WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Alacak KARAR Davacı vekili, evlilik içinde edinilen araçlarla ilgili katkı payı, kayınpederine ait olan eve yaptığı iyileştirmeler sebebiyle de sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan alacak davasını birlikte açmış, Dairemizin bozma kararı sonrasında katkı payı alacağı ile ilgili davanın tefriki ile ayrı esasa kaydedilmesine, sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan alacak davası ile ilgili ise davanın kabulüne karar verilmiştir. Temyize gelen hüküm, Asliye Hukuk Mahkemesinde karara bağlanan sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan alacak davasına ilişkin olup, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yüksek Yargıtay (3.) Hukuk Dairesine ait olmakla gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 28.02.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Uyuşmazlık ve hüküm; davalı şirketler adına düzenlenen tazminat mektubu bedelinin, davalı şirketlerden ... Genel Müdürlüğü olan davacı ... ve kardeşi olan ... tarafından ödendiği iddiası ile, vekaletsiz işgörme hükümleri uyarınca açılan alacak istemine ilişkindir. Davanın niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 13.Hukuk Dairesinindir. 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren 6644 sayılı Yasanın 2.maddesi ile değiştirilen 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60.maddesi uyarınca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine, 25.01.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Özel Daireler arasında meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu'nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Dava, vekaletsiz işgörme nedeniyle alacak istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın bu niteliği itibariyle hükmün temyiz inceleme görevi Yargıtay 13. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: 13. Hukuk Dairesinin görevsizlik kararının KALDIRILMASINA, dosyanın bu Daireye gönderilmesine, 05.07.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Özel Daireler arasında meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu'nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Dava, vekaletsiz işgörme nedeniyle alacak istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın bu niteliği itibariyle hükmün temyiz inceleme görevi 13.Hukuk Dairesine aittir. S O N U Ç : 13.Hukuk Dairesinin görevsizlik kararının KALDIRILMASINA, dosyanın bu Daireye gönderilmesine, 29.06.2012 gününde oybirliği ile karar verildi....

          Nitekim, aynı ilke ve kabul şekli, Hukuk Genel Kurulunun 02.10.2013 gün ve E:2013/15- 95, K:2013/1431 sayılı ilamında da benimsenmiştir. 6098 sayılı 6098 sayılı TBK nın 530. Maddesinde ise gerçek olmayan vekaletsiz işgörme hali düzenlenmektedir. TBK'nun 530. Maddesinde; "iş sahibi kendi menfaatine yapılmamış olsa bile iş görmeden doğan faydaları edinme hakkına sahiptir. Ancak zenginleştiği ölçüde işgörenin masrafını ödemek ve giriştiği borçlardan onu kurtarmakla yükümlüdür." şeklinde düzenlemesine yer verilmiştir. Oğuzman’ın da belirttiği üzere; Bir borcun ifası borçlunun çıkarına uygun ve mevcut bir yasaklamaya aykırı değilse Vekaletsiz işgörme hükümleri, aksi takdirde sebepsiz zenginleşme hükümleri uygulanacaktır.(Oğuzman /Öz, Borçlar Hukuku Genel Hükümler, 8. bası, İst. 2010, s. 205 Somut olayda; Davalının davaya konu aracın alınması için çektiği kredi taksitlerinin davacı tarafından ödendiğinin iddia edildiği, davacı tarafından yapılan kredi taksitlerinin TBK'nun 530....

          Davalı vekili cevap dilekçesi ile; İlgili yönetmelikteki düzenleme gereğince, davacının doğalgaz tesisatı için gerekli tüm hizmeti sunacağını ve bedelini de aboneden tahsil edeceğini, davacının böyle bir dava açma hakkının olmadığını, davanın sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan alacak davası olduğunu, TBK 82. maddesinde düzenlenen zamanaşımı süresinin sertifika ile başladığını ve davacının talep ettiği alacağın zamanaşımına uğradığını, kabul anlamında olmamak üzere, davacının yoğun dönemlerde kendisi tarafından birkaç kez yapılma ihtimali olan işleri sanki yaptığı tüm işlermiş gibi göstermeye çalıştığını, taraflar arasında eser sözleşmesi ve herhangi bir akdi ilişkinin söz konusu olmadığını, tacir olan davacının TTK m 18/2. maddesi hükmü gereği basiretli davranmak zorunda olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir....

            Ancak, davacı şirket her ne kadar kira sözleşmesinde kiracı olarak yer almasada dosya kapsamına alınan tadilat faturalarında şirket olarak isminin yer alması ve masrafların şirket hesabından karşılandığına ilişkin iddiaları karşısında, davacının bu davayı sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre davalıya yönelttiği kabul edilmelidir. Her ne kadar davacı, vekaletsiz iş görme hükümlerine dayanmış isede hukuki vasıflandırma hakime ait olup, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre davacının yaptığını iddia ettiği masrafları zenginleşen taraftan talep etme hakkı vardır....

              Dava dosyası istinaf incelemesi yapılması için Dairemize gönderilmiş ise de ;dava, davalı mirasçıların vekaletsiz işgörme hükümlerine göre kiraya verdiği hisseli taşınmazı nedeniyle doğan alacak davasıdır. Davacı, murislerinden kalan taşınmazın davalılar tarafından kiraya verildiği, tahsil edilen hisse bedelinin kendisine ödenmediğinden bahisle alacağın tahsiline hükmedilmesi için eldeki davayı açmıştır.Dava dilekçesinde taleplerin dayanağı gösterilen maddi olgular ve talebin ileri sürülüş şekline göre davacı talepleri vekaletsiz iş görme iddiasına dayanmaktadır. Borçlar Kanunu'nun konuya ilişkin 61 ve devamı maddelerindeki düzenlemelere göre, sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan veya tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Vekaletsiz iş görme ise TBK'nın 526 vd. maddelerinde düzenlenmiştir....

              Diğer bir anlatımla; bir davada ileri sürülen maddi olayların hukuki nitelendirmesini yapmak, uygulanacak hukuk kurallarını bulmak ve uygulamak, hakimin doğrudan görevidir. Dava;vekaletsiz işgörmeden kaynaklı alacağın tahsili istemine ilişkindir. Vekaletsiz işgörme TBK’nun 526-531. maddeleri arasında düzenlenmiştir. Vekaletsiz işgörme, ’’bir kimsenin hukuken yetkili veya yükümlü olmaksızın bir başkası veya kendi yararına bir başkasının işini görmesinden doğan hukuki ilişki’’ olarak tanımlanabilir. Vekaletsiz işgörme nedeniyle taraflar arasında kurulan ilişki sözleşme ilişkisi değildir. Bununla birlikte, vekaletsiz iş görme de bir borç kaynağı olup, burada iş görenle iş sahibi arasında kanuni bir borç ilişkisi kurulmaktadır. Dava, davalı adına kat irtifakı ile kayıtlı 7 ve 8 nolu dairelerin davacı tarafından yapıldığı iddiasına dayalı alacak istemine ilişkindir....

                Buna göre, davada, davacının kira bedelinin davalı hissedar tarafından tahsil edildiği iddiası karşısında vekaletsiz iş görme sonucu davalının sebepsiz zenginleştiği iddiasına dayalı olduğu gözetilerek uyuşmazlığın çözülmesi gerekmektedir. Olayın oluş şekli ve taraflar arasındaki ilişki gözönüne alındığında somut olayın Borçlar Kanunundaki vekaletsiz işgörme hükümlerine tabi olduğu anlaşılmaktadır. Vekaletsiz iş görme halinde, 6098 sayılı TBK. özel bir zamanaşımı süresi öngörmediğinden, 6098 sayılı TBK'nın 146.maddesi gereğince 10 yıllık genel zamanaşımı süresi uygulanması gerekmektedir. Buna göre, davacı dava dilekçesinde 21.11.2008- 21.11.2018 tarihleri arasında tahsil etmiş olduğu kira bedellerinin tespiti ve tahsilini istemiştir. Davanın açıldığı 21.11.2018 tarihinde on yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığı anlaşılmaktadır....

                UYAP Entegrasyonu