Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

in sair karar düzeltme isteminin reddi gerekir. 2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık geçerli satıştan kaynaklanan BK. 189 ve sonraki maddelerinde düzenlenen zapta karşı tekeffül hükümlerinin uygulanması gerekir. Davacının .... plaka numaralı aracı 26.10.2000 tarihinde gerçek satıcı davalı ...’den noter senedi ile satın alıp ... sattığı bilahare aracın çalıntı olduğunun anlaşılması üzerine, emniyetçe8.7.2002 tarihinde zapt edilip araç sahibine iade edildiği, davacının ... parasını iade ettiği dosya içindeki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır. Davacı ,geçerli araç satış nedeniyle aracın gerçek malik tarafından çalıntı olduğundan bahisle elinden alınması halinde aracın rayiç değerini isteyebilir ise de, bu değerin dava tarihi itibariyle değil,sözleşmeye konu aracın elinden alındığı 8.7.2002 tarihi itibariyle belirlenmesi gerekir. Hal böyle olunca faizede zapt tarihinden itibaren hükmedilmesi gerekir....

    Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, davaya konu televizyonların suç ürünü oldukları gerekçesiyle zaptedildikleri, ceza dosyasındaki delillerden davacının dava konusu televizyonları davalıdan değil, davadışı ... isimli şahıstan satın aldığı anlaşıldığından davalının zapta karşı tekeffül sorumluluğundan söz edilemeyecekse de, davacı tarafından davalının hesabına 22.520-TL havale edilmiş olup, davalının bu havalelerin güvenilir kişi olması nedeniyle kendi hesabına yapıldığı savunmasının inandırıcı bulunulmadığından, 22.520-TL asıl borca yönelik itirazın iptaline, takibin 22.520-TL' ye takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmak sureti ile devamına, fazlaya ilişkin taleplerinin reddine, borç likit olup davalı borçlu itirazında kötüniyetli bulunduğundan alacağın %20' sine tekabül eden 4.504-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 6352 Sayılı Yasayla değişik İİK' nın 67/2. maddesindeki icra inkar...

      Ağır Ceza Mahkemesinin 2019/25 Esas sayılı dosyası üzerinden 11/06/2019 tarihinde ihtiyati tedbir şerhi konulduğu, şerh konma sebebinin aracın yurt dışından girişi esnasında gümrük vergilerinin usulüne uygun yatırılmaması olduğu ve ilgili verginin Agroben Tarım San.Tic.LTD.ŞTİ tarafından 22/11/2019 tarihinde yatırıldığı ve alacağın davacıya temlik edildiğinin anlaşıldığı, dava konusu aracın durumunun hukuki ayıp teşkil ettiği ve davacının TTK m 23, TBK 219, 227, 229.maddeleri gereğince zapta karşı tekeffül hükümlerine göre davalıdan talepte bulunabileceği gerekçesiyle davanın kabulü ile 51.079,00 TL'nin ödeme tarihi olan 22/11/2019 tarihinden itibaren işleyecek olan ticari temerrüd faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir....

      Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2017/1574 E.2018/61 K. sayılı dosyası ile zapta karşı tekeffül hükümleri gereğince alacak davası açmasına ve bu davada yargılama giderleri ile aracın satım bedeli olarak 9300 TL.'nin ödenmesi gerekçesiyle dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş olmasına ve daha sonrasında ise davacının bu aracı sattığı üçüncü kişi tarafından Hakkari Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2018/408 E.2021/51 K. sayılı dosyası ile davacı aleyhine aynı nedenlerle talepte bulunulmuş ve davanın kabulüne karar verilmiş olmasına göre davalı vekilinin aşağıda belirtilen hususlar dışında kalan istinaf itirazları yerinde görülmemiştir....

      Kiraya verenin zapta karşı tekeffül borcu 6098 Sayılı TBK.’nun 309. maddesinde düzenlenmiştir. Kiraya veren kiralananı her türlü maddi ve hukuki ayıptan ari olarak kiracının kullanımına sunmak ve kira müddetince bu hali ile muhafaza etmekle yükümlüdür. Üçüncü kişinin aynî bir hakka dayalı olarak kiralanan üzerinde ileri sürdüğü talepler kiraya verenin tekeffülü altındadır. Dairemizin 02.03.2018 tarih ve 2018/310 Esas 2018/292 Karar sayılı kaldırma kararı ile Taraflar arasında imzalanan ve tartışma bulunmayan 10.09.2013 ve 2014 tarihli kira sözleşmeleri incelendiğinde, kiralanan yerin işyeri olarak belirtildiği, özel koşullar bölümünde ise kiracının işyeri sahibinin onayı alınmak suretiyle kullanım amacına uygun olarak her türlü tadilat ve dekorasyonu yapacağı, çıkarken hiçbir bedel istemeden işyerinde bırakacağı yönünde hüküm olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca, kiralanan yerin miktarı iki sözleşmede farklı olması nedeniyle hangi sözleşmenin yürürlükte olduğu belirlenmemiştir....

      Enerji Dağıtım ve Perakende Satış Hizmetleri Anonim Şirketine Satışına İlişkin Hisse Satış Sözleşmesi'nin 9.3. maddesinde, "Alıcı basiretli bir tacir gibi davranmak suretiyle Şirket ile ilgili gerekli gördüğü her türlü teknik, hukuki, finansal, vergisel ve diğer bütün incelemeleri yaparak ve Şirket'in sözleşme tarihi itibariyle mevcut ve fiziki durumunu bilerek Hisseler'i devir ve teslim aldığını şirketler hakkında kendisine verilen bilgilerin gerçek durumu yansıtmadığını veya benzer iddiaları ileri sürmeyeceğini hisseler'in devrinin gerçekleşmesinin ardından ayıba ve zapta karşı tekeffül hükümleri başta olmak üzere yürürlükteki mevzuat kapsamında herhangi bir fiili ve/veya hukuki nedene dayanarak, İdare'den veya ...'tan talepte bulunmayacağını kabul ve taahhüt eder."...

        Taraflar arasındaki uyuşmazlık, Borçlar Kanunu'nun 194 (T.B.K.nun 219 md.) ve devamı maddelerinde düzenlenen, ayıba karşı tekeffül hükümlerinden kaynaklanmaktadır. Davacının, satın aldığı araçla ilgili olarak ... Kaçakçılık ve Mali Suçlar Soruşturma Bürosunun 2014/64441 sayılı dosyası üzerinden ihtiyati tedbir konulmuştur. Davalı taraf, satış öncesinde davacıyı aracın hukuken ayıplı olduğu konusunda bilgilendirdiğini veya davacının bu hususu bildiğini ispatlayamamıştır. Satışa konu araç hukuki ayıplıdır. Satıcı ayıpların varlığını bilmese bile onlardan sorumludur. Davalı satıcının ayıba karşı tekeffül borcu bulunmaktadır. Somut olayda, davacının 05.10.2012 tarihinde davalıdan satın aldığı aracın üzerine ihtiyati tedbir konulduğu sabittir. Az yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda ayıba karşı tekeffül hükümleri gereğince davacı uğradığı zararları akidi olan davalıdan isteyebilir....

          İlk derece mahkemesince; yapılan yargılama, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davalının bilmese bile araçtaki gizli ayıptan sorumlu olduğu ve zapta karşı tekeffül sorumluluğu bulunduğu, davacının davalıdan alarak 3. kişiye sattığı aracın 3. kişi elinde iken zaptedilmesi nedeniyle araç bedelini 3. kişiye ödediği, araçtaki gizli ayıptan dolayı herkesin devrettiği kişiye karşı sorumluluğu olduğu, taraflar arasındaki noter satış sözleşmesinde satış bedelinin değişik nedenlerle daha yüksek ya da daha düşük gösterilebildiği bu nedenle aracın satış tarihi itibariyle rayiç değeri olan 180.000,00 TL'nin davalı tarafından davacıya ödenmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kabulü ile 180.000,00 TL'nin 15/09/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş, hükme karşı davalı vekili ve ihbar olunan ... tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur....

            CEVAP /TALEP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın iddialarının asılsız olduğunu, hizmeti veren şirketler ile oto ekspertizler tarafından sunulan hizmetlerin birbirinden oldukça farklı olduğunu, somut olaya konu aracın alım satıma engel olabilme durumu söz konusu dahi olmadığını, davacının iddia ettiği zarar ile gerek muayene işlemi gerekse müvekkili şirketin sorumluluk sınırları arasında illiyet bağı kurulmasının hakka ve hukuka açıkça aykırı olduğunu, dosyanın davacısı ile müvekkili şirket arasında Satıcı-Tüketici ilişkisi bulunmadığını, bu minvalde bir sözleşmesel veya hukuki işlem kurulmadığını, davanın müvekkili şirket yönünden görevsiz mahkemede açılması sebebiyle davanın görevsizlik nedeniyle usulden reddine, aksi takdirde, davanın müvekkili şirket yönünden yetkisiz mahkemede açıldığı ve davaya bakma yetkisinin---------Mahkemelerine ait olduğu gözetilerek yetkisizlik kararı verilmesine, mahkeme aksi kanaatte ise davanın zapta karşı tekeffül borcu nedenine dayalı...

              Satıcının belirtilen bu borçları yanında, ayıba karşı tekeffül ve zapta karşı tekeffül borçları da bulunmaktadır. Ayıba karşı tekeffül borcu, satıcının mülkiyeti geçirme borcunun tamamlayıcısıdır. Çünkü satımda alıcının amacı, istediği maksat için kullanabileceği, yararlı bir malın mülkiyetine sahip olmaktır. Satıcı, malın değerini veya yararını azaltan eksikliklerin bulunmadığını ayrıca garanti etmese bile; bu borç kanunen mevcuttur. Bu nedenle satıcının bu borcunu kanuni bir borç olarak nitelendirmek mümkündür (Tandoğan, H.:Borçlar Hukuku (Özel Borç İlişkileri), 4.Bası, Cilt I/1, Ankara 1985, s.163; Yavuz, C.: Türk Borçlar Hukuku Özel Hükümler, İstanbul 1996, s.91). Ayıba karşı tekeffül borcunun, TBK.'nun 219 ila 226 maddeleri arasında belirtilen koşullarının gerçekleşmesiyle, alıcı TBK.'nun 227 vd. maddeleri kapsamında kendisine tanınan seçimlik haklarını satıcıya karşı kullanabilecektir Uyuşmazlık, satıcının ayıba karşı tekeffülü hükümlerine dayanmaktadır....

                UYAP Entegrasyonu