"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun (2797 sayılı Kanun) 40 ıncı ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18 inci maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; dava konusu uyuşmazlığın niteliği ve temyizin kapsamının, Türk Borçlar Kanunu'nun 214 ve devamı maddelerinde düzenlenen zapta karşı tekeffül hükümlerinden kaynaklanmakta olduğu anlaşılmıştır. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun dairelerin iş bölümüne ilişkin 25.01.2023 tarihli ve 2023/1 sayılı kararı uyarınca dosyayı inceleme görevi Yargıtay (3.) Hukuk Dairesine ait olduğundan, 2797 sayılı Kanun’un 60 ıncı maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca gerekli inceleme yapılmak üzere dosyanın ilgili daireye gönderilmesine karar vermek gerekir. KARAR Açıklanan sebeple; Dosyanın YARGITAY (3.) HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE, 09.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 19/12/2013 NUMARASI : 2013/123-2013/383 Yerel mahkemece; taraflar arasındaki araç satım sözleşmesinin geçerli bulunduğu, buna göre alıcı davacının zapta karşı tekeffül (TBK.md. 217) hükümleri uyarınca satıcı davalıdan semenin iadesini ve araç tamir bedelini talep edebileceği gerekçesiyle verilen hüküm davalı tarafça temyiz edilmiştir. Dosya, Yargıtay 13.Hukuk Dairesince incelenerek görevsizlik kararı ile Dairemize gönderilmiştir. Davanın niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 13.Hukuk Dairesinindir. 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren 6644 sayılı Yasanın 2.maddesi ile değiştirilen 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60.maddesi uyarınca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk İş Bölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine, 20.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Uyuşmazlık, icra müdürlüğü tarafından yapılan ihale ile satın alınan taşınmazın, açılan tapu iptali ve tescil davası sonucunda mülkiyetinin kaybedildiği iddiasıyla zapta karşı tekeffül hükümleri uyarınca başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkin olup, mahkemece verilen ilk hüküm, Dairemizce hukuki nitelendirmede yanlışlık yapıldığı gerekçesiyle bozulmuş, bozma ilamına uyan mahkemece yeniden yapılan yargılama sonucunda uyuşmazlığın değişen hukuki niteliği gözetilerek hüküm tesis edilmiştir. Davanın niteliğine göre, temyiz inceleme görevi Yüksek Yargıtay 13.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla, 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren 6644 sayılı Yasanın 2.maddesi ile değiştirilen 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60.maddesi uyarınca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine, 09.05.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: 6100 sayılı HMK'nun 355/1 maddesi uyarınca, istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; Dava, davacının davalıdan satın aldığı aracın change çıkmasından dolayı dolayı el konulması nedeniyle zapta karşı tekeffül hükümlerinden kaynaklanan zararın tahsili talepli davadır. İlk derece mahkemesince, yukarıda açıklanan gerekçelerle; davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Uyuşmazlığın çözümünde öncelikle zapta karşı tekeffül ve sebepsiz zenginleşme kavramlarının açıklanması ve ilgili yasal düzenlemelere değinilmesi yerinde olacaktır. Zapta karşı tekeffül, satılan malın üçüncü bir kişinin iddia ettiği üstün bir hak yüzünden alıcının elinden alınmasından veya iddia olunan bu hak sebebiyle alıcının mülkiyet hakkını gereği gibi kullanamamasından dolayı satıcının sorumlu olmasıdır. Bu sorumluluk, satıcının mülkiyeti nakil borcunun bir sonucu ve müeyyidesidir....
Somut olayda; gerek davacıya gerekse davacıdan 3. kişiye taşınmazın satışında tapuda geçerli bir satış sözleşmesi yapılmış olduğuna ve bu sözleşmenin ifasından sonra üçüncü kişinin (somut olayda Orman Yönetiminin) zaptı nedeni ile davacının taşınmazı satın aldığı ve akidi olan Hazineye karşı bu davayı açtığına göre Borçlar Kanununun 217. maddesinde düzenlenmiş zapta karşı tekeffül hükümlerinin uygulanması gerekir. Kanunda zapta karşı tekeffül davalarına ilişkin özel bir zamanaşımı süresi öngörülmediğinden ihtilafta uygulanacak zamanaşımı süresi sözleşme ilişkilerindeki 10 yıllık genel zamanaşımı süresi olup, tapu iptal ve tesciline ilişkin mahkeme kararının kesinleştiği 15/09/2009 tarihi ile dava tarihi arasında 10 yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığı, davanın süresinde açıldığı kabul edilerek, davanın esasına girilip sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirir....
Dava BK.nun 192. ve devamı maddelerinde düzenlenen zapta karşı tekeffül hükümlerine göre açılmış tazminat istemine ilişkindir. Davacının satın aldığı taşınmaz tapuda kayıtlı olup, davacı, davalı hazine adına oluşan tapuya ve devlet tarafından düzenlenen resmi kayıtlara güvenerek bu taşınmazı resmi ve geçerli bir şekilde iktisap etmiştir. Böyle bir satışın davacı yönünden geçersiz olduğu ileri sürülemez. Böyle bir satıştan dolayı alıcının bir zararı doğmuş ise satıcı gerçek zarardan sorumludur....
tekeffül yükümlülüğünden kurtulmuş olacağı, bu durumda davalının sözleşmeden dönme hakkını kullanmasının geçersiz olduğu, davacının icra takibine konu alacak nedeniyle sorumluluğunun olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
KARAR Davacı, 5 parselde bulunan taşınmazı davalılardan Kepez Belediye Başkanlığı'ndan satın aldığını, davalı ... tarafından taşınmazın orman sınırları içerisinde kaldığından tapu iptal tescil davası açıldığını, tapunun iptal edilerek hazine adına tesciline karar verildiğini, Borçlar Kanununun 189 ve devamı maddelerine göre zapta karşı tekeffül hükümleri gereğince Kepez Belediyesi'nin sorumlu olduğunu, diğer davalı hazinenin ise, tapu sicillerinin doğru ve düzgün oluşturmamasından dolayı Medeni Kanununun ilgili maddeleri gereğince devletin sorumluluğunun söz konusu olduğunu ileri sürerek, şimdilik 31.752,70.-TL'nin dava tarihinden yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalılardan Kepez Belediyesi, davanın konusu itibarı ile idari yargıda görülmesi gerektiğini savunarak,diğer davalı ise husumet itirazında bulunarak davanın reddini dilemişlerdir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dava, taraflar arasındaki satım sözleşmesinden kaynaklanan zapta karşı tekeffül hükümlerinden doğan alacağa ilişkindir.14.02.2011 gün ve 27846 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 09.02.2011 gün ve 6110 sayılı bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına dair Kanunun 8.maddesiyle Yargıtay Yasasının 14.maddesinde yapılan değişiklik uyarınca 01.03.2012 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan iş bölümü kararının Yüksek 13.Hukuk Dairesi için Borçlar Kanunun ikinci kısmında yer alan sözleşmelerden (istisna akdi hariç akdin muhtelif nevilerinden) kaynaklanan davalar bakımından Sulh ve Asliye ayrımının yapılmadığı ve incelemenin bu nedenlerle Yüksek 13.Hukuk Dairesince yapılacağından uyuşmazlık konusu dosyanın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 13.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 19.04.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
KARAR Temyiz ilamında belirtilen gerektirici nedenler karşısında ve özellikle men'i müdahale davası davacı aleyhine sonuçlandığından davalının zapta karşı tekeffül borcunun bulunacağının tabi bulunmasına göre usulün 440.maddesinde sayılan nedenlerden hiç birisine uygun olmayan karar düzeltme isteğinin REDDİNE, ve aynı kanunun 442 maddesi hükmünce 172,00 (yüzyetmişiki) TL para cezasının karar düzeltme isteyene yükletilmesine, 14.6.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....