Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İlk derece mahkemesince; aracın gizli ayıplı olması sebebiyle satıcının alıcının zararını gidermek zorunda olduğu, mahkeme kararı ile oluşan alacak miktarı ve zararları ödemek zorunda kalan davacının zapta karşı tekeffül hükümleri uyarınca kendisine aracı satan kişiye başvurabileceği, talep edilen miktarın ödenen miktar ve zarar olduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiş; karar, davalı tarafça istinaf edilmiştir....

    Dava ikinci el araç satışında ayıba karşı tekeffül hükümlerine göre açılan alacak istemine ilişkindir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki uyuşmazlık, satım aktinden kaynaklanan ayıba karşı tekeffül hükümlerine tabidir. Mahkemece de bu şekilde vasıflandırılan davada, kendisine husumet yöneltilen sigorta şirketi hakkındaki davanın reddine yönelik hüküm temyiz edilmemiştir. Bu durumda, uyuşmazlığın niteliğine ve tarafların sıfatına göre, dosyanın temyiz incelemesi, Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin görevine girmektedir. SONUÇ: Yukarıdaki açıklanan nedenlerle, dosyanın görevli Yargıtay 13. Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 12.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Keza, 30/10/2009 günlü Hisse Satış Sözleşmesi'nin 9.3 maddesinde de “alıcının, basiretli bir tacir gibi davranmak suretiyle” ...... şirketlerin sözleşme tarihi itibariyle mevcut ve fiziki durumunu bilerek hisseleri devir ve teslim aldığı, şirketler hakkında kendisine verilen bilgilerin gerçek durumu yansıtmadığı veya benzer iddiaları ileri süremeyeceği, hisselerin devrinin gerçekleşmesinin ardından, ayıba ve zapta karşı tekeffül hükümleri başta olmak üzere yürürlükteki mevzuat kapsamında herhangi bir fiili veya hukuki nedene dayanarak talepte bulunamayacağı .....” hükmü karşısında da davalının sorumluluğundan söz edilmesi mümkün değildir....

          Davacının davalı ... ... mirasçılarından talep ettiği tazminat kapsamının belirlenmesi açısından incelenmesi gereken husus ise; davalıların sorumluluğu olup olmadığı,sorumluluğu var ise sorumluluk kapsamının sebepsiz zenginleşme hükümlerine mi yoksa zapta karşı tekeffül hükümlerine göre mi belirleneceği, davalılar muris ... ...’nın mirasını reddettiklerini belirttiklerine göre bu borçtan sorumlu olup olmadıkları noktasında toplanmaktadır....

            HUKUK DAİRESİ Uyuşmazlık; araç satış sözleşmesine dayalı ayıba karşı tekeffül hükümlerinden kaynaklanmaktadır. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 13. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 13. Hukuk Dairesine gönderilmesine 03/07/2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

              Bölge Adliye Mahkemesince; 16/03/2010 tarihinde davalı AEK Şirketi tarafından davacı Yumak Şirketine 89.000,00 TL bedelle araç satışının yapıldığı, davacı şirketin kullanımında iken, Ankara Cumhuriyet Savcılığının 2013/119583 Soruşturma sayılı dosyası üzerinden yapılan soruşturma esnasında 08/12/2015 tarihinde el konulduğu, el konma sebebinin aracın yurt dışından girişi esnasında ithalat rejimine uygun olarak yurda sokulmadığı gerekçesi ile yapılan soruşturmanın gösterildiği, mahkemece alınan 25.08.2017 tarihli bilirkişi raporunda; dava konusu aracın durumunun hukuki ayıp teşkil ettiği ve davacının zapta karşı tekeffül hükümlerine göre davalıdan talepte bulunabileceği TTK m 23., TBK 219., 227. ve 229. madde değerlendirilerek, dava konusu aracın trafik kaydında Kaçakçılık Bürosu tarafından 07.12.2015 tarihli ihtiyati tedbir şerhi, Gebze Gümrük Müd.’nün 29.01.2016 tarihli yakalama şerhi ve satılamaz devredilemez şerhi bulunduğu, davacının davalıya gönderdiği ihtarnamede tanıdığı 7 günlük...

                İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş, bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İddianın ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına göre, dava, zapta karşı tekeffül hükümlerinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlar Kurulu'nun İş bölümüne ilişkin kararı gereğince " 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun ikinci kısmında yer alan ve diğer dairelerin görevine girmeyen sözleşmeler ile özel kanunlara göre yapılıp diğer dairelerin görevine girmeyen sözleşmelerden kaynaklanan davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar"a ilişkindir. Buna göre, somut uyuşmazlığa ilişkin istinaf başvurusunu değerlendirme görevinin HSK'nın 564 ve 586 sayılı işbölümü kararları gereğince İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. 19. veya 46 Hukuk Dairesinin görev alanında kaldığı, iş bölümü yönünden Dairemizin görevli olmadığı anlaşılmakla aşağıdaki şekilde karar verilmiştir....

                Mahkemece benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda BK.nun 198.maddesine göre alıcının satıcıya karşı sorumlu tutulabilmesi için, satılanın halini örf ve adete göre imkan olur olmaz muayene etmesi satılandaki ayıbı fark ettiği zaman derhal satıcıya ihbar etmesi gerektiği, davacının dava konusu emtiayı satın alırken muayene külfetini yerine getirmediği, bu nedenle ayıba karşı tekeffül hükümlerine başvuramayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 14.10.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  Bu durumda mahkemece hatalı üretim sebebiyle üretici firma aleyhine, ayıba karşı tekeffül hükümlerine göre satıcıya karşı dava açılabileceği gözetilerek, tarafların tüm delilleri toplanıp, hatalı üretim ve ayıplı mal satışı iddiaları yönünden bilirkişi incelemesi de yaptırıldıktan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek, uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçelerle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 29.01.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu