WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Uyuşmazlık, davalı Hazine tarafından ihale ile davacıya satılan taşınmazın tapusunun iptali nedeni ile zapta karşı tekeffül hükümleri uyarınca taşınmazın güncel ve müspet değerinin tazmini istemine ilişkindir. Diğer bir anlatımla; davada sebepsiz zenginleşmeye dayalı bir nitelendirme yer almamaktadır. (6110 sayılı Kanunun 8.maddesi ile değişik 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14.maddesi) Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 13.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 13.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 18.06.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    İş sayılı dosyasından verilen arama ve el koyma kararına istinaden zaptedildiği, zapta karşı tekeffülden kaynaklanan dava yönünden yasada herhangi bir zaman aşımı süresi öngörülmediğinden, davalının zamanaşımı definin reddedildiği, zaptedilen tablonun “Bali Müzayede İlk Bahar Müzayedesi 2008'' başlıklı kataloğun 341 sıra nosunda yer aldığı, tablonun asıl sahibi ile davalı arasında tablonun müzayedede satılmasına ilişkin komisyon sözleşmesi yapıldığı, tablonun sahibine karşı davalının vekil sıfatının bulunduğu, davacıya karşı da komisyoncu olması nedeniyle, 6098 sayılı BK’nın 502 ve devamı maddelerinde (eski BK 386 ve devamı maddelerinde) öngörülen vekalet hükümlerinin uygulanması gerektiği, asıl satıcının dava dışı ...olduğu, davalının, asıl satıcının vekili olarak komisyoncu olması nedeniyle, zapta karşı tekeffül iddiasının davalıya yöneltilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hükme karşı taraf vekilleri tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....

      Hâl böyle olunca davalı zapta karşı tekeffül hükümleri uyarınca davacının gerçek ve güncel müspet zararından sorumludur. Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 15.12.2010 tarih ve 2010/13- 618 esas ve 2010/668 karar sayılı ilamı da bu yöndedir. (Yargıtay 13....

      Taraflar arasındaki uyuşmazlık, Borçlar Kanununun 189. ve devamı maddelerinde düzenlenen, zapta karşı tekeffül hükümlerinden kaynaklanmaktadır. Satım sözleşmesinde satıcının zapta karşı tekeffül borcunu düzenleyen Borçlar Kanununun 189. maddesinde, satıcının, satılan şeyin bir üçüncü şahıs tarafından satım akdi zamanında mevcut bir hak sebebi ile tamamen veya kısmen zapt edilmesinden, alıcıya karşı mesul ve zamin olduğu açıklandıktan sonra, devamındaki maddelerde de, (BK.189-193 mad.) bu yükümlülüğün koşulları ve zararın kapsamı konusunda açıklamalar getirilmiştir. Borçlar Kanununun 192. maddesinde, satılanın tamamen zaptı halinde, satımın münfesih addolunacağı ve alıcının, satıcıdan aynı maddenin 1, 2, 3 ve 4. bentlerinde yazılı zararları isteyebileceğini hükme bağlamıştır. Bu hükümlere göre, satılanın tamamen zaptı halinde alıcı, satılandan elde ettiği veya elde etmeyi ihmal eylediği semereler düşülmek suretiyle, ödemiş olduğu semenin faizi ile birlikte iadesini isteyebilir....

        Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının ayıba karşı tekeffül hükümlerine dayanarak açmış olduğu dava zaman aşımına uğradığı, Türk Borçlar Kanunun 231....

          Mahkemece, davalının zapta karşı tekeffül hükümlerine göre davacı zararından sorumlu olduğu, ancak, satış bedelinin denkleştirilmesi gerektiği sonucuna varılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, satılan taşınmazın üstün hakka dayalı olarak dava dışı orman idaresi tarafından zaptedilmesi nedeni ile tazminata ilişkin olup, taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacı zararının hangi usul ve ilkelere göre belirleneceği hususunda toplanmaktadır. Davacıya satılan taşınmaza ait tapu kaydının davalı Belediye adına iken davacıya ihale yolu ile satılıp mülkiyetinin geçerli şekilde devir edildiği, ne var ki, daha sonra orman idaresinin açtığı dava sonunda taşınmazların evveliyatının orman olduğu gerekçesi ile tapuların iptal edildiği açık ve belirgindir. Davacı zararının taşınmazın rayiç değeri kadar olduğunu iddia ettiğine göre, davalının sorumluluğunu gerektiren nedenler ve hukuki sebepler üzerinde önemle durmak gerekir....

            - K A R A R - Davacı vekili; müvekkilinin faturaya dayalı alacağının tahsili için davalı aleyhine başlatılan icra takibinin davalının haksız itirazı ile durduğunu belirterek, davalının itirazının iptali ile takibin devamına ve %40'tan az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; müvekkilinin davacıdan muhtelif tarihlerde aldığı içkilere..... Kaçakcılık, İstihbarat ve.... Müdürlüğü tarafından el konulduğunu, davacının da el konulan içkiler karşılığında zapta karşı tekeffül hükümlerine göre takip konusu faturalar ile yeni sevkiyat yaptığını, bu hususta taraflar arasında protokol yapıldığını ancak davacının bu protokole ilişkin sözleşmeyi yırttığını ve müvekkili aleyhine icra takibi başlattığını belirterek, davanın reddini savunmuştur....

              Ancak pratik bazı düşüncelerle zapta karşı tekeffül hakkında özel hükümler konulmuş ve alıcıya ek bir korunma sağlanmıştır. Burada mülga 818 sayılı BK. 96. maddedeki esasın aksine, kural olarak, kurtuluş beyyinesi yoktur, usul sadeleştirilmiştir ve zaptın hukuki sonuçları kesin biçimde belli edilmiştir. Satıcının zapta karşı tekeffül borcu kanuni bir borçtur. Satıcının bu hususta ayrıca taahhütte bulunmasına gerek yoktur....

                Somut olayda, davacı, davalılardan belediye tarafından imar uygulaması sonunda oluşturulan tapu kaydına güvenle taşınmazın diğer davalılar gerçek kişilerden satın almış olup, taşınmazın evveliyatının orman olması ve bu nedenle davacının elindeki taşınmazın tapusunun hukuki kıymetini kaybetmesi daha doğrusu hukuki ayıplı hale gelmesi nedeniyle hem Devlet hem de satıcı zapta karşı tekeffül hükümlerine göre ifanın imkansız hale geldiği tarih itibariyle gerçek zarardan sorumludur. Mahkemece bu ilkeler çerçevesinde Hazine ve satıcıların sorumlu tutulması gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. Bu nedenlerle sayın çoğunluğun onama kararına katılamıyorum....

                  Anılan yasal düzenleme karşısında davacıların TBK’nın 214 ve devamı maddelerinde düzenlenen zapta karşı tekeffül hükümleri gereğince ...’dan ve TMK'nın 1007.maddesi uyarınca Hazine'den tazminat isteme hakkı bulunmaktadır. Bilindiğe üzere zapta karşı tekeffül, satılan malın bir üçüncü kişinin iddia ettiği üstün bir hak yüzünden alıcının elinden alınmasından veya iddia olunan bu hak sebebiyle alıcının mülkiyet hakkını gereği gibi kullanamamasından dolayı satıcının sorumlu olmasıdır. Zapta karşı tekeffül borcu, satıcının mülkiyeti nakil borcunun bir sonucu ve müeyyidesidir. Gerçekten üçüncü kişi kendi mülkiyetini iddia ederek satılanı zapt edecek veya alıcının mülkiyet hakkını ihlal eden bir hak ileri sürecek olursa, satıcı mülkiyeti nakil borcunu tamamen veya kısmen yerine getirmemiş olur. Satıcının zapta karşı tekeffül borcundan dolayı sorumlu tutulabilmesi için tekeffülün şu maddi şartlarının gerçekleşmesi gerekir: -3- 2017/529 - 2018/1830 1....

                    UYAP Entegrasyonu