Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, toplanan delillere göre davaya konu aracın açık biçimde hukuken ayıplı olduğu dolayısıyla zapta değil ayıba karşı tekeffül hükümlerinin uygulanması gerekeceği, ayıp nedeniyle davacının satın aldığı araca kendisinin herhangi bir kusuru olmaksızın kamu gücüyle el konulup tasarruf hakkının kısıtlandığı, satın alan davacı açısından maldan elde edeceği faydanın menkule resmi makamlarca kamu gücüne dayanılarak el konulması tarihinde ortadan kalktığının kabulü gerektiği ve böylece ortaya çıkan hukuki ayıptan satıcının ayıba karşı tekeffülüne ilişkin hükümlere göre davalı satıcının sorumlu olduğu, hukuki ayıbın ortaya çıkmasında davalının kusurlu olup olmadığının sonuca etkili olmadığı gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

    Hukuki dayanağı B.K. 189 ve devamı maddelerinde düzenlenen zapta karşı tekeffül hükümleridir. Borçlar kanunun 189. maddesi hükmüne göre satıcı, satın alınan şeyin üçüncü şahıs tarafından satım akdi zamanında mevcut bir hak sebebiyle tamamen veya kısmen zaptedilmesinden alıcıya karşı sorumludur. Yasa satıcının zapta karşı tekeffülden doğan bu sorumluluğunu, kötüniyetli olması haline bağlamamıştır. Satıcının satılanın çalıntı olduğunu bilmemesi, iyiniyetli olup, yine iyiniyetli olarak satması halinde dahi sattığı kişiye zapta karşı tekeffülden doğan sorumluluğunu ortadan kaldırmaz. Davacınında BK. 189/2 maddesi hükmü anlamında satış sırasında zabıt tehlikesinden haberdar olduğu yani kötü niyetli olduğu da iddia ve isbat edilmediği gibi, böyle bir durumda söz konusu değildir. Satıma konu aracın malikinden çalındığı, davacınında bunu vermek zorunda olduğu gibi, emniyetçe alınarak asıl malikine verildiği anlaşılmaktadır....

      Taraflar arasındaki uyuşmazlık, Borçlar Kanununun 214 (eski BK 189) ve devamı maddelerinde düzenlenen, zapta karşı tekeffül hükümlerinden kaynaklanmaktadır. Mahkemece aracın satın alındığı tarih ve Asliye Ceza Mahkemesinin kararından sonra 2 yıllık zamanaşımı süresi dolduğu gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmiştir. Oysa davacının aracı 08.05.2013 tarihinde polis ekipleri tarafından Asliye Ceza Mahkemesinin kararına istinaden Gümrük Müdürlüğü'nün parkına çekilmiştir. O halde davacının aracının zapt edildiği tarih olan 08.05.2013 tarihinden itibaren davanın açıldığı 02.08.2013 tarihine kadar zamanaşımı süresi gerçekleşmemiştir. Mahkmece işin esasına girilerek hâsıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yanlış değerlendirme ile zamanaşımı süresinin dolduğundan bahisle davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir....

        Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık, T.B.K'nın 214 (eski BK 189) ve devamı maddelerinde düzenlenen, zapta karşı tekeffül hükümlerinden kaynaklanmaktadır. Satım sözleşmesinde satıcının zapta karşı tekeffül borcunu düzenleyen Borçlar Kanununun 214. maddesinde, satıcının, satılan şeyin bir üçüncü şahıs tarafından satım akdi zamanında mevcut bir hak sebebi ile tamamen veya kısmen zapt edilmesinden, alıcıya karşı sorumlu olduğu açıklandıktan sonra, devamındaki maddelerde de, bu yükümlülüğün koşulları ve zararın kapsamı konusunda açıklamalar getirilmiştir....

          Mahkemece,davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının tüm davacının ise sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık, Borçlar Kanununun 189. ve devamı maddelerinde düzenlenen, zapta karşı tekeffül hükümlerinden kaynaklanmaktadır.Satım sözleşmesinde satıcının zapta karşı tekeffül borcunu düzenleyen Borçlar Kanununun 189. maddesinde, satıcının, satılan şeyin bir üçüncü şahıs tarafından satım akdi zamanında mevcut bir hak sebebi ile tamamen veya kısmen zapt edilmesinden, alıcıya karşı mesul ve zamin olduğu açıklandıktan sonra, devamındaki maddelerde de, (BK.189-193 mad.) bu yükümlülüğün koşulları ve zararın kapsamı konusunda açıklamalar getirilmiştir....

            Bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; hukuki nitelendirmede hata yapıldığını; mahkeme hakimliğince yanılgılı ve soyut birtakım değerlendirmeler neticesinde ikame edilen kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu beyan ile; yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, karar verilmesini talep ederek, istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davalı tarafça, davacı vekilinin istinaf dilekçesine karşı cevap dilekçesi verilmemiştir. DELİLLER: Gebze 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 18/04/2019 Tarih - 2015/224 Esas - 2019/176 Karar sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: DAVA; zapta karşı tekeffül nedeniyle tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur....

            in  Borçlar Kanununun 189 ve devamı maddelerinde düzenlenen satıcının zapta  karşı tekeffül hükümlerine göre sorumlu olduğu, Hazinenin ise Medeni Kanunun 1007. maddesi gereğince tapu sicilinin tutulması nedeniyle sorumlu olduğu, tazminat alacağının farklı nedenlerden kaynaklandığı için, Hazine ve ...'in davacı şirketlerin zararlarından   müteselsil olarak sorumlu olduğuna karar verilemeyeceği gibi, Hazinenin hem davacı şirketlere hem de davalı ve karşı davacı ...'e aynı anda tazminat ödemeye mahkum edilemeyeceği, mahkemece, davalı ...'in zapta karşı tekeffül hükümlerine göre sorumlu olup olmadığı araştırılarak, sorumluluğu var ise tapu maliki şirketlerin zararının bu kişiden alınarak davacı şirketlere verilmesine, ...’in ödemesine karar verilen zararın miktarına, alım satım işlemi nedeniyle ödedikleri ve edindiklerine göre tapu sicilinin tutulması nedeniyle oluşan zararı söz konusu ise bu miktarın Hazineden alınarak davalı ve karşı davacı ......

              Dava dilekçesindeki bu açıklamalara göre, davacı Borçlar Kanunu’nun satımda zapta karşı tekeffül hükümlerine dayanmaktadır. Anılan Yasanın 189. maddesi gereğince satıcı, satılan şeyin bir üçüncü kişi tarafından sözleşmenin yapıldığı sırada mevcut bir hak sebebiyle kısmen veya tamamen zapt edilmesinden alıcıya karşı sorumlu ve zamindir. Zapta karşı tekeffül hükümlerine dayanılarak açılan davalarda B.K.’nun 125. maddesindeki on yıllık zamanaşımı süresi uygulanır. (Yargıtay 13. H.D.’ nin 24.11.1986 tarih, E. 4482, K. 5734 sayılı kararında da aynı zamanaşımı süresi benimsenmiştir. Bkz. Turgut Uygur- Borçlar Kanunu, Özel Borç İlişkileri, Ankara 1991, 3. Cilt, S. 311) Bu durumda, mahkemece, yanılgılı değerlendirmeyle davanın davalı şirket bakımından zamanaşımı nedeniyle reddedilmesinde isabet görülmemiştir....

                BK.nun 192.maddesi gereğince davalı satıcı, zapta karşı tekeffül hükümlerine göre davacı alıcıya karşı sorumludur. Mahkemece, taraf delilleri toplanıp sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın reddi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 17.15 TL. temyiz harcının istek halinde iadesine, 3.10.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  Bu durumda alıcı zapta karşı tekeffül hükümlerine dayanarak satıcıdan talepte bulunabilir. Mahkemece mülkiyetin davacıya geçip geçmediği sahtelik nedeniyle davacının zapta karşı tekeffül hükümlerine dayanıp dayanamayacağı hususları üzerinde durulup toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir karar verilmelidir. Mahkemece açıklanan yönler gözetilmeden delillerin takdirinde ve hukuki nitelendirmede hataya düşülerek yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 03.12.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu