Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Keza, 28.06.2013 günlü Hisse Satış Sözleşmesi'nin 9.3 maddesinde de “alıcının, basiretli bir tacir gibi davranmak suretiyle” ...... şirketlerin sözleşme tarihi itibariyle mevcut ve fiziki durumunu bilerek hisseleri devir ve teslim aldığı, şirketler hakkında kendisine verilen bilgilerin gerçek durumu yansıtmadığı veya benzer iddiaları ileri süremeyeceği, hisselerin devrinin gerçekleşmesinin ardından, ayıba ve zapta karşı tekeffül hükümleri başta olmak üzere yürürlükteki mevzuat kapsamında herhangi bir fiili veya hukuki nedene dayanarak talepte bulunamayacağı .....” hükmü karşısında da davalının sorumluluğundan söz edilmesi mümkün değildir. Diğer taraftan 28.06.2013 günlü sözleşmenin 9.4 maddesinde düzenlenen “şirketlerde yapılmış olan her türlü işlemden kaynaklanan borç ve yükümlülüklerden, kayıtlara intikal etmemiş olsa dahi şirketlerin sorumlu olduğu, bu hususlarda alınmış karar ve yapılmış sözleşmelerle ilgili olarak alıcının ve şirketlerin idare ve ....'...

    Uyuşmazlık; geçerli taşınmaz satış sözleşmesinden kaynaklanan ayıba karşı tekeffül hükümleri uyarınca alacak istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 13. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 13. Hukuk Dairesine gönderilmesine 06.09.2018 gününde oy birliği ile karar verildi. .......

      a satıldığı ve 23.11.2008 tarihinde araca Emniyet tarafından change oto olması nedeniyle el konulduğu, taraflar arasındaki sözleşmede bu yönde bir hüküm bulunmasa dahi satıcının kanundan kaynaklanan ayıba ve zapta karşı tekeffül sorumluluğunun bulunduğu ve bunun kusura dayanmayan bir sorumluluk türü olduğundan satıcının, aracın alıcının elinden alınmasından kaynaklanan zararını karşılamakla yükümlü olduğu, birleşen 2011/292 E. sayılı dosya davalısı .....'nin satım sözleşmesinde taraf olduğuna dair herhangi bir belge ya da bilgisinin olmadığı, sözleşmesel garantisinin de bulunmadığı gerekçeleriyle asıl ve birleşen 2009/327 E. sayılı davaların kabulüne; birleşen 2011/292 E. sayılı dosyada davacının davalı ... ....'ye karşı açtığı davanın husumetten reddine, davalı ...'a karşı açtığı davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm ... vekili ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Asıl davada davacı ..., davalı ....'nden satın aldığı araca Emniyet tarafından el konulması sonucu .....'...

        A.Ş. vekili, davacının hukuki dayanak olarak belirttiği zapta/ayıba karşı tekeffül hükümleri gereği aracın satım tarihi olan 22.07.2010 nazara alındığında BK 231. maddesi uyarınca talebin zamanaşımına uğradığını, aracın el konulmasına sebep olarak gösterilen hususların hiçbirisinin davalı firma ile ilgisi bulunmadığını, dava konusu aracın ÇiftKurtlar Grubuna bağlı Çeltur Oto. San. Tic. Ltd. Şti. isimli firmadan 21.05.2007 tarihinde 150.030.-TL bedelle satın alındığını, aracın Çiftkurtlar Mcv Otomotiv Ltd....

          Mahkemece; dava konusu araç kaydına Trabzon Cumhuriyet Başsavcılığının 2012/11651 Hazırlık sayılı dosyasından çalıntı şerhi konulduğu, aracın henüz zaptedilmediği, ceza yargılamasının devam ettiği, zabtedilmeyen araç için zapta karşı tekeffül davasının açılamayacağı, zapt gerçekleştiğinde davacının bu davayı açabileceği, bu aşamada bu davayı açmakta hukuki yararının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde davacı tarafça temyiz edilmiştir. Satım sözleşmesinde satıcının zapta karşı sorumluluğunu düzenleyen Türk Borçlar Kanununun 214. maddesine göre; “ Satış sözleşmesinin kurulduğu sırada var olan bir hak dolayısıyla, satılanın tamamı veya bir kısmı bir üçüncü kişi tarafından alıcının elinden alınırsa satıcı, bundan dolayı alıcıya karşı sorumlu olur.”...

            Enerji Dağıtım ve Perakende Satış Hizmetleri Anonim Şirketine Satışına İlişkin Hisse Satış Sözleşmesi'nin 9.3. maddesinde, "Alıcı basiretli bir tacir gibi davranmak suretiyle Şirket ile ilgili gerekli gördüğü her türlü teknik, hukuki, finansal, vergisel ve diğer bütün incelemeleri yaparak ve Şirket'in sözleşme tarihi itibariyle mevcut ve fiziki durumunu bilerek Hisseler'i devir ve teslim aldığını şirketler hakkında kendisine verilen bilgilerin gerçek durumu yansıtmadığını veya benzer iddiaları ileri sürmeyeceğini hisseler'in devrinin gerçekleşmesinin ardından ayıba ve zapta karşı tekeffül hükümleri başta olmak üzere yürürlükteki mevzuat kapsamında herhangi bir fiili ve/veya hukuki nedene dayanarak, İdare'den veya ...'tan talepte bulunmayacağını kabul ve taahhüt eder."...

              Bu hal satıcının zabta karşı tekeffül sorumluluğuna değil, ayıba karşı tekeffül sorumluluğuna yol açar. Kamu hukukuna dayanan bir sınırlamanın varlığı; örneğin, ithal edilen bir aracın ithalatında problem olması hukuki ayıp olarak kabul edilebilir. Ancak bu ayıbın sözleşmede yarar ve hasarın alıcıya geçmesi anında satılanda var olması, mevcut ayıbın gizli olması ve o malın değerini veya kullanım amacını ciddi surette azaltması veya kaldırması gereklidir. Satıcının bu yükümlülüğünün ortaya çıkması için alıcının satılanı muayene etmesi ve iddia olunan ayıpları satıcıya ihbar etmesi gereklidir. Bunun aksine davranan alıcının ayıba karşı tekellüf hükümlerinden faydalanma olanağı yoktur....

              Tüm bu nedenlerle; ilk derece mahkemesince zapta karşı tekeffül hükümleri kapsamında davacının davasının sübuta erdiği gözetilerek davanın kabulü ile davalının Antalya 3.İcra Müdürlüğünün 2019/2727 Esas sayılı dosyasına yönelik itirazının iptali ve takibin devamına , asıl alacağın %20'si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline ve takip tarihinden itibaren asıl alacağa değişen oranlarda yasal faiz uygulanmasına karar verilmesi yerine yazılı şekilde davanın reddi cihetine gidilmesi isabetli görülmemiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Uyuşmazlık, taraflar arasındaki araç satım sözleşmesi nedeniyle ayıba karşı tekeffül hükümlerinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 13.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 13.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 09.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                Aracın ithalatçısı dava dışı bir şirket olup BK'da zapta karşı tekeffül borcu sadece satıcıya yüklenmiştir. Ticari nitelikteki satımlarda ithalatçı ile satıcı arasında bu hususta müteselsil sorumluluk bulunmamaktadır. Dava dilekçesinde dayanılan ceza dosyasının sonucu ithalatcı firmanın sorumluluğu etkileyecek nitelikde ise ;velev ki somut olayda davalı ithalatcının izinsiz ve usüle aykırı ithalatı ve dolayısıyla kusurlu davranışı nedeniyle araca el konulması ile haksız fiili sabit olsa dahi, usul ekonomisi uyarınca ceza mahkemesinin sonucunun beklenmesine gerek yoktur. Zira satım sözleşmesine konu araca el konulması halinde satıcının zapta karşı tekeffül hükümleri uyarınca satım bedelini araca elkoyma, ithalatcının ise haksız fiilin işlendiği tarihten itibaren işleyecek faizi ile alıcıya iade etmesi gerekmektedir. Bakırköy 1....

                UYAP Entegrasyonu