Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, satış sözleşmesinin feshine, 189.400,00 TL nın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık, Borçlar Kanununun 189. ve devamı maddelerinde düzenlenen, zapta karşı tekeffül hükümlerinden kaynaklanmaktadır....

    Mahkemece,davanın kısmen kabulü ile, aracın zapt edildiği tarihteki rayiç bedelinden kullanım bedelinin indirilmesi ile belirlenen 24.360,Tl'nin tahsiline karar verilmiş;hüküm,davacı tarafından temyiz edilmişir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık, Borçlar Kanununun 189. ve devamı maddelerinde düzenlenen, zapta karşı tekeffül hükümlerinden kaynaklanmaktadır....

      İdarenin hizmet kusurundan doğan zararlardan dolayı İdari Yargılama Usulü Yasası’nın 2/1-b maddesi gereğince ilgili idareye karşı idari yargı yerinde tam yargı davası açılması gerekir. Görev sorunu, açıkça veya hiç ileri sürülmese de yargılamanın her aşamasında mahkemelerce kendiliğinden gözetilir. Mahkemece açıklanan olgular gözetilerek, davalılardan ... yönünden yargı yolu bakımından mahkemenin görevsizliği nedeniyle dava dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasının incelenmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir. 3-Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 6098 sayılı Borçlar Kanununun 214. ve devamı maddelerinde düzenlenen, zapta karşı tekeffül hükümlerinden kaynaklanmaktadır....

        Yukarıdaki açıklamalar ışığında, davalı zapta karşı tekeffül hükümlerine göre rayiç değerden sorumlu olup, mahkemece davalının, taşınmazın zaptedilen kısmının rayiç değerinden sorumlu tutulmaması ve dolayıyla aksi düşünce ile verilen hükmün bozulması gerekir. Bu nedenle sayın çoğunluk kararına katılamıyorum....

          ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 07/07/2020 NUMARASI : 2019/231 ESAS-2020/310 KARAR DAVA KONUSU : ZAPTA KARŞI TEKEFFÜL HÜKÜMLERİNDEN KAYNAKLANAN ALACAK KARAR : Serik 2....

          Satım sözleşmesinde satıcının zapta karşı tekeffül borcunu düzenleyen Borçlar Kanununun 189. maddesinde satıcının, satılan şeyin bir üçüncü şahıs tarafından satım akdi zamanında mevcut bir hak sebebi ile tamamen veya kısmen zaptedilmesinden alıcıya karşı mesul ve zamin olduğu açıklandıktan sonra, devamındaki maddelerde de (BK. 189-193 mad.) bu yükümlülüğün koşulları ve zararın kapsamı konusunda açıklamalar getirilmiştir. Davalı ... 1.7.2004 ve 14.6.2005 tarihli celselerde aracı davacıya kendisinin sattığını açıkca ikrar etmiş olduğundan, üçüncü kişinin hakkı sebebiyle satış konusu araca el konulmasından dolayı alıcı davacıya karşı sorumlu olup, bu sorumluluk kusura değil yasal tekeffül borcuna dayanmaktadır....

            Konut Yapı Kooperatifi adına tesciline karar verildiğini, kararın 21/03/2013 tarihinde kesinleştiğini ve tapuda infaz edildiğini, davalının zararlarını karşılayacağını ifade ettiğini, ancak karşılamadığını, kooperatifin, adına tescil ettirdiği yapıyı yıkıp yenisini yaptırdığını, zapta karşı tekeffül hükümleri gereğince satıcının gerçek güncel değeri alıcıya ödemekle yükümlü olduğunu ileri sürerek, zarar ve alacaklarının dava tarihi itibariyle tespitine, belirsiz alacak davalarının kabulüne, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 200.000 TL'nin yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. İlk Derece Mahkemesince, davanın kabulüne, 410.000,00 TL davacı alacağının 21.03.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur. ... BAM 4....

              Bu nedenle satım hukukunda zapta karşı tekeffül sorumluluğunun varlığı zorunludur. 2. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 207 inci maddesine göre; satış sözleşmesi, satıcının, satılanın zilyetlik ve mülkiyetini alıcıya devretme, alıcının ise buna karşılık bir bedel ödeme borcunu üstlendiği sözleşmedir. Taşınır sözleşmesinde satıcının taşınırı teslim etmek ve mülkiyeti alıcının üzerine geçirmek gibi asıl borcu yanında satılan malı saklama ve gerektiğinde taşıma masraflarını ödeme borcu gibi tali nitelikte borçları da bulunmaktadır. 3. Satıcının diğer bir borcu ise aynı Kanun'un 214 ilâ 218 inci maddelerinde düzenlenen zapta karşı teminat borcudur....

                in pasif husumet ehliyetinin bulunmamasına göre sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık geçerli satıştan kaynaklanan BK. 189 ve sonraki maddelerinde düzenlenen zapta karşı tekeffül hükümlerinden kaynaklanmıştır. Davalı N… …..a ait aracın geçerli sözleşme ile davacı H.....'e satıldığı ve aracın hukuki ayıplı olması sebebiyle zaptedildiği uyuşmazlık dışıdır. BK.nun 192 maddesinde satılanın tamamen zaptolunması halinde satımın münfesih addolunacağı hükme bağlanmıştır. Şu duruma göre taraflar arasındaki satış feshedildiğinden alıcı B.K'nun 192. maddesinde açıklanan zararlarını talep edebilir. Yasanın bu hükümleri menfi zarara ilişkin olup, davalının kusursuz bulunması davacının az yukarıda açıklanan yasa maddeleri gereğince zararını istemesine engel teşkil etmez. Başka bir anlatımla satıcı kusursuz olsa bile, aracın alıcının elinden alınmasından kaynaklanan menfi zararını karşılamakla yükümlüdür. Mahkemece davacı H..... G....'in akidi olan H..... D.....'...

                  Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, zapta karşı tekeffül hükümlerine dayalı alacak istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 2.6762 sayılı Kanun'un 946 ncı maddesi, 6098 sayılı Kanun'un 214 üncü maddesi. 3. Değerlendirme 1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir. VI....

                    UYAP Entegrasyonu