Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak (taşırnmaz alım-satımı kaynaklı) davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalıdan .... ili ...ilçesi ...köyü..... mevkiinde bulunan 322 ada, 4 parselde bulunan davalı hissesini 25/07/2005 tarihinde 50.000 TL bedel karşılığı satın aldığını, daha sonra söz konusu hisseye ilişkin olarak dava dışı... tarafından davalıya karşı gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı olarak tapu iptal ve tescil davası açıldığını, dava dışı...'...

    DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dava, zapta karşı tekeffül hükümlerine dayalı alacak talebine ilişkindir. Taşınır satışında zapttan sorumluluğu düzenleyen 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 214.maddesine göre satış sözleşmesinin kurulduğu sırada var olan bir hak dolayısıyla, satılanın tamamı veya bir kısmı bir üçüncü kişi tarafından alıcının elinden alınırsa satıcı, bundan dolayı alıcıya karşı sorumlu olur....

    Temyiz Yoluna Başvuranlar Yerel Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur. B. Temyiz Sebepleri Davalı vekili; talebin zamanaşımına uğradığı, belirsiz alacak davası açılmasının HMK. hükümlerine aykırı olduğu, dava dilekçesinde herbir davacı talebinin ayrı ayrı belirtilmediği, kesinleşen hususlar bakımından yeniden hüküm kurulmasının hatalı olduğu, tapu iptali davasının davalıya ihbar edilmediği, burda verilen karara karşı kanun yoluna dahi gidilmediği, satışların davalının mülkiyet hakkına dayalı olarak yapıldığı, kabul anlamına gelmemekle birlikte ancak satış tarihindeki bedelin talep edilebileceği, kararın gerekçesiz olduğu ve re'sen dikkate alınacak nedenlerle yerel mahkeme kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, zapta karşı tekeffül hükümlerine dayalı tazminat istemine ilişkindir. 2....

      Taraflar arasındaki uyuşmazlık, Borçlar Kanununun 189. ve devamı maddelerinde düzenlenen, zapta karşı tekeffül hükümlerinden kaynaklanmaktadır. Satım sözleşmesinde satıcının zapta karşı tekeffül borcunu düzenleyen Borçlar Kanununun 189. maddesinde, satıcının, satılan şeyin bir üçüncü şahıs tarafından satım akdi zamanında mevcut bir hak sebebi ile tamamen veya kısmen zapt edilmesinden, alıcıya karşı mesul ve zamin olduğu açıklandıktan sonra, devamındaki maddelerde de, (BK.189-193 mad.) bu yükümlülüğün koşulları ve zararın kapsamı konusunda açıklamalar getirilmiştir. Borçlar Kanununun 192. maddesinde, satılanın tamamen zaptı halinde, satımın münfesih addolunacağı ve alıcının, satıcıdan aynı maddenin 1, 2, 3 ve 4. bentlerinde yazılı zararları isteyebileceğini hükme bağlamıştır. Bu hükümlere göre, satılanın tamamen zaptı halinde alıcı, satılandan elde ettiği veya elde etmeyi ihmal eylediği semereler düşülmek suretiyle,... olduğu semenin faizi ile birlikte iadesini isteyebilir....

        Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazların tapusunun iptaline ilişkin Antalya 4.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/351 esas 2014/168 Karar sayılı kararının kesinleştiği tarihten itibaren bir yıllık zamanaşımı süresinin tamamlandığını bu nedenle davanın zamanaşımı nedeni ile reddi gerektiğini, dava konusu olayın zapta karşı tekeffül olduğundan davanın müvekkili hazine yönünden husumet yokluğu nedeni ile reddi gerektiğini, davacı tarafın Antalya 4.Asliye Ticaret Mahkemesi dosyasında zapta karşı tekeffül hükümlerine göre tapu iptali ve tescil davasını dava dışı yüklenici Koçerler İnşaat San ve Tic. A.Ş ne ihbar etmesi gerekirken bunu da yerine getirmediğini, zararın artmasına neden olduğunu, tapu sicil müdürlüğü tarafından yapılan işlemlerin hukuka uygun olup yapılan tescil işlem belgesinin Ticaret sicil Memurluğunca verilen belgelerle de anlaşıldığını bu nedenle TMK'nun 1007....

        DAVALI VEKİLİ CEVAP DİLEKÇESİNDE ÖZETLE: Müvekkiline, satış yapılan tarih olan 07/09/2009 tarihinden 2014 yılına kadar herhangi bir bildirim yapılmadığını, müvekkili yönünden yasal sürelerin geçtiğini, zamanaşımı sürelerinin dolduğunu, rücu edilen alacak talebinin hukuki niteliğinin belirlenmesi gerektiğini, hukuki ayıbın satılanın mutlaka alıcının elinden alınması sonucunu doğurmayacağını, bu durumun satıcının zapta karşı tekeffül sorumluluğuna değil, ayıba karşı tekeffül sorumluluğuna yol açacağını, kamu hukukuna dayanan bir sınırlamanın varlığının, örneğin ithal edilen bir aracın ithalatında problem olması durumunun hukuki ayıp olarak kabul edilebileceğini, ancak bu ayıbın sözleşmede yarar ve hasarın alıcıya geçmesi anında satılanda var olması, mevcut ayıbın gizli olması ve o malın değerini veya kullanım amacını ciddi surette azatlması veya kaldırması gerektiğini, davacı ile dava dışı İbrahim Erdoğdu arasında Ankara 10....

        Kiraya verenin zapta karşı tekeffül borcu BK.’nun 253. (6098 sayılı TBK.’nun 309) maddesinde düzenlenmiştir. Kiraya veren kiralananı her türlü maddi ve hukuki ayıptan ari olarak kiracının kullanımına sunmak ve kira müddetince bu hali ile muhafaza etmekle yükümlüdür. Üçüncü kişinin aynî bir hakka dayalı olarak kiralanan üzerinde ileri sürdüğü talepler davalı kiralayanın tekeffülü altındadır. Davacı kiracının ödemek durumunda kaldığı ecrimisil bedellerinin de bu kapsamda değerlendirilmesi zorunludur. Ne var ki taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin 3.maddesinde "gerek ... Belediyesi, gerek ... Organize Sanayi Bölgesi Müdürlüğü, gerekse diğer resmi kurum ve kuruluşlardan gelecek hukuksal kira vb. gibi talepleri kiracı karşılamayı kabul ve taahhüt eder. Bu ödemelerin kira bedelinin dışında olduğunu da kabul ve taahhüt eder" düzenlemesine yer verilmiştir. Mahkemece 01.03.2006 başlangıç tarihli kira sözleşmesinin 3. maddesinde yer alan hüküm değerlendirilmemiştir....

          ın bir başka şahsa aracı satışı sırasında aracın çalıntı olduğunun anlaşılması üzerine asıl sahibine iade edildiğini, sonraki malik ... tarafından davacı aleyhine zapta karşı tekeffül hükümlerine göre dava açıldığını ve kabul ile sonuçlandığını, davacı tarafından dava dışı kişi ...'a 7750 TL ödendiğini, davacıya daha önce aracı satan davalıların da davacıya karşı sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile 7750 TL'nin müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalılardan ... tarafından temyiz edilmiştir.Somut olayda, tüm dosya kapsamından anlaşıldığı gibi dava konusu aracın davacıya satıldığı ve devrinin yapıldığı 1996 yılında, davalı ... adına kayıtlı araç satışına ilişkin bir galerinin bulunmadığı, davacı ile davalı ... arasında dava konusu aracın satışına ilişkin herhangi bir harici ve resmi satış sözleşmesinin bulunmadığı, bu konu ile ilgili davacı tarafından herhangi bir yazılı belge sunulamadığı sabittir....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, ayıba karşı tekeffül hükümlerine dayalı sözleşmenin iptali ve ödenen bedelin iadesi istemine ilişkin olduğundan, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14/son maddesi gereğince 01.03.2012 tarihinde yürürlüğe giren ve Yargıtay Büyük Genel Kurulunun Hukuk Dairelerinin iş bölümünü düzenleyen 09.02.2012 tarihli ve 2012/1 sayılı Kararı uyarınca, davanın açıklanan niteliği itibariyle temyiz inceleme görevi Yargıtay 13. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden Yargıtay 13. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 11.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              Satıcının Ayıba Karşı Tekeffül Borcu Ankara 1963, Ajans-Türk Matbaası, s. 14). Hukuki ayıp, satılanın mutlaka alıcının elinden alınması sonucunu doğurmaz. Bu hal satıcının zabta karşı tekeffül sorumluluğuna değil, ayıba karşı tekeffül sorumluluğuna yol açar. Kamu hukukuna dayanan bir sınırlamanın varlığı; örneğin, ithal edilen bir aracın ithalatında problem olması hukuki ayıp olarak kabul edilebilir. Ancak bu ayıbın sözleşmede yarar ve hasarın alıcıya geçmesi anında satılanda var olması, mevcut ayıbın gizli olması ve o malın değerini veya kullanım amacını ciddi surette azaltması veya kaldırması gereklidir. Satıcının bu yükümlülüğünün ortaya çıkması için alıcının satılanı muayene etmesi ve iddia olunan ayıpları satıcıya ihbar etmesi gereklidir. Bunun aksine davranan alıcının ayıba karşı tekellüf hükümlerinden faydalanma olanağı yoktur. Ayıba karşı sorumluluk borcuna ait BK.'...

                UYAP Entegrasyonu