Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 06/10/2015 tarih ve 2012/363-2015/367 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, müvekkili banka hesabı üzerinde davalı banka tarafından konulan blokenin mesnetsiz kalması nedeniyle kaldırılması gerektiğini, bu hususta davalıya yapılan müracaatın sonuçsuz kaldığını ileri sürerek, müvekkili mevduat hesabı üzerindeki blokenin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir....
Şubesi nezdinde bulunan ... nolu hesabındaki 3.189,79 Amerikan doları üzerine herhangi bir ihtar ve bilgi verilmeden bloke konulduğunu, müvekkilinin 20/02/2014 tarihli dilekçesi ile açıklama talep ettiği davalı banka cevabi yazısında bankaya henüz ibraz edilmemiş 6 adet eski çek yaprakları açısından riskin devam ettiği için bloke konulduğunu ve blokenin 30/06/2018 tarihine kadar devam edeceğini bildirdiği, blokenin kaldırılması için ihtarname çekildiği, bankanın blokeyi kaldırmadığını, çek yapraklarının 18 yıllık olduğunu, zamanaşımına uğradığını iddia ederek blokenin kaldırılmasını talep etmiştir....
E. sayılı dosyasından malvarlığı üzerine işlenmiş olan ihtiyati hacizlerin ve davacının banka nezdinde aktif olarak kullandığı hesapları üzerindeki blokelerin kaldırıldığını, davacının davalı...bankadan aktif şekilde kredi kartı ve ek hesap kullanmaya devam ettiğini, ancak bu aşamada, eldeki davaya konu ve aktif olmayan hesap üzerindeki blokenin kaldırılmasının unutulduğunu, bloke konulduğu sırada bankanın kefil sıfatıyla davacıdan alacaklı olduğu ve alacak hakkında icra takibi başlatıldığı, dolaysıyla davalı...bankanın davacının mevduat hesaplarına bloke koymakta haklı olduğunu, dava konusu mevduat hesabına bloke konulduğu sırada, hesapta bakiye (para) bulunmadığını, dava konusu hesap üzerindeki blokenin 2018 yılına kadar kaldırılmamış olmasında hukuka aykırılık bulunmadığını, hesap üzerindeki blokenin, banka alacağının 2018 yılında ödenmesiyle birlikte kaldırılmış olması gerektiğini, ancak, hesabın 2011 yılından 16.07.2019 tarihine kadar hareketsiz kalmış olması, aktif bir şekilde kullanılmaması...
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı ile müvekkili arasında imzalanan 12.11.2013 tarihli protokol ile; davacı firma müşterileri, bankaya kredi talebinde bulunduğunda ve kredi talepleri banka tarafından onaylandığında, davacı müşterilerine kullandırılan kredinin davacıya aktarılması usulünü düzenlediğini, dolayısıyla işbu protokol davacıya bir alacak hakkı tanımadığını, Davacının kendisine alacak hakkı tanımayan protokole dayanarak alacak iddiasında ve asıl olan davacının hizmet verdiği ancak hizmet bedelini ödemeyen kendi müşterilerine husumet yönelterek alacağını tahsil etmesi gerekirken müvekkil bankaya husumet yöneltmesi haksız olduğu gibi usul ve yasalara aykırı olduğunu, davacı taraf ile banka arasında alacak/borç ilişkisinin bulunmadığını, anılan protokol hükümleri birlikte değerlendirildiğinde, bloke tutarın ödenmesi için; öncelikle işin tamamlanmasına ya da tamamlandığına dair yeni protokol hükümlerine göre tespiti ile blokenin tutulduğu, hesap sahibinin söz konusu...
Maddesi dikkate alındığında, emekli maaşlarının devir ve temlik edilemeyeceği ve haczedilmelerinin mümkün olmadığı, maaş hesabı üzerine konulan blokenin haciz sonuçlarını doğuracak nitelikte bir uygulama olması nedeniyle Davanın kabulüyle; davacının emekli maaşı hesabı üzerine davalı banka tarafından konulan blokenin kaldırılmasına, 2.350,15 TL'nin dava tarihi olan 17/03/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, karar vermek gerekmiş ve buna dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Yerel mahkemece hükmün sonucunda davanın kabulü denildikten sonra 2.fıkrada “blokenin kaldırılması nedeniyle …karar verilmesine yer olmadığına”denilmesi hükmün 1.ve 2.bendleri arasında çelişki yarattığından karar yukarıda açıklanan yasaya aykırıdır. Diğer yandan davalı banka somut olayda karar ve ilam harcından muaf olmadığı halde hüküm fıkrasında aleyhine karar ve ilam harcına hükmedilmemiş olması re’sen görülecek hususlardan olup, hükmün bu nedenle de bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 05.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
ile fazlaya dair haklarının saklı tutulmasına, davacının uğradığı zararın önlenmesi ve içerisinde bulunduğu zaruret hali dikkate alınarak SGK emekli maaş hesaplarındaki blokenin dava sonuna kadar kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiş, davacı vekili daha sonra davasını 83.000,00 TL olarak ıslah etmiştir....
Hukuk Dairesi'nin 09.04.2007 Tarih, 2006/2521 Esas ve 2007/5464 Karar sayılı kararı "Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, davacının hesabın kendisine ait olmadığı yolundaki muarazasının önlenmesini ve keza hesap üzerindeki blokenin kaldırılması taleplerinin eda davası niteliğinde bulunmasına göre, davalı Birleşik Fon Bankası A.Ş. vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile hükmün onanması gerekmiştir." şeklinde olup, blokenin kaldırılması isteminin bir eda davası niteliğinde olduğu açıktır. Her dava açıldığı tarihteki koşullara tabi olup dava tarihinden sonra gelişen ve değişen durumlar mahkemenin kararına etki edemezler. Bu ilke Yargıtay'ın müstakar içtihadı olup halen uygulanmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R 1-Davacı, davalı bankadan kredi çektiğini ve o esnada kendisine bilgisi olmadan otomatik ödeme talimatı belgesi imzalatıldığını, taksit vadeleri geldiğinde taksitlerin emekli maaşından çekilmesi yoluna gidildiğini, davalıya talimatın iptali talebinde bulunulduğu halde kabul edilmediğini ve çekilmeye devam edildiğini bu nedenlerle emekli maaşı üzerindeki blokenin kaldırılmasına ve ihtarından sonra çekilen taksit tutarının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 24.03.2021 tarih ve 2020/127 E. - 2021/63 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi'nce verilen 16.09.2022 tarih ve 2021/1768 E. - 2022/1061 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı ... tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: Dava, emekli maaşına kredi kartı borcu sebebiyle konulan blokenin kaldırılması ve 2.593,64 TL kesintinin istirdadı talebine ilişkindir....