Mahkemece, asıl davanın kısmen kabulüne, denkleştirici adalet gözetilerek 228.985,80 YTL nin tahsiline, diğer 2008/10247-2009/3257 talepler ile karşı davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, zapta karşı tekeffül hükümlerine dayanarak eldeki davayı açmıştır. Yargıtay’ın sapma göstermeyen kararlarına göre özel mülk olarak tescile tabi olmayan bir taşınmaz, her nasılsa özel mülk olarak tapuya tescil edilerek hakkında sicil oluşturulmuşsa, bu sicil taşınmazın tescile tabi olmayan yerlerden olduğu sonucunu değiştirmez....
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dava, zapta karşı tekeffül hükümlerine dayalı alacak talebine ilişkindir. Taşınır satışında zapttan sorumluluğu düzenleyen 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 214.maddesine göre satış sözleşmesinin kurulduğu sırada var olan bir hak dolayısıyla, satılanın tamamı veya bir kısmı bir üçüncü kişi tarafından alıcının elinden alınırsa satıcı, bundan dolayı alıcıya karşı sorumlu olur....
Mahkemece 6762 sayılı TTK.’nun 25/4. maddesinde belirtilen 6 aylık zamanaşımı süresinin dolmuş olması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş ise de, ayıba karşı tekeffül hükümlerine dayalı ticari davalarda satılanın daha uzun süreli garanti kapsamına alınması durumunda, garanti süresi sonuna kadar dava açılabilir.Dosya içerisinde bulunan ve taraflarca imzalanan sipariş formundan satıma konu malların 2 yıl süre ile garanti altına alındığı anlaşılmakla mahkemenin bu gerekçesi doğru olmadığı gibi uyuşmazlığın çıktığı tarihte 6102 sayılı TTK.'nın 23. maddesinde zamanaşımı süresi öngörülmemiş olup, bu maddenin yollaması ile 6098 sayılı TBK.’nun 231/1. maddesi uyarınca ticari satımlarda ayıba karşı tekeffül hükümlerine dayalı alacak davalarında zamanaşımı süresi 2 yıldır. Bu durumunda gözetilmemesi doğru değildir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak (taşırnmaz alım-satımı kaynaklı) davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalıdan .... ili ...ilçesi ...köyü..... mevkiinde bulunan 322 ada, 4 parselde bulunan davalı hissesini 25/07/2005 tarihinde 50.000 TL bedel karşılığı satın aldığını, daha sonra söz konusu hisseye ilişkin olarak dava dışı... tarafından davalıya karşı gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı olarak tapu iptal ve tescil davası açıldığını, dava dışı...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Özel Daireler arasında meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu'nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Dava, ayıba karşı tekeffül hükümlerine dayalı tazminat istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın niteliği itibariyle durumun değerlendirilmesi görevi 13. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: 13. Hukuk Dairesinin görevsizlik kararının KALDIRILMASINA, dosyanın bu Daireye gönderilmesine, 25.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Temyiz Yoluna Başvuranlar Yerel Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur. B. Temyiz Sebepleri Davalı vekili; talebin zamanaşımına uğradığı, belirsiz alacak davası açılmasının HMK. hükümlerine aykırı olduğu, dava dilekçesinde herbir davacı talebinin ayrı ayrı belirtilmediği, kesinleşen hususlar bakımından yeniden hüküm kurulmasının hatalı olduğu, tapu iptali davasının davalıya ihbar edilmediği, burda verilen karara karşı kanun yoluna dahi gidilmediği, satışların davalının mülkiyet hakkına dayalı olarak yapıldığı, kabul anlamına gelmemekle birlikte ancak satış tarihindeki bedelin talep edilebileceği, kararın gerekçesiz olduğu ve re'sen dikkate alınacak nedenlerle yerel mahkeme kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, zapta karşı tekeffül hükümlerine dayalı tazminat istemine ilişkindir. 2....
Asliye Hukuk Mahkemesi SAYISI : 2019/157 Esas, 2021/74 Karar 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun (2797 sayılı Kanun) 40 ıncı ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18 inci maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; dava konusu uyuşmazlığın niteliği ve temyizin kapsamının, asıl dava zapta karşı tekeffül hükümleri ve 4721 sayılı Kanun'nun 1007 nci maddesine dayanan tazminat ile birleştirilen dava orman iddiasında bulunmaları nedeniyle tapu kaydının iptali ile orman vasfı ile Hazine adına tescili istemine ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun dairelerin iş bölümüne ilişkin 25.012023 tarihli ve 2023/1 sayılı kararı uyarınca dosyayı inceleme görevi Yargıtay 8. Hukuk Dairesine ait olduğundan, 2797 sayılı Kanun’un 60 ıncı maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca gerekli inceleme yapılmak üzere dosyanın ilgili daireye gönderilmesine karar vermek gerekir. KARAR Açıklanan sebeple; Dosyanın YARGITAY 8....
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, Borçlar Kanununun 189. ve devamı maddelerinde düzenlenen, zapta karşı tekeffül hükümlerinden kaynaklanmaktadır. Satım sözleşmesinde satıcının zapta karşı tekeffül borcunu düzenleyen Borçlar Kanununun 189. maddesinde, satıcının, satılan şeyin bir üçüncü şahıs tarafından satım akdi zamanında mevcut bir hak sebebi ile tamamen veya kısmen zapt edilmesinden, alıcıya karşı mesul ve zamin olduğu açıklandıktan sonra, devamındaki maddelerde de, (BK.189-193 mad.) bu yükümlülüğün koşulları ve zararın kapsamı konusunda açıklamalar getirilmiştir. Borçlar Kanununun 192. maddesinde, satılanın tamamen zaptı halinde, satımın münfesih addolunacağı ve alıcının, satıcıdan aynı maddenin 1, 2, 3 ve 4. bentlerinde yazılı zararları isteyebileceğini hükme bağlamıştır. Bu hükümlere göre, satılanın tamamen zaptı halinde alıcı, satılandan elde ettiği veya elde etmeyi ihmal eylediği semereler düşülmek suretiyle,... olduğu semenin faizi ile birlikte iadesini isteyebilir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazların tapusunun iptaline ilişkin Antalya 4.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/351 esas 2014/168 Karar sayılı kararının kesinleştiği tarihten itibaren bir yıllık zamanaşımı süresinin tamamlandığını bu nedenle davanın zamanaşımı nedeni ile reddi gerektiğini, dava konusu olayın zapta karşı tekeffül olduğundan davanın müvekkili hazine yönünden husumet yokluğu nedeni ile reddi gerektiğini, davacı tarafın Antalya 4.Asliye Ticaret Mahkemesi dosyasında zapta karşı tekeffül hükümlerine göre tapu iptali ve tescil davasını dava dışı yüklenici Koçerler İnşaat San ve Tic. A.Ş ne ihbar etmesi gerekirken bunu da yerine getirmediğini, zararın artmasına neden olduğunu, tapu sicil müdürlüğü tarafından yapılan işlemlerin hukuka uygun olup yapılan tescil işlem belgesinin Ticaret sicil Memurluğunca verilen belgelerle de anlaşıldığını bu nedenle TMK'nun 1007....
Az yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda ayıba karşı tekeffül hükümleri gereğince davacı uğradığı zararları akidi olan davalıdan isteyebilir. Davacı BK 194 ve sonraki ayıba karşı tekeffül maddeleri hükümlerine göre davalıdan tazminat istemekte haklıdır. Mahkemece davacının talep edebileceği tazminat miktarı konusunda uzman bilirkişi aracılığı ile taraf, mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli şekilde araştırılıp tespit edilerek hasıl olacak sonuca uygun şekilde karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın reddi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 08.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....