Öte yandan, davacı dilekçesinde getirdiği çeyiz eşyalarını belirtmiş, davalı, davacının getirdiğini belirttiği eşyaların tamamının getirmediğini belirterek itiraz etmiş, davacının getirdiğini kabul ettiği çeyiz eşyalarını dilekçesinde belirtmiştir. Mahkemece, dinlenen tanıkların, getirilen çeyiz eşyalarına yönelik ayrıntılı beyanları alınmadan, davacı tarafından talep edilen tüm çeyiz eşyalarının aynen iadesi mümkün olmaması halinde bilirkişi tarafından tespit edilen bedellerinin ödenmesine karar verilmiştir. Davacının getirdiğini beyan ettiği çeyiz eşyalarının tamamı davalı tarafından kabul edilmemiştir. Bu durumda davacı getirdiğini iddia ettiği ihtilaflı çeyiz eşyalarının varlığını kanıtlamak zorundadır....
Buna göre, zamanaşımına uğramış bir bono, kambiyo senedi vasfını yitireceğinden, eldeki uyuşmazlığın da kambiyo senedinden kaynaklandığı kabul edilemeyecektir. Bu durumda davanın mutlak ticari nitelikte bulunmamasına ve temel ilişkiden kaynaklı olarak alacak talep edildiğine göre uyuşmazlığın, genel hükümler çerçevesinde asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. Yukarıda anılan içtihat uyarınca davanın taraflarının tacir olmadığı zaman aşımına uğrayan bonodan kaynaklı alacağın temel ilişki kapsamında talep edilebileceği ve de Asliye Hukuk Mahkemeleri'nin yetkili olduğu anlaşılmakla Mahkememizin krşı görevsizliğine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak hukukuna ilişkin davada İzmir 4. Asliye Hukuk ve 9. Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, sebepsiz iktisap nedeniyle ödünç verilen paranın tahsili istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince; davanın Türk Ticaret Kanunu'nda (TTK) düzenlenen kambiyo senetlerinden kaynaklandığından ticari dava olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Ticaret Mahkemesi ise; davanın genel nitelikte ödünç sözleşmesine ilişkin alacak davası olduğunu belirterek görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur....
İADESİNE, bu mümkün olmadığı taktirde altınların karşılığı olan 27.944 TL alacağın 2.000 TL alacak yönünden dava tarihinden itibaren ve ıslahla artırılan 25.944 TL alacak yönünden ıslah tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin talebinin REDDİNE" ifadelerinin yazılarak hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 12.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ALACAK KANUN YOLU : TEMYİZ Dava, kambiyo senedinden kaynaklanan alacak isteğine ilişkindir. Davanın açıklanan bu niteliğine göre Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 09.02.2012 gün ve 1 sayılı kararı ile kabul edilen Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 11 . Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Bu nedenlerle dosyanın görevli Yargıtay 11. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 25.01.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Türk Ticaret Kanunu'nun 661. maddesi uyarınca zamanaşımına uğramış bir bonoda yazılı alacak, temel ilişkiye dayanılmak suretiyle talep edilebilir. O ilişkiden doğan bir alacağın bulunduğu ve alacak miktarını kanıtlama yükümlülüğü de davacı tarafa aittir. Hukuk Genel Kurulunun 4.4.2007 gün ve 2007/13-153 E.,2007/183 sayılı kararında da benimsendiği gibi "Zamanaşımına uğrayan ve imzası inkar edilmeyen bono, temel borç ilişkisi bakımından yazılı delil başlangıcı niteliğindedir." Buna göre zamanaşımına uğramış bir bono, kambiyo senedi vasfını yitireceğinden, eldeki uyuşmazlığın da kambiyo senedinden kaynaklandığı kabul edilemeyecektir. Bu durumda uyuşmazlık temeldeki borç ilişkisine dayalı itirazın iptali istemine ilşkin olup, tarafların tacir olmamasına ve davanın da mutlak ticari nitelikte bulunmamasına göre uyuşmazlığın, genel hükümler çerçevesinde Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir....
tarafından açılan menfi tespit davasını dava şartı kapsamında olmadığının kabul edilmesinin hakkaniyete, eşitliğe ve evrensel hukuk prensiplerine aykırı olduğu, ayrıca 2004 sayılı İcra İflas Kanunu'nun (2004 sayılı Kanun) 72 nci maddesinin altıncı fıkrasındaki düzenleme dikkate alındığında menfi tespit davası açıldıktan sonra, borçlu icra tehdidi altında borcu ödemek zorunda kalırsa, menfi tespit davasına aynı dosya üzerinden ve kendiliğinden istirdat davası olarak devam edileceği, menfi tespit davasının bir nevi alacak davasına dönüşeceği, alacak davasının da dava şartı arabuluculuk kapsamında olduğu, bu durumda eldeki dava menfi tespit davası olarak devam ederken yargılamaya devam edip, istirdat davasına dönüşünce bu dava alacak davasıdır ve dava şartı kapsamındadır demenin hukuk güvenliğini ortadan kaldıracağı, bu nedenle de menfi tespit davalarının da dava şartı arabuluculuk kapsamında olduğunun kabulü gerektiği, 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu'nun (6325 sayılı...
Aile Mahkemesinin 2018/372 esas sayılı dosyasında 08/01/2019 tarihli celse de müvekkilinin kişilik haklarına yapılan saldırı nedeniyle TMK 174/2 den kaynaklı alacak talepleri olduğunu söylemişse de; hemen belirtmek gerekir ki maddi vakıayı bildirmek taraflara, hukuki nitelendirme yaparak olayı çözümlemek hakime aittir. İddianın içeriğinden ve ileri sürülüş biçimi de dikkate alınarak söz konusu talebin TMK 174/2 den kaynaklı olmadığı borçlar kanunu kapsamında kaldığı anlaşılmıştır.Dava konusu alacak, evlenirken yaptığı masraflara yönelik olup boşanmanın ferisi niteliğinde değildir. Bu istek Türk Medeni Kanunun ikinci kitabından kaynaklanan bir uyuşmazlık da değildir. Aile Mahkemelerinin görev alanına girmemektedir.(Yargıtay 2.Hukuk Dairesi 2018/3637 esas 2018/9168 karar)O halde, talep TMK'nun 2. kitabından kaynaklanmadığından Aile Mahkemesi görevli olmayıp, uyuşmazlığın çözüm yeri 6100 sayılı HMK'nun 2.maddesi uyarınca Asliye Hukuk Mahkemesidir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Alacak Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık ve hüküm eşler arasındaki mal rejiminden kaynaklanan alacak, çeyiz ve ziynet eşyalarının aynen iadesi olmadığında bedellerinin tahsili istemine ilişkin olup, Yargıtay Başkanlar Kurulu’nun 26.01.2009 tarih ve 1 sayılı kararının 3. maddesi gereğince inceleme görevi Yargıtay 8. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Dosyanın görevli Yargıtay 8. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 04.10.2010 (Pzt.)...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Alacak Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm çeyiz eşyaları ve ziynetlerin aynen iadesi, olmadığında bedellerinin tahsili ve gelir kaybından kaynaklanan alacak istemine ilişkin olup, inceleme görevi Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 21.01.2013 tarihli 2013/1 sayılı iş bölümü kararı gereğince Yargıtay 3. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 13.05.2013 (Pzt.)...