sözleşmedeki ödeme planına göre sözleşme bedelinin; %25'i nakit ödeme, peşinat harici kalan miktarın %50'si 2 ay vadeli çek, %50'si ise 3 ay vadeli çek ile ödenmesinin kararlaştırılmış olduğunu, peşinat harici kalan miktarın %50'si 3 ay vadeli çek, %50'si için ise 4 ay vadeli çek verilmiş olduğunu, davalı tarafından sözleşmede belirlenen ödeme koşullarına riayet edilmediğini, bu nedenle müvekkilinin çekler için faktoring firmalarına 39.250,00 TL vade farkı ödemek zorunda kaldığını, vade farkı için müvekkili firma tarafından 30/10/2019 tarihli, 39.250,00 TL bedelli "factoring vade farkı yansıtma faturası" düzenlenerek davalı firmaya gönderildiğini, ancak davalı tarafından vade farkından kaynaklanan fatura bedelinin müvekkili firmaya ödenmemiş olduğunu belirterek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik; cari hesaptan kaynaklanan 900,00 TL bakiye alacak ile vade farkı faturasından kaynaklanan 100,00 TL alacak olmak üzere toplam 1.000,00 TL alacağın, temerrüt tarihi olan...
Asliye Ticaret Mahkemesinin 12/03/2019 tarih, 2016/1367 esas, 2019/428 sayılı kararının istinaf incelemesi neticesinde; TALEP: Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında iplik satış sözleşmesi bulunduğunu, fatura tarihinden itibaren 180 gün vadeli olarak sözleşme konusu malın bedelinin Usd çeki ile ödeneceğini, son ödeme tarihinden sonra yapılacak ödemeler için aylık %5 vade farkı ödeneceğini, davacının fatura tarihi ile ödeme tarihi arasındaki kur farkından kaynaklanan 6.559,67 Usd ile vade tarihinden sonra yapılan geç ödemelerden kaynaklanan temerrüt faizi alacağı bulunduğunu, alacağın kaynağını kur farkı ile vade tarihinden sonra yapılacak ödemelerde alınacak %5 temerrüt faizinin oluşturduğunu, 6.659,67 Usd kur farkının ödenmesi için davalıya ihtarname gönderildiğini ileri sürerek, 6.559,67 Usd kur farkından kaynaklanan alacağın vade tarihinden itibaren ticari temerrüt faiziyle, fatura bedelleri vadesinde ödenmediği için 500 Usd temerrüt faizinin tahsilini talep ve dava etmiştir....
DAVA : Alacak (Vade Farkından Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 09.06.2023 KARAR TARİHİ : 28.09.2023 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 28.09.2023 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Vade Farkından Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; Davalının borcu nedeniyle müvekkili tarafından ikame edilen ......
Davalı vekili; uyuşmazlığın faturaların ödenmeyen kısımlarıyla ilgili olmayıp, davacının sözleşmeye aykırı şekilde hesaplandığı vade farkından kaynaklandığını bildirerek, davanın reddi gerektiğini savunmuş ve %40 oranında tazminatın davacıdan tahsilini istemiştir. Mahkemece; yanlar arasında akdolunan sözleşme kapsamında davacı tarafından davalıya konaklama hizmeti verilmiş olduğu ve sözleşmenin 10/A,B ve C maddeleri uyarınca davacının kur farkından kaynaklanan 6277,00 TL alacaklı olduğunun kanıtlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne, davalının takibe itirazının iptaliyle, takibin devamına ve asıl alacak tutarı 6.277,00 TL'nin %40'ı oranındaki 2.510,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Davanın temelini oluşturan icra takibinin dayanağı olan faturalardan birisi konaklama bedeli, diğerleri ise konaklama sırasında verilen hizmetlerin bedeli ve vade farkına ilişkin olarak düzenlenmiş bulunmaktadır....
Alınan bilirkişi raporunda özetle; dava konusu faturanın vade farkı faturası olarak düzenlendiğini, davalı tarafından ödemelerin bir kısmının nakit olarak bir kısmının ise çek vasıtası ile yapıldığının, davacı tarafın incelenen ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun tutulduğunu, taraflar arasındaki sözleşmede ödemelerin nakden yapılacağının hüküm altına alındığını, ancak sözleşmede vade farkı uygulamasına ilişkin herhangi bir hükme yer verilmediği, vade farkı faturasının tespit edilemediği ifade edilmiştir. Vade farkı, alacağın belirlenen günde ödenmemesi halinde taraflar arasında ödenmesi kararlaştırılan bir alacak kalemidir. Taraflar arasındaki ilişkiden dolayı vade farkı alacağı talep edilebilmesi için bunun ya sözleşmede açıkça kararlaştırılması gerekmekte, ya da taraflar arasında süregelen alışılmış bir uygulamanın bulunması gerekmektedir....
Davalı vekili, müvekkilinin malları teslim aldıktan sonra vade günündeki kur üzerinden hesaplanan YTL bazındaki ileri tarihli çeklerle borcunu davacıya ödediğini ve müvekkilinin edimini yerine getirdiğini, davacının alacak talebinin yerinde olmadığını öne sürerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; taraflar arasındaki satım sözleşmesi nedeni ile davacının davalıya mal sattığı, davalının borcunu çekler keşide etmek sureti ile ödediğini, taraflar arasındaki 10.05.2006 tarihli anlaşmada kur farkından doğmuş olası kaybın ödenmesine ilişkin bir düzenleme getirilmediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....
in davacı şirkete borcu olmadığını, 27/07/2005 tarihli çek ile taraflar arasında hesabın sıfırlandığını, ancak davacı tarafından müvekkili ... hakkında vade farkı faturası kesildiğini, bu faturanın müvekkiline gönderilmediğini, davacı tarafından vade farkının talep edilmesinin hukuken mümkün olmadığı gibi vade farkına faiz yürütülmesinin de yasal olmadığını, ayrıca vade farkından doğan bir alacak var ise de bu alacağın zamanaşımına uğradığını bildirerek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre davacı şirketin davalıların ödemeleri geç yapmasından dolayı 13.484,65 TL vade farkı alacağı oluştuğu, taraflar arasındaki bayilik sözleşmesinin 11-b ve c maddelerinde vade farkı alacağının tahsiline imkan tanınarak belirlenme şekli ve faiz oranının saptandığı ve temerrüt tarihinden itibaren vade farkına faiz yürütülmesi gerektiği gerekçeleriyle davanın kısmen kabulü ile Ankara 22. İcra Müdürlüğü'nün 2008/223 E....
- K A R A R - Davacı vekili, taraflar arasındaki ticari ilişki nedeni ile müvekkilinin vade farkından dolayı davalıdan alacaklı olduğunu, vade farkına ilişkin olarak düzenlenen fatura bedelinin ödenmemesi üzerine girişilen takibe davalının haksız olarak itiraz ettiğini belirterek itirazın iptali ile % 40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin davacıya olan tüm borcunu ödediğini, taraflar arasında vade farkı hususunda yazılı bir anlaşma veya uygulamanın bulunmadığını, ... başına düzenlenen bir faturanın vade farkı talebini haklı göstermeyeceğini öne sürerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda, uyuşmazlığın vade farkından kaynaklandığı, taraflar arasında vade farkı hususunda süregelen bir uygulamanın olduğu bu nedenle davacı talebinin haklı olduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulü ile davacı yararına % 40 tazminata karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir....
- K A R A R - Davacı vekili, taraflar arasındaki ticari ilişki nedeni ile müvekkilinin vade farkından dolayı davalıdan alacaklı olduğunu, vade farkına ilişkin olarak düzenlenen fatura bedelinin ödenmemesi üzerine girişilen takibe davalının haksız olarak itiraz ettiğini belirterek itirazın iptali ile % 40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin davacıya olan tüm borcunu ödediğini, taraflar arasında vade farkı hususunda yazılı bir anlaşma veya uygulamanın bulunmadığını, tek başına düzenlenen bir faturanın vade farkı talebini haklı göstermeyeceğini öne sürerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda, uyuşmazlığın vade farkından kaynaklandığı, taraflar arasında vade farkı hususunda süregelen bir uygulamanın olduğu bu nedenle davacı talebinin haklı olduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulü ile davacı yararına % 40 tazminata karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir....
Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Vade farkından kaynaklanan Uyuşmazlık mülkiyet hakkına dayalı ecrimisil istemine ilişkindir. Taraflar arasında kira ilişkisi bulunmamaktadır. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli ... .... ... Dairesine gönderilmesine, ....04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....