Mahkemece, yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacının davalıdan aldığı hammaddelerin gizli ayıplı olduğu, davacının davalı tarafından satışı yapılan ürünlerdeki ayıbın gizli olması nedeni ile ürünlerin iadesi ve ödediği tutar olan 40.048,00 TL'yi talep edebileceği,davacının üretim maliyeti ve faaliyet karları oranı üzerinden yapılan tespitler ışığında davalıdan 7.705,75 TL kar kaybı alacağının oluştuğu, manevi tazminat şartlarının ise oluşmadığı gerekçesiyle, asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın ise HMK'nın 150. maddesi uyarınca açılmamış sayılmasına karar verilmiş, hüküm davalı-karşı davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Söz konusu aracın tramer kaydının bulunmadığı ile araçta ayıbın mevcut olduğu yönündeki bilirkişi raporu kapsamında, davacı, davasının maddi tazminat ve manevi tazminat talebine ilişkin olarak ıslah etmiş olmakla, araçtaki ayıp dolayısıyla söz konusu ayıbın giderilmesine ilişkin maddi tazminat talebinin kısmen kabulüne, manevi tazminat talebinin ise söz konusu davanın ayıplı araç satışına ilişkin olması, manevi tazminatın, kişinin bedensel bütünlüğünün veya kişilik haklarının zedelenmesi hallerinde hükmedilebilecek bir tazminat niteliğinde olması nedeniyle manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir. Satış sözleşmesinin tarafı olmayan davalı ... Şirketinin araçtaki ayıptan sorumlu tutulması mümkün olmamakla, ilgili satış işleminin tarafı olduğuna dair dosyada delil de bulunmadığından, bu davalı yönünden davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir....
Somut uyuşmazlıkta; davacının maddi ve manevi tazminat talebinde bulunduğu anlaşılmakla, manevi tazminat istemi yönünden; TBK'nın 58. maddesine göre, kişilik hakkının zedelenmesinden zarar gören, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat adı altında bir miktar para ödenmesini isteyebilir. Kişilik haklarına saldırıda, manevi tazminat istenebilmesi için TBK'nın 58. maddesinde belirtilen şartların gerçekleşmesi gerekir. Bu şartlar ise kişilik haklarına saldırı olması, saldırının haksız olması, manevi zarara uğranılması, kusurlu olunması ve illiyet bağı bulunmasıdır (Bkz. Prof Dr. Safa Reisoğlu, Borçlar Hukuku Genel Hükümler, yirminci baskı, S.202- 208). Somut olayda; davacının satın aldığı takım elbisenin ayıplı çıkmasının (davacının iddiasına göre) TBK'nın 58. maddesi anlamında kişilik haklarının ihlaline neden olacağının kabulü mümkün değildir....
Davalı vekili, davacının sattığı malların ayıplı ve piyasaya arzının yasak olduğunu, müvekkili firmanın dağıtımını yaptığı söz konusu ürünlerin malları alan kuaför salonlarınca iade edildiğini, durumun üretici firma olan davacıya bildirildiğini ve geri gönderdiğini, beyan ederek, davanın reddi ile lehlerine tazminata hükmolunmasını ve karşı davacı ile müvekkiline satılan ayıplı ürünler nedeniyle ticari itibar ve saygınlığına zarar verildiğini ayrıca müvekkili firmanın ayıplı ürünleri iade almak, muhafaza etmek için nakliye ve depo masrafı yaptığını, 22.861,21 TL kazanç kaybı olduğunu iddia ederek 10.000,00 TL manevi tazminat ile 25.000,00 TL kazanç kaybı ile ayıplı ürünlerin muhafaza nakliye ve mahkeme masraflarından oluşan 25.000 TL alacaklarının tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Manevi tazminat davasının ise davacının ayıplı mal tesliminden dolayı manevi bir elem duyduğu gerekçeleri ile manevi tazminat istemiş ise de haksız fiilerde beden bütünlüğüne ve kişilik haklarına saldırı hallerinde manevi tazminat istenebileceği, maddi kayıplar nedeniyle yaşanılan üzüntülerin manevi zarar adı altında istenmesinin yasal dayanağının bulunmadığı, karşı tarafın doğrudan davacıya yönelik herhangi bir eyleminin olmadığı anlaşıldığından manevi tazminat isteminin reddine karar verilerek, davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....
Manevi tazminat davasının ise davacının ayıplı mal tesliminden dolayı manevi bir elem duyduğu gerekçeleri ile manevi tazminat istemiş ise de haksız fiilerde beden bütünlüğüne ve kişilik haklarına saldırı hallerinde manevi tazminat istenebileceği, maddi kayıplar nedeniyle yaşanılan üzüntülerin manevi zarar adı altında istenmesinin yasal dayanağının bulunmadığı, karşı tarafın doğrudan davacıya yönelik herhangi bir eyleminin olmadığı anlaşıldığından manevi tazminat isteminin reddine karar verilerek, davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 10/11/2021 Tarih - 2020/45 Esas - 2021/260 Karar sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: DAVA; ayıplı araç satışından kaynaklı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. İstinaf incelemesi HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır....
Birleşen dava yönünden; davacının ayıplı mal ve hizmet iddiasına dayanmasına göre ,usul ve yasaya uygun hüküm kurmaya ve denetime elverişli bilirkişi raporuna göre fatura konusu ürünlerin kendisinde ve montajında ayıplı mal ve hizmetin bulunmadığı ,yapılan çatı montajının sökülüp atılmasından kaynaklı bu imalatın ayıplı olduğuna ilişkin tespitin yapılamayacağı, bu hususta davacının ayıp iddiasını destekleyen delil de ibraz etmediği bu itibarla davacının ayıptan ve eksik ifadan kaynaklı alacak davasının yerinde olmadığı, yine 01.10.2020 tarih ve 70.000 ,00 TL bedelli fatura konusu malların mahalde bulunması nedeniyle eksik ifadan da bahsedilemeyeceği, bu kapsamda davacı tarafından yapılan yersiz bir ödemenin bulunmadığı , davalı şirketin tüzel kişiliğine yapılmış manevi tazminatı gerektirir haksız bir saldırıdan da bahsedilemeyeceğinden manevi tazminat istemininde yerinde olmadığı" gerekçesi ile, davanın reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... ve diğerleri aleyhine 29/07/2009 gününde verilen dilekçe ile ayıplı mal nedeniyle bedel indirimi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 15/06/2010 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, icra müdürlüğünce yapılan açık artırmada satın alınan bağımsız bölümün belirtilen özellikleri taşımaması nedeniyle ayıplı olduğu ileri sürülerek mal bedelinin indirilmesi ve manevi tazminat ödetilmesi istemine ilişkindir. Yerel mahkemece istem reddedilmiş; karar, davacı tarafından temyiz olunmuştur....