiş olan (mehri muaccel) bir alacak değil, bağışlama vaadi (mehri müeccel) niteliğinde, mehir senedinden kaynaklanan alacak talebine ilişkindir. Taraflar arasında sözleşme ilişkisi vardır. Uyuşmazlık, Aile Hukukundan dayalı alacak niteliğinde olmayıp, genel hükümlere dayalı (TBK m. 286 vd., eBK m. 234 vd.) bir alacak talebi niteliğindedir. Hal böyle olunca, davayı görmeye genel mahkemeler görevli olduğundan, davacının usul ve yasaya uygun bulunan ilk derece mahkemesinin görevsizlik kararına yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir....

        GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı ile davalının 01/11/2011 tarihinden bu yana evli olup taraflar arasında boşanma davası açılmış olduğunu, düğün öncesi davalı tarafın davacıya 80 gram altın mehr-i muaccel ödeyeceğine dair 27/12/2010 tarihli Mehir Senedini arada bulunan şahitlerce ve taraflarca imzalanıp davacıya teslim edildiğini, davalının bu edimini yerine getirmediğini, geline damat tarafından takılan altınların 22 ayar olduğu adet, gelenek ve göreneklerde sabit olduğunu, bu nedenle mehir senedinde yazılı 80 gram altının 22 ayar olduğunda şüphe bulunmadığını ileri sürerek mehir senedinden kaynaklı alacak talebinin kabulü ile senetteki yazılı altınların aynen iadesine bunun mümkün olmaması halinde 22 ayar 80 gram altının dava tarihindeki bedelinin işleyecek faiziyle birlikte davacıya ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı ile davalının 01/11/2011 tarihinden bu yana evli olup taraflar arasında boşanma davası açılmış olduğunu, düğün öncesi davalı tarafın davacıya 80 gram altın mehr-i muaccel ödeyeceğine dair 27/12/2010 tarihli Mehir Senedini arada bulunan şahitlerce ve taraflarca imzalanıp davacıya teslim edildiğini, davalının bu edimini yerine getirmediğini, geline damat tarafından takılan altınların 22 ayar olduğu adet, gelenek ve göreneklerde sabit olduğunu, bu nedenle mehir senedinde yazılı 80 gram altının 22 ayar olduğunda şüphe bulunmadığını ileri sürerek mehir senedinden kaynaklı alacak talebinin kabulü ile senetteki yazılı altınların aynen iadesine bunun mümkün olmaması halinde 22 ayar 80 gram altının dava tarihindeki bedelinin işleyecek faiziyle birlikte davacıya ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        Aile Mahkemesinin 2014/360 esas sayılı boşanma davası sırasında, " ...karşı taraftan maddi, manevi tazminat ve kendisi için nafaka talebi bulunmadığını, evdeki eşyaları paylaştıklarını, evdeki eşyalar haricinde davacı ile ortak taşınır ve taşınmaz mal varlıklarının bulunmadığını, mal rejiminin tasfiyesi ile alakalı olarak karşılıklı olarak birbirlerini ibra ettiklerini, taleplerinden feragat ettiklerini kayıtsız şartsız olarak boşanma davası sırasında kendisi için nafaka talep etmeyeceğini bildirmiştir. Davacının ... Aile Mahkemesinin 2014/360 Esas - 2014/724 Karar sayılı boşanma davasındaki bu beyanının, maddi ve manevi tazminat ile nafaka ve mal rejiminin tasfiyesine ilişkin olup, çeyiz senedine konu eşyalar ile ziynetleri kapsamadığının kabulü gerekir. Çeyiz senedine konu eşyalar ile ziynet eşyalarına konu alacak TMK. 174/1. Maddesine dayalı boşanmanın feri niteliğinde değildir....

          İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yerel Mahkemece, davanın kabulü ile; tarafların boşanmalarına, davalının yoksulluk nafakası talebinin kabulü ile; kararın kesinleştiği tarihten itibaren geçerli olmak üzere aylık 1.000,00- TL. yoksulluk nafakasının davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, davalı kendisi için davacıdan herhangi bir maddi ve manevi tazminat ile mal rejiminden kaynaklı alacak, ziynet eşyaları, çeyiz eşyaları ve kişisel eşyalar yönünden alacak talep etmediğinden bu konularda karar verilmesine yer bulunmadığına, davacı kendisi için davalıdan herhangi bir nafaka, maddi ve manevi tazminat ile mal rejiminden kaynaklı alacak, ziynet eşyaları, çeyiz eşyaları ve kişisel eşyalar yönünden alacak talep etmediğinden bu konularda karar verilmesine yer bulunmadığına karar verilmiştir....

          UYAP Entegrasyonu