Asliye Hukuk (Tüketici) ile Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, ayıplı mal satışından kaynaklanan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. 4077 sayılı Yasada değişiklik yapan 4822 Sayılı Yasanın 4. maddesinde "AYIPLI MAL" hususu düzenlenmiş olup, somut olayda; davalının, davacıya ait işyerinden manto aldığı, davalının 4077 Sayılı Yasanın 3/e maddesi kapsamında tüketici olduğu anlaşılmakla, 4077 Sayılı Yasanın 23. maddesi gözönünde bulundurulduğunda, davanın Tüketici Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; H.Y.U.Y.’nın 25. ve 26. maddeleri gereğince Erzincan 1. Asliye Hukuk (Tüketici) Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 27/03/2006 gününde oybirliğiyle karar verildi....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 10/12/2019 NUMARASI : 2018/207 ESAS - 2019/369 KARAR DAVA KONUSU : Satılan Malın Ayıplı Olmasından Kaynaklanan Maddi ve Manevi Tazminat KARAR : Ceyhan 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 10/12/2019 tarih ve 2018/207 Esas-2019/369 Karar sayılı kararı ile kurulan hüküm nedeniyle davacı vekilinin istinaf başvurusu üzerine yapılan incelemede; DAVACI VEKİLİ DAVA DİLEKÇESİNDE ÖZETLE: Müvekkilinin 05.04.2018 tarihinde, davalılar T3 T5 Ltd. Şti.'den T5 A.Ş.'...
-TL (Yüzbin Türk Lirası) maddi tazminat talep ettiklerini, davalının ayıplı mal satımı sebebiyle ortaya çıkan hasar sebebiyle davacının saygınlığı önemli ölçüde zarar gördüğünü, davalı taraftan 250.000,00.-TL (İkiyüzellibin Türk Lirası) de manevi tazminat talep ettiklerini ve davalı tarafın üçüncü şahısta olan taşınır veya taşınmaz malları ve alacaklarıyla diğer hakları üzerine ihtiyati haciz konulmasını talep ettiklerini beyanla öncelikle davalı adına kayıtlı menkul, gayrimenkul malları ile 3. kişilerdeki hak ve alacakları hakkında borca yeter miktarda teminatsız olarak ihtiyati haciz kararı verilmesine, haklı davalarının kabulüne, bilirkişi marifetiyle davalının meydana getirdiği maddi zararın tespit edilmesine, fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak ve yapılacak bilirkişi incelemesi neticesinde manevi tazminat talebi dışında her biri ayrı ayrı arttırılmak üzere şimdilik; ayıp nedeniyle eserde oluşan 100.000,00.-TL (Yüzbin Türk Lirası)'lik bedel indirim tutarı, 100.000,00....
Asliye Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 01/12/2014 NUMARASI : 2007/243-2014/883 -K A R A R- Dosya içeriğine göre dava, ayıplı araç satışından dolayı araç bedeli ile maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Buna göre; temyiz inceleme görevi 2797 sayılı Yargıtay Yasasının 14. maddesi ile Başkanlar Kurulu’nun 19.01.2015 gün ve 8 sayılı kararı uyarınca Dairemiz görev alanı dışındadır. Dosyanın inceleme yerinin belirlenmesi için 11 Nisan 2015 Tarihli ve 29323 Sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6644 sayılı Kanun’un 2. maddesi ile değişik Yargıtay Kanununun 60/II. fıkrası uyarınca dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu’na GÖNDERİLMESİNE, 28/09/2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak ve manevi tazminata ilişkin davada Bakırköy Tüketici ve Bakırköy 4....
Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunun tespitine,-HMK'nın 20.maddesi uyarınca, kararın kesinleşmesinden itibaren iki haftalık süre içinde davacı tarafça müracaat edilmesi halinde dava dosyasının görevli ve yetkili Aksaray 5. Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, süresinde müracaat edilmemesi halinde DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA KARAR VERİLMESİNE, ..." şeklinde karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı tarafından yasal süresinde istinafa başvurulmuştur. İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili tarafından ilk derece mahkemesine sunulan istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yerel mahkemenin kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, Gizli ayıplı mal satışından kaynaklı olarak, satın alınanın alıkonulup satış bedelinde indirim isteme, indirim bedelinin alacak olarak davalıdan istemi ile (maddi tazminat) ve manevi tazminat taleplerini içerir dava dilekçemiz ile tarafımızca Aksaray Asliye Hukuk mahkemeleri nezdinde dava açtıklarını, Aksaray 5....
Manevi tazminat sade bir ifade ile, zarar görenin kişilik değerlerinde iradesi dışında meydana gelen eksilmenin (manevi zararın) giderilmesi, tazmin ve telafi edilmesidir(-----.)Manevi tazminatta zarar, kişinin iç huzuru ve manevi bütünlüğüne yapılan saldırının mecazi ifadesidir(------) Manevi tazminata hükmedilirken uygulamaya 22/06/1966 gün ----- sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararındaki (Belirtilmelidir ki; Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararları konularıyla sınırlı, sonuçlarıyla bağlayıcıdırlar, bkz: ---- saıyılı Yargıtay kanunu m. 45;"İçtihadı birleştirme kararları benzer hukuki konularda Yargıtay Genel Kurullarını, dairelerini ve adliye mahkemelerini bağlar.)ilkeler ışık tutmaktadır. Manevi tazminat uygulamadaki yerleşen ilkeler ve tarafların sosyal ve ekonomik durumları da gözetilerek, hakimin takdirinde bir husustur. Mahkemeler kanunen kendilerine tanınan takdir haklarını dikkatlı kullanmalıdırlar....
Davalı-karşı davacı, asıl davanın reddine karar verilmesini dilemiş ve karşı davasında; davacı-karşı davalı şirketin ayıplı hizmet sunduğunu ve düğünde davetlilere rezil olduğunu beyan ederek 20.000,00- TL manevi tazminatın davacı-karşı davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, asıl dava yönünden; bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulü ile 15.550,00 TL alacağın ıslah tarihi olan 15.02.2011 tarihinden ıitibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ... Yücesanıdan alınarak davacı şirkete verilmesine, fazlaya ilişkin isternin reddine, karşi dava yönünden; düğünde manevi tazminat gerektirir ayıplı hizmet olduğu ispat edilemediğinden ......
Kişisel hakları, kişinin kendi hür ve bağımsız varlık bütünlüğünü sağlar. Bu hak insanın doğumu ile kazanılan ve kişiliğe bağlı olan bir haktır. Hayat, beden ve ruh tamlığı, vicdan, din, düşünce ve ekonomik çalışma özgürlüğü, şeref, haysiyet ve itibar, ün, ad, sır ve resim hep kişisel varlıklardır. Şu halde Borçlar Kanunu'nun 49. maddesi hükmünce manevi tazminata hükmedilebilmesi ve kişisel yararların hâleldar olması ön şart olarak aranmakta, bu hüküm mal varlığına ilişkin zarar halini kapsamamaktadır. Gerçi mal varlığına yönelen bir eylem az veya çok kişiyi manevi bir üzüntüye düşürebilir. Fakat böyle bir üzüntü BK'nın 49. ve MK'nın 24. maddesinde korunan kişisel hakların ihlalinden doğan bir eylem niteliğinde değildir. Ancak kişiye yönelik hakaret gibi haksız fiil teşkil eden bir eylem bulunması halinde manevi tazminat istenmesi mümkündür....
Anılan kanunun 3. maddesinde ise “Mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları, Hizmet; bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyeti, Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında mal sunan gerçek veya tüzel kişileri, Tüketici; bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişiyi ifade eder.” şeklinde tanımlanmıştır. Bir hukuki işlemin 4077 sayılı kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için, yasanın amacı içerisinde yukarıda da tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Davada; davacıların düğününde gerçekleştirilen fotoğraf ve video çekiminin ayıplı ifasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat talep edilmektedir....