Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, Antalya 1.Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2010/398 esas sayılı dosyasında davacı şirketin 3. kişiye karşı ayıplı mal satışından dolayı sorumluluğu benimsenip, tazminata karar verilirken, eldeki davanın da konusunu teşkil eden "......

    ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 10/12/2019 NUMARASI : 2018/207 ESAS - 2019/369 KARAR DAVA KONUSU : Satılan Malın Ayıplı Olmasından Kaynaklanan Maddi ve Manevi Tazminat KARAR : Ceyhan 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 10/12/2019 tarih ve 2018/207 Esas-2019/369 Karar sayılı kararı ile kurulan hüküm nedeniyle davacı vekilinin istinaf başvurusu üzerine yapılan incelemede; DAVACI VEKİLİ DAVA DİLEKÇESİNDE ÖZETLE: Müvekkilinin 05.04.2018 tarihinde, davalılar T3 T5 Ltd. Şti.'den T5 A.Ş.'...

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak ve manevi tazminata ilişkin davada Bakırköy Tüketici ve Bakırköy 4....

      Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunun tespitine,-HMK'nın 20.maddesi uyarınca, kararın kesinleşmesinden itibaren iki haftalık süre içinde davacı tarafça müracaat edilmesi halinde dava dosyasının görevli ve yetkili Aksaray 5. Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, süresinde müracaat edilmemesi halinde DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA KARAR VERİLMESİNE, ..." şeklinde karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı tarafından yasal süresinde istinafa başvurulmuştur. İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili tarafından ilk derece mahkemesine sunulan istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yerel mahkemenin kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, Gizli ayıplı mal satışından kaynaklı olarak, satın alınanın alıkonulup satış bedelinde indirim isteme, indirim bedelinin alacak olarak davalıdan istemi ile (maddi tazminat) ve manevi tazminat taleplerini içerir dava dilekçemiz ile tarafımızca Aksaray Asliye Hukuk mahkemeleri nezdinde dava açtıklarını, Aksaray 5....

      Davalı-karşı davacı, asıl davanın reddine karar verilmesini dilemiş ve karşı davasında; davacı-karşı davalı şirketin ayıplı hizmet sunduğunu ve düğünde davetlilere rezil olduğunu beyan ederek 20.000,00- TL manevi tazminatın davacı-karşı davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, asıl dava yönünden; bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulü ile 15.550,00 TL alacağın ıslah tarihi olan 15.02.2011 tarihinden ıitibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ... Yücesanıdan alınarak davacı şirkete verilmesine, fazlaya ilişkin isternin reddine, karşi dava yönünden; düğünde manevi tazminat gerektirir ayıplı hizmet olduğu ispat edilemediğinden ......

        Anılan kanunun 3. maddesinde ise “Mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları, Hizmet; bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyeti, Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında mal sunan gerçek veya tüzel kişileri, Tüketici; bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişiyi ifade eder.” şeklinde tanımlanmıştır. Bir hukuki işlemin 4077 sayılı kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için, yasanın amacı içerisinde yukarıda da tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Davada; davacıların düğününde gerçekleştirilen fotoğraf ve video çekiminin ayıplı ifasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat talep edilmektedir....

          Kişisel hakları, kişinin kendi hür ve bağımsız varlık bütünlüğünü sağlar. Bu hak insanın doğumu ile kazanılan ve kişiliğe bağlı olan bir haktır. Hayat, beden ve ruh tamlığı, vicdan, din, düşünce ve ekonomik çalışma özgürlüğü, şeref, haysiyet ve itibar, ün, ad, sır ve resim hep kişisel varlıklardır. Şu halde Borçlar Kanunu'nun 49. maddesi hükmünce manevi tazminata hükmedilebilmesi ve kişisel yararların hâleldar olması ön şart olarak aranmakta, bu hüküm mal varlığına ilişkin zarar halini kapsamamaktadır. Gerçi mal varlığına yönelen bir eylem az veya çok kişiyi manevi bir üzüntüye düşürebilir. Fakat böyle bir üzüntü BK'nın 49. ve MK'nın 24. maddesinde korunan kişisel hakların ihlalinden doğan bir eylem niteliğinde değildir. Ancak kişiye yönelik hakaret gibi haksız fiil teşkil eden bir eylem bulunması halinde manevi tazminat istenmesi mümkündür....

            ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 11/05/2022 NUMARASI : 2022/43 ESAS 2022/364 KARAR DAVA KONUSU : Tüketiciyi Koruma Kanunundan Kaynaklanan Manevi Tazminat(Malın Ayıplı Olmasından KARAR : Sivas 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2022/43 Esas 2022/364 Karar sayılı ilamı davacı vekili tarafından istinaf incelemesi için dairemize gönderilmekle dosyadaki tüm bilgi ve belgeler incelendi....

            sattığı taşınmazın ayıplı mal niteliğinde olduğunu beyan ederek öncelikle davalının menkul, gayrimenkul ve üçüncü kişilerden alacakları üzerine teminatsız ihtiyati haciz kararı verilmesini, davalının imara ve projeye aykırı olarak yaptığı binada 1 nolu bağımsız bölümü müvekkiline satması sebebiyle gizli ayıptan kaynaklı bedelde indirim seçimlik hakkının kullanılması sonucu taşınmaz bedelinde indirim miktarı olarak HMK md 107 kapsamında tahkikat sonucu alacağın miktarı veya değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesi mümkün olduğunda arttırmak üzere 20.000,00 TL'nin ticari avans faizi ile tahsiline, ayıplı mal satışından kaynaklı maddi zararların tazmini için fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 20.000,00 TL maddi tazminatın ticari avans faizi ile davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            Sulh Hukuk ve ... 3. Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava, ayıplı araç satışı nedeniyle tazminat istemine ilişkindir. ...1. Sulh Hukuk Mahkemesince, davanın ayıplı mal satışından kaynaklandığı, davacının tüketici olduğu ve ihtilafın tüketici mahkemelerinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. ... 3. Tüketici Mahkemesi tarafından ise davacının aracı davalıdan ikinci el olarak satın almış olduğu anlaşılmıştır. Bir uyuşmazlığın 4077 sayılı Kanun kapsamında sayılabilmesi ancak taraflar arasında mal veya hizmet satımına ilişkin hukuki bir işlemin bulunmasına bağlıdır. Dava konusu somut olayda ise davacı ile davalı arasında sözleşme bulunmamaktadır. Bu nedenle taraflar arasında bir mal ve hizmet alımı söz konusu değildir....

              UYAP Entegrasyonu