Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2014/115 Esas sayılı dosyası ile tedbirin kaldırılarak sahibine iadesine karar verilmesi halinde aracın davalıya iadesi ile tescilin davalı adına yapılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı tarafça temyiz edilmiştir. 1-Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 6098 sayılı Borçlar Kanununun 214. ve devamı maddelerinde düzenlenen, zapta karşı tekeffül hükümlerinden kaynaklanmaktadır. Satım sözleşmesinde satıcının zapta karşı tekeffül borcunu düzenleyen 6098 sayılı Borçlar Kanununun 214. maddesinde, satış sözleşmesinin kurulduğu sırada varolan bir hak dolayısıyla satılanın tamamı veya bir kısmı bir 3.kişi tarafından alıcının elinden alınırsa satıcı, bundan dolayı alıcıya karşı sorumlu olur....

    Dava, 01.02.2004 başlangıç tarihli sözleşme ile kiracı olan davacının, kiralananın mülkiyetinin dava dışı Vakıflar Genel Müdürlüğüne ait olduğundan bahisle zapta karşı tekeffül hükümleri doğrultusunda davalı kiralayana borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece bozma ilamına uyularak davanın reddine karar verilmiş olup, hüküm davacı vekili tarafından fesih iradesine ilişkin belgelerin gözden kaçtığı savunması ile temyiz edilmiştir....

      Taraflar arasındaki uyuşmazlığın zapta karşı tekeffül hükümlerinden kaynaklandığı, Yargıtay 13.Hukuk Dairesi'nin 07/02/2019 tarih 2016/18254 esas 2019/1399 karar sayılı ilamında "...Satım sözleşmesinde satıcının zapta karşı tekeffül borcunu düzenleyen 6098 sayılı Borçlar Kanununun 214. maddesinde, satış sözleşmesinin kurulduğu sırada var olan bir hak dolayısıyla satılanın tamamı veya bir kısmı bir 3.kişi tarafından alıcının elinden alınırsa satıcı, bundan dolayı alıcıya karşı sorumlu olur....

      a karşı müvekkilinin müracaat imkanı bulunmadığını, müvekkilinin .... isimli şahsın sahte çek karşılığında iş makinesini satmış olduğunu bilmesinin de mümkün olmadığını, usul ve esas yönüyle hatalı olarak verilen kararın kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir. İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır. Taraflar arasındaki uyuşmazlığın zapta karşı tekeffül hükümlerinden kaynaklandığı, Yargıtay 13.Hukuk Dairesi'nin 07/02/2019 tarih 2016/18254 esas 2019/1399 karar sayılı ilamında "...Satım sözleşmesinde satıcının zapta karşı tekeffül borcunu düzenleyen 6098 sayılı Borçlar Kanununun 214. maddesinde, satış sözleşmesinin kurulduğu sırada var olan bir hak dolayısıyla satılanın tamamı veya bir kısmı bir 3.kişi tarafından alıcının elinden alınırsa satıcı, bundan dolayı alıcıya karşı sorumlu olur....

        Bu durumda davacı alıcının TBK'nın 214 ve devamı maddeleri gereğince ödemiş olduğu miktarı zapta karşı tekeffül hükümleri gereğince akidi olan davalıdan tahsilini talep etmekte haklı olduğu, davalı satıcının davacı alıcıya karşı hukuki ayıbı bilmese dahi sorumlu olmasına, zira satış sözleşmesinde satıcının zapta karşı tekeffül sorumluluğunun kusursuz sorumluluk niteliğinde bulunmasına, dolayısıyla davalının iyi niyetli olup olmadığının sonucu ve verilen karara etkisinin bulunmadığı anlaşıldığından davacının zapta karşı tekeffülden kaynaklı zararının satış bedeli olduğu anlaşılmakla davacının zapta karşı tekeffül hükümleri gereğince ilk talebinin kısmen kabulü ile; 20.079,00 TL nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin ve taraflar arasındaki işlemin ticari satıştan kaynaklanmadığı, ticari satışlarda uygulanan avans faizinin uygulanamayacağı anlaşıldığından avans faizi uygulanmasına ilişkin talebin reddine...

        Yani taraflar arasında yapılmış bulunan satım akdi BK 19-20 maddeleri gereğince mutlak butlanla batıl olup, baştan beri geçersizdir.Geçersiz sözleşmelerde, taşınmazın hukuka uygun yollarla tescil edilmiş olması BK 192 maddesindeki satıcının zapta karşı tekeffül borcunu doğurmaz. Çünkü bu madde, sadece hukuken geçerli sözleşmelerde ileri sürülebilir. Davacı geçersiz sözleşmeye dayanarak taşınmazın değerini tazminat olarak isteyemez; sadece geçersiz sözleşme nedeniyle ödediği bedeli sebepsiz zenginleşme ve denkleştirici adalet kurallarına göre isteyebilir. Geçersiz sözleşmelerde herkes aldığını aynı anda iade ile yükümlü ise de, taşınmaz davacının kusuru olmaksızın elinden çıkmış olduğundan onun iade mükellefiyeti yoktur....

          Satıcının borçlarından bir tanesi de BK’nın 189 ile 193. maddelerinde düzenlenen zapta karşı tekeffül borcudur. Mülga 818 sayılı BK’nın 189. maddesinde zapta karşı teminat: “Bayi, satılan şeyin bir üçüncü şahıs tarafından bey'in akdi zamanında mevcut bir hak sebebi ile tamamen veya kısmen zaptedilmesinden müşteriye karşı mesul ve zamindır.” şeklinde tanımlanmıştır. Satıcının bu borcu ile ilgili olarak öğretide “zabta karşı tekeffül satılan malın bir üçüncü kişinin iddia ettiği üstün bir hak yüzünden alıcının elinden alınmasından veya iddia olunan bu hak sebebi ile alıcının mülkiyet hakkını gereği gibi kullanmamasından dolayı satıcının sorumlu olmasıdır” şeklinde tanımlanmaktadır (Tandoğan H., Borçlar Hukuku, Özel Borç İlişkileri, C.1/1, 4....

            Müdürlüğü tarafından el konulduğunu, davacının da el konulan içkiler karşılığında zapta karşı tekeffül hükümlerine göre takip konusu faturalar ile yeni sevkiyat yaptığını, bu hususta taraflar arasında protokol yapıldığını ancak davacının bu protokole ilişkin sözleşmeyi yırttığını ve müvekkili aleyhine icra takibi başlattığını belirterek, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davalı tarafından davacıdan 2008 yılında 1040 adet Teyla viski ve 144 adet İstanbul votka satın aldığını, bu içkilere 2009 yılı içinde idare tarafından el konulduğu, Borçlar Kanunu'nun 214. ve devam eden maddeleri dikkate alındığında davalıya satılan mala el konulması nedeniyle davacı tarafın davalı alıcıya karşı sorumlu olduğu ve el konulan içkilerin bedelinin dava ve takip konusu alacaktan düşülmesi gerektiği, el konulan ürünlerin toplam bedelinin 34.441,22....

              Satıcının Ayıba Karşı Tekeffül Borcu Ankara 1963, Ajans-Türk Matbaası, s. 14). Hukuki ayıp, satılanın mutlaka alıcının elinden alınması sonucunu doğurmaz. Bu hal satıcının zabta karşı tekeffül sorumluluğuna değil, ayıba karşı tekeffül sorumluluğuna yol açar. Kamu hukukuna dayanan bir sınırlamanın varlığı; örneğin, ithal edilen bir aracın ithalatında problem olması hukuki ayıp olarak kabul edilebilir. Ancak bu ayıbın sözleşmede yarar ve hasarın alıcıya geçmesi anında satılanda var olması, mevcut ayıbın gizli olması ve o malın değerini veya kullanım amacını ciddi surette azaltması veya kaldırması gereklidir. Satıcının bu yükümlülüğünün ortaya çıkması için alıcının satılanı muayene etmesi ve iddia olunan ayıpları satıcıya ihbar etmesi gereklidir. Bunun aksine davranan alıcının ayıba karşı tekellüf hükümlerinden faydalanma olanağı yoktur. Ayıba karşı sorumluluk borcuna ait BK.'...

                dava yöneltilmemesi için ve bu satış işlemleri silsilesinde tek kötüniyetli hareket eden kişi olduğu düşünülen arabayı satın almış olduğu ... isimli kişiye biran önce zapta karşı tekeffül hükümlerine karşı başvura bilmek için aralarında ... isimli kişi ile protokol imzaladığını, zararını karşıladığını, davalıya zararın giderilmesi için Beyoğlu .......

                  UYAP Entegrasyonu