DAVALI VEKİLİ CEVAP DİLEKÇESİNDE ÖZETLE: Müvekkiline, satış yapılan tarih olan 07/09/2009 tarihinden 2014 yılına kadar herhangi bir bildirim yapılmadığını, müvekkili yönünden yasal sürelerin geçtiğini, zamanaşımı sürelerinin dolduğunu, rücu edilen alacak talebinin hukuki niteliğinin belirlenmesi gerektiğini, hukuki ayıbın satılanın mutlaka alıcının elinden alınması sonucunu doğurmayacağını, bu durumun satıcının zapta karşı tekeffül sorumluluğuna değil, ayıba karşı tekeffül sorumluluğuna yol açacağını, kamu hukukuna dayanan bir sınırlamanın varlığının, örneğin ithal edilen bir aracın ithalatında problem olması durumunun hukuki ayıp olarak kabul edilebileceğini, ancak bu ayıbın sözleşmede yarar ve hasarın alıcıya geçmesi anında satılanda var olması, mevcut ayıbın gizli olması ve o malın değerini veya kullanım amacını ciddi surette azatlması veya kaldırması gerektiğini, davacı ile dava dışı İbrahim Erdoğdu arasında Ankara 10....
Kiraya verenin zapta karşı tekeffül borcu BK.’nun 253. (6098 sayılı TBK.’nun 309) maddesinde düzenlenmiştir. Kiraya veren kiralananı her türlü maddi ve hukuki ayıptan ari olarak kiracının kullanımına sunmak ve kira müddetince bu hali ile muhafaza etmekle yükümlüdür. Üçüncü kişinin aynî bir hakka dayalı olarak kiralanan üzerinde ileri sürdüğü talepler davalı kiralayanın tekeffülü altındadır. Davacı kiracının ödemek durumunda kaldığı ecrimisil bedellerinin de bu kapsamda değerlendirilmesi zorunludur. Ne var ki taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin 3.maddesinde "gerek ... Belediyesi, gerek ... Organize Sanayi Bölgesi Müdürlüğü, gerekse diğer resmi kurum ve kuruluşlardan gelecek hukuksal kira vb. gibi talepleri kiracı karşılamayı kabul ve taahhüt eder. Bu ödemelerin kira bedelinin dışında olduğunu da kabul ve taahhüt eder" düzenlemesine yer verilmiştir. Mahkemece 01.03.2006 başlangıç tarihli kira sözleşmesinin 3. maddesinde yer alan hüküm değerlendirilmemiştir....
ın bir başka şahsa aracı satışı sırasında aracın çalıntı olduğunun anlaşılması üzerine asıl sahibine iade edildiğini, sonraki malik ... tarafından davacı aleyhine zapta karşı tekeffül hükümlerine göre dava açıldığını ve kabul ile sonuçlandığını, davacı tarafından dava dışı kişi ...'a 7750 TL ödendiğini, davacıya daha önce aracı satan davalıların da davacıya karşı sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile 7750 TL'nin müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalılardan ... tarafından temyiz edilmiştir.Somut olayda, tüm dosya kapsamından anlaşıldığı gibi dava konusu aracın davacıya satıldığı ve devrinin yapıldığı 1996 yılında, davalı ... adına kayıtlı araç satışına ilişkin bir galerinin bulunmadığı, davacı ile davalı ... arasında dava konusu aracın satışına ilişkin herhangi bir harici ve resmi satış sözleşmesinin bulunmadığı, bu konu ile ilgili davacı tarafından herhangi bir yazılı belge sunulamadığı sabittir....
Satıcının Ayıba Karşı Tekeffül Borcu Ankara 1963, Ajans-Türk Matbaası, s. 14). Hukuki ayıp, satılanın mutlaka alıcının elinden alınması sonucunu doğurmaz. Bu hal satıcının zabta karşı tekeffül sorumluluğuna değil, ayıba karşı tekeffül sorumluluğuna yol açar. Kamu hukukuna dayanan bir sınırlamanın varlığı; örneğin, ithal edilen bir aracın ithalatında problem olması hukuki ayıp olarak kabul edilebilir. Ancak bu ayıbın sözleşmede yarar ve hasarın alıcıya geçmesi anında satılanda var olması, mevcut ayıbın gizli olması ve o malın değerini veya kullanım amacını ciddi surette azaltması veya kaldırması gereklidir. Satıcının bu yükümlülüğünün ortaya çıkması için alıcının satılanı muayene etmesi ve iddia olunan ayıpları satıcıya ihbar etmesi gereklidir. Bunun aksine davranan alıcının ayıba karşı tekellüf hükümlerinden faydalanma olanağı yoktur. Ayıba karşı sorumluluk borcuna ait BK.'...
Kiraya verenin zapta karşı tekeffül borcu BK.’nun 253. (6098 sayılı TBK.’nun 309) maddesinde düzenlenmiştir. Kiraya veren kiralananı her türlü maddi ve hukuki ayıptan ari olarak kiracının kullanımına sunmak ve kira müddetince bu hali ile muhafaza etmekle yükümlüdür. Üçüncü kişinin aynî bir hakka dayalı olarak kiralanan üzerinde ileri sürdüğü talepler davalı kiralayanın tekeffülü altındadır. Davacı kiracının ödemek durumunda kaldığı ecrimisil bedellerinin de bu kapsamda değerlendirilmesi zorunludur. Bu nedenle Mahkemece, kira sözleşmesi ile aynı döneme rastlayan ecrimisil ödemeleri saptanarak, ödenen ecrimisil bedeli, ödenen kiradan düşükse ecrimisil miktarında, ödenen ecrimisil bedeli ödenen kiradan fazla ise ödenen kira miktarında davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. Hüküm bu nedenlerle bozulmalıdır....
Bunun aksine davranan alıcının ayıba karşı tekellüf hükümlerinden faydalanma olanağı yoktur. Ayıba karşı tekeffül borcuna ait TBK.'nın 219 ila 236. maddeleri arasında belirtilen koşullarının gerçekleşmesiyle, alıcı 227 ve devamı maddeleri kapsamında kendisine tanınan seçimlik haklarını satıcıya karşı kullanabilecektir. ( ---- Dava konusu araç ithal edilmiş ve davacıya 282.500,00 TL bedel ile davacıya satılmıştır. Araç; davacı şirkete teslimi ve şirket adına tescilinden sonra; davacı yan yedinde --- araştırmaları sonucu faturalardaki kıymet farkı gerekçesiyle----.--dosyasında devir ve satış yasağı konulmuştur. Açıklanan tüm bu gelişmeler gözetildiğinde: davacı şirket ile davalı arasında satıma ve eldeki davaya konu aracın açık biçimde hukuken ayıplı olduğu, burada zapta değil ayıba karşı tekeffül hükümlerinin uygulama alanı bulacağı belirgin olup; her türlü duraksamadan uzaktır....
Bunun aksine davranan alıcının ayıba karşı tekellüf hükümlerinden faydalanma olanağı yoktur. Ayıba karşı tekeffül borcuna ait TBK.'nın 219 ila 236. maddeleri arasında belirtilen koşullarının gerçekleşmesiyle, alıcı 227 ve devamı maddeleri kapsamında kendisine tanınan seçimlik haklarını satıcıya karşı kullanabilecektir. ( ---- Dava konusu araç ithal edilmiş ve davacıya 282.500,00 TL bedel ile davacıya satılmıştır. Araç; davacı şirkete teslimi ve şirket adına tescilinden sonra; davacı yan yedinde --- araştırmaları sonucu faturalardaki kıymet farkı gerekçesiyle----.--dosyasında devir ve satış yasağı konulmuştur. Açıklanan tüm bu gelişmeler gözetildiğinde: davacı şirket ile davalı arasında satıma ve eldeki davaya konu aracın açık biçimde hukuken ayıplı olduğu, burada zapta değil ayıba karşı tekeffül hükümlerinin uygulama alanı bulacağı belirgin olup; her türlü duraksamadan uzaktır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, ayıba karşı tekeffül hükümlerine dayalı sözleşmenin iptali ve ödenen bedelin iadesi istemine ilişkin olduğundan, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14/son maddesi gereğince 01.03.2012 tarihinde yürürlüğe giren ve Yargıtay Büyük Genel Kurulunun Hukuk Dairelerinin iş bölümünü düzenleyen 09.02.2012 tarihli ve 2012/1 sayılı Kararı uyarınca, davanın açıklanan niteliği itibariyle temyiz inceleme görevi Yargıtay 13. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden Yargıtay 13. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 11.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Ayrıca aynı Kanunun 253. maddesinde kiralayanın zapta karşı sorumluluğu düzenlenmiştir. "Davalı kiralayan bir üçüncü kişinin kiralananda kiracının hakkıyla bağdaşmayan bir hak ileri sürmesi durumunda kiraya veren, kiracının bildirimi üzerine davayı üstlenmek ve kiracının uğradığı her türlü zararı gidermekle yükümlü olduğu düzenlenmiştir. Nitekim yeni Türk Borçlar Kanununda 309. maddesinde paralel bir düzenleme getirilmiştir. Olayımızda davalılar sözleşmeyi tek taraflı olarak fesh ederek kiralanana el koymuşlardır. Davalıların zapta karşı tekeffül borcu bulunduğundan haksız fesh edilen sözleşmeden dolayı davacı kiracının zararlarının tazmin edilmesi gerekir. Mahkemece fesih tarihinden itibaren dönem sonuna kadar mahrum kalınan kâr'a hükmetmiştir....
Davalı-karşı davacı, karşı dava dilekçesi ile ödenmeyen 2850 TL'sı kira bedelini kiracı ödemediği için ödemek zorunda kaldığı taksi harcı, sigorta, vergi cezası ve durak aidatları olmak üzere 4269,15 TL'sı tazminatın ve haksız fesih nedeniyle 7200 TL'sı cezai şartın tahsilini talep etmiştir. 1-Dosya kapsamına, toplanan delillere, kararın dayandığı gerekçelere göre davalı/karşı davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2- Davalı/karşı davacının yoksun kalınan kâra ilişkin temyiz itirazına gelince; Davada dayanılan ve hükme esas alınan 15.07.2008 başlangıç tarihli ve üç yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Borçlar kanunun 249. maddesi uyarınca kiralayan kiralananı sözleşme ile amaçlanan kullanıma uygun bir biçimde teslim etmek ve bu halde bulundurmakla yükümlüdür. Ayrıca aynı Kanunun 253. maddesinde kiralayanın zapta karşı sorumluluğu düzenlenmiştir....