Mahkemenin emredici nitelikteki anılan yasa maddesi hükmünü gözardı ederek davanın dosya masrafı yönünden karar verilmesine yer olmadığına ve diğer taleplerinin reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. 2-Bozma nedenine göre davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir,…” gerekçesiyle karar bozulmuştur. Direnme Kararı: 9. İstanbul 2. Tüketici Mahkemesinin 17.12.2015 tarihli ve 2015/1412 E., 2015/2551 K. sayılı kararı ile; önceki gerekçeler yanında, davacının dava dilekçesindeki talebinin, davalı banka tarafından haksız olarak emekli maaşı üzerine konulan blokenin kaldırılması ve bugüne kadar yapılmış olan tüm kesintilerin faiz ve masrafıyla iadesine ilişkin olduğu, yapılan kesintilerin taksit ödemeleri ve kredi nedeniyle alınan dosya masrafına ilişkin olduğu gerekçesiyle direnme kararı verilmiştir. Direnme Kararının Temyizi: 10....
Hukuk Dairesi tarafından her ne kadar, kesinti konusu krediler ticari kredi olduğu gibi esasen uyuşmazlık mevduat hesabına konulan blokenin kaldırılması ve kesintilerin iadesi istemine ilişkin olduğundan bankacılık işleminden kaynaklandığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş ise de, davacının davada menfi tespit talebinin bulunmadığı, kredi ile ilgili bir uyuşmazlığın davada mevcut olmadığı, dolayısıyla kredi sözleşmesinin uyuşmazlık dışı bulunduğu açıktır. Dolayısıyla, kredi türünün ticari kredi olmasıın veya olmamasının davaya bir tesiri bulunmamaktadır. Bu nedenlerle; tüketici işlemlerinden kaynaklanan talep ve davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar hakkında istinaf incelemesini yapma görevi İzmir Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri arasındaki iş bölümünü belirleyen ve 01/09/2022 tarihinden itibaren uygulanması gereken Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesinin 01/07/2022 tarihli ve 1047 sayılı kararı uyarınca, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi ......
DAVA : Banka Hesabına Konulan Blokenin Kaldırılması DAVA TARİHİ : 23/11/2022 KARAR TARİHİ : 11/09/2023 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 15/09/2023 Mahkememizde görülmekte olan banka hesabına konulan blokenin kaldırılması davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket, ticari işlemleri nedeniyle 04.09.2020 tarihinde davalı bankanın ......
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI :"Davanın kısmen kabul kısmen reddi ile; Davacının davalı banka nezdindeki 11420747 nolu hesabından tüketici kredisi için yapılan 13.838,81 TL kesintinin dava tarihi olan 21/06/2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, Davacının blokenin kaldırılmasına yönelik talebinin reddine," karar verildiği anlaşılmıştır. DAVACI VEKİLİ TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Mahkemece müvekkilinin blokenin kaldırılması yönündeki ve lehlerine vekalet ücretine hükmedilmesi yönündeki reddedilen kısmi kararın kaldırılmasına ve yeniden yargılama yapılarak lehlerine vekalet ücretine hükmedilmesi ve blokenin kaldırılması, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine, karar verilmesini talep etmiştir....
Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; dava genel kredi sözleşmesine istinaden emekli maaşına konulan blokenin kaldırılması istemine ilişkin olduğu, davalı bankanın genel kredi borcundan dolayı bankadaki hesabına hapis hakkını kullandığı, MK'nın 950. maddesi gereğince alacaklının, borçluya ait olup onun rızasıyla zilyedi bulunduğu taşınırı veya kıymetli evrakı, borcun muaccel olması ve niteliği itibariyle bu eşyanın alacak ile bağlantısı bulunması halinde, borç ödeninceye kadar hapsedebileceği, hapis hakkının kullanabilmesi için, bu hakkın konusunu oluşturan taşınır veya kıymetli evrak ile alacak arasında doğal bir bağlantı bulunması gerektiği, taraflar arasındaki ilişkinin dayanağı kredi sözleşmesi ile hesaptaki paranın doğrudan ilişkili olmadığı, zilyetlik ve alacak ilişkisinin tacirler arasından doğmadığı, bu nedenle davalı bankanın hapis hakkına dayalı banka hesabındaki alacağına bloke uygulama hakkının olmadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile bloke işleminin kaldırılmasına...
tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, davalı banka ile POS üye işyeri sözleşmesi yapıldığını, müvekkilin müşterilerinin kredi kartı ve/veya bankamatik kartları ile yapmış oldukları alışverişe ilişkin ödemelerin davalı banka nezdindeki hesaba aktarıldığını, davalı bankaca, kart hamillerinin şikayet ve iade talebi olmamasına rağmen 101.100 USD bedel üzerine bloke konulduğunu, ihtarnameye rağmen blokenin kaldırılmadığını ve kaldırılacağı hususunda da bilgi verilmediğini ileri sürerek, haksız blokenin kaldırılması ve bloke konulan 101.100 USD’nin bir yıl vadeli Amerikan Dolarına uygulanan en yüksek mevduat faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
görev ve yetkisi yargılamayı yapan mahkeme olduğunu, mahkemece verilen ara kararın açıklama ve adil yargılanma hakkını ihlal niteliğinde bulunduğunu belirterek kararın kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur....
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya göre; bloke konulmasına sebep olan teminat mektubunun 22.02.2007 tarihinde davalıya teslim edildiği, buna rağmen davacının hesabındaki blokenin kaldırılmadığı, davalı tarafından blokenin kaldırılmamasının hangi haklı sebebe dayandığının usulüne uygun delillerle kanıtlanamadığı, davalının davanın blokenin kaldırılması nedeni ile konusuz kaldığını iddia etmiş ise de blokenin kaldırılmasına rağmen davacı alacağının ödenmediği, davacıya dava tarihinden sonra gönderilen yazıda da sadece hesaptaki teminat blokesinin çözümünün yapıldığının bildirildiği, davacının hesabı üzerine konan haczin de 15.07.2010 tarihinde kalktığı ve hesabın serbest kaldığı, davacının talep edilenden daha fazla miktarda davalı bankadan alacağı olduğu, ancak taleple bağlı kalınarak davacının talep ettiği alacak kadar davalı aleyhine dava açmakta haklı olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile; 10.000,00 USD’nin, 15/07/2010 tarihinden itibaren devlet bankalarınca USD...
ın davalıdan aldığı taşıt kredisi sözleşmesine kefil olduğunu, borcun ödememesi üzerine diğer borçlular ve müvekkili aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalının müvekkilinin maaşının 1/4 üzerine İİK'nın 83 ve 83/A maddeleri gereğince icra dosyası üzerinden haciz konularak kesinti yapılmasını talep etmesi gerektiği halde maaş hesabının tamamı üzerine bloke konulduğunu, müvekkilinin Nisan ve Mayıs 2008 maaşlarını hiç alamadığını, bu durumun hukuka aykırı olduğunu, kredi sözleşmesi imzalanırken maaşının haczedilebileceğine dair taahhütnamelerin geçerli olmadığını ileri sürerek, maaşının tamamı üzerine konulan blokenin kaldırılmasına, maaşın 1/4'ü üzerinde blokenin devamına, karar tarihine kadar yapılacak kesintinin kalan kısmının yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
talep ve dava etmiştir....