İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesi ilk kararında; "...trampa konusu olan hisselerin ve taşınmazların değerleri arasında aşırı bir nispetsizliğin bulunmadığı, fakat 643 ada 97 parselin tedavüllü tapu kayıtları incelendiğinde dava dışı ... ... ... 08.12.2014 tarihinde trampa ile adına tescil ettikten 8 gün sonra 16.12.2014 tarihinde kardeşinin oğlu ve önalıma konu taşınmazda paydaş olan ... ise 16.05.2015 tarihinde ilk malik ... A.Ş.'...
Trampa sözleşmesi, Borçlar Kanununun 232. maddesinde düzenlenmiş olup, madde metninde trampa sözleşmesinin satış sözleşmesinin hükümlerine tabi olacağı belirtilmiştir. O halde, trampa sözleşmesinin şekil koşullarının satış sözleşmesi ile aynı olması gerektiğinden ve dosya içerisindeki yukarıda değinilen sözleşmeler de tapuda resmi şekilde yapılmamış olduğundan geçerli bir trampa sözleşmesinin varlığından söz edilemez. Bunların yanında, taraflar edimlerini karşılıklı olarak ifa etmişlerse, trampa sözleşmesinin şeklen geçersizliğini ileri sürmek Türk Medeni Kanununun 2. maddesindeki dürüst davranma kurallarına aykırılık teşkil eder. Somut uyuşmazlıkta davacı taraf, trampa sözleşmesi gereğince ... ili, ... ilçesi, ... mevkiinde kain 48 ada 35 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki B Blokta bahçe katından itibaren 6. katta bulunan 15 kapı numaralı 10/120 arsa paylı bağımsız bölümün davalı ... adına olan tapu kaydının iptali ile adına tescilini istemektedir....
Somut olayda; davalı vekili dava konusu parselde davalı ... adına kayıtlı 13/450 payın 12.7.2013 tarih ve 4447 sayılı resmi senette belirtildiği üzere trampa edildiğini, her iki taşınmaz arasındaki bedel farkının ödendiğini, işlemin satış olmadığını, bu nedenle önalım hakkının kullanılamayacağını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, trampa edilen dava konusu 309 ada 9 parsel ve 307 ada 1 parselin m2 değerlerinin farklı olduğu, davalının amacının kanunu dolanmak olduğu, muvazaalı olarak trampa işlemi yapıldığı gerekçe gösterilerek davanın kabulüne karar verilmiştir. Davaya konu parselin devrine esas 12.7.2013 tarih ve 4447 sayılı resmi senette, parantez içinde “bedel farkı gözetmeksizin/aradaki bedel farklarını alarak” karşılıklı trampa ettikleri ifadesine yer verilmiş ve hisseler arasındaki değer farkı bu şekilde açıklanmıştır. Dosya kapsamına göre, trampa sözleşmesinin muvazaalı olduğu ispatlanabilmiş değildir....
tarihinde yapılan işlemin trampa olduğunun kabulü gerekeceği, ilk işlem trampa olduğuna göre davalı ...'...
Davalılar davacının paydaşı olduğu taşınmazın maliki bulundukları 18 parselle trampa edildiğini, açılan davanın reddini savunmuştur. Mahkemece davalılardan ...’in elatması kanıtlanmadığından, onun hakkında açılan davanın reddine, davacı dava konusu taşınmazı 18 parsel sayılı taşınmazda trampa ettiğinden, bu yüzden davalı ...’nin elatması haklı nedene dayandığından, bu davalı hakkındaki davanın da trampa nedeniyle reddine karar verilmiştir. Hükmü davacı temyiz etmiştir. Davacı, 13 ada 26 parsel sayılı taşınmazların paydaşlarındandır. Türk Medeni Kanununun 683. maddesi hükmünce taşınmaz üzerinde kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir. Malın haksız elatılması halinde de Türk Medeni Kanununun 690. maddesine sığınarak elatmanın giderilmesi isteminde bulunabilir. Davalılardan ... trampa işlemine dayandığından, bu akdin varlığını ispat yükü ona düşer. Borçlar Kanununun 232. maddesi hükmünce de tapulu taşınmazın trampası ancak resmi biçimde yapılabilir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 26/11/2019 NUMARASI : 2018/294 ESAS - 2019/375 KARAR DAVA KONUSU : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR : İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı kuruma bağlı Van Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü ile Zeki Öner İnşaat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi ve Ce-Ka Beton Mad....
Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2015/1418 Esas sayılı dosyasında bir kısım davalıların müvekkil ile arasında arsa payı karşılığı sözleşme olmasına karşın devam etmeleri, Sezgin Gül'ün müvekkili vekâletten azletmesi ve Sezgin Gül'ün trampa yoluyla hissesini üçüncü kişiye devretmesi açıkça işlemin muvazaalı olduğunu göstermektedir. Yargıtayın muvazaalı trampa ve şufa hakkının engellenmeye çalışılması hususunda birçok kararı bulunmaktadır: HGK, 2012/6- 858 Esas, 2013/427 Karar: "Gerçekte satış olan işlemin sırf diğer paydaşların önalım haklarını kullanmalarının engellenilmesi için trampa olarak gösterilmesi halinde kanunun dolanılması söz konusu olur ki, bu hususu kanun korumaz. Öyle ise, yerel mahkeme direnme kararı gerekçesinde de belirtildiği üzere, davalı A. tarafından, taşınmazda trampa yolu ile pay edinimi muvazaalı olup, gerçekte satış işlemi ile pay edindiği ve davacı yan yönünden önalım hakkının var olduğu kabul edilmelidir."...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ALACAK Taraflar arasında görülen davada; Davacı, maliki olduğu ... ada ... parsel sayılı taşınmazını davalı ...'ın kredi kullanması amacıyla davalıya satış suretiyle devrettiğini, sonrasında ise ... ada ... parsel sayılı taşınmaz ile maliki olduğu dava konusu ... parsel sayılı taşınmazı trampa yolu ile davalı ...'a devrettiğini, davalı ...'ın temin ettiği krediyi 10.12.2010 tarihine kadar düzenli olarak ödediğini ancak sonrasında kredi taksitlerini ödememeye başladığını ve bu sebeple kalan taksitlerin tarafından ödendiğini ve ödediği taksitler için ... İcra Müdürlüğünün 2011/564 Esas sayılı dosyası üzerinden davalı ... aleyhine icra takibi başlattığını, davalı ...'ın ise trampa ile edindiği dava konusu ... parsel sayılı taşınmazı muvazaalı olarak ve zarara uğratmak amacıyla dayısının oğlu olan diğer davalı ...'...
Davalı vekili istinafa cevap ve istinaf dilekçesinde özetle; önalım hakkının kullanılabilmesi için gerçek bir satım akdinin bulunması gerektiğini, takas halinde şufa hakkının oluşmayacağını, davalılar T10 ve T11 ın takas konusunda aralarında anlaştıklarını, davacılar her ne kadar trampa hususunu beyan etmediklerini iddia etmişlerse de, dava dilekçesinden açıkça trampa hususunun kabul edildiğinin de sabit olduğunu belirterek davacılar vekilinin istinaf taleplerinin reddini, ayrıca tanık beyanları ve fen bilirkişi raporu ile taşınmazda fiili taksim bulunduğunun sabit olması nedeniyle davanın bu ilave gerekçe ile de ret edilmesi gerektiğini talep etmiştir. GEREKÇE: Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında; Dava, Tapu İptali ve Tescil istemine (Önalım Hakkından Kaynaklanan) ilişkindir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2018/1279 Esas KARAR NO : 2021/557 DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan), -İtirazın İptali (Trampa Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 30/10/2018 KARAR TARİHİ : 22/06/2021 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan), İtirazın İptali (Trampa Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, DAVA: Asıl davada davacı ... vekili, Mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirketten tedarik ettiği kayısıyı yabancı ülkelere ihraç ettiğini, taraflar arasında davacının alıcı, davalının satıcı olduğu ... nolu, ... nolu ve ... nolu üç adet sözleşme bulunduğunu, davalının edimlerine uymadığını ve malı tedarik edememesi nedeniyle müvekkilinin üçüncü kişilerden malı tedarik etmek zorunda kaldığını ve ödediği fiyat farkı bedelleri nedeniyle zarara uğradığını,davalı şirketin takas mahsup talebini de kabul etmemesi nedeni ile zararın telafisi için davalı aleyine açtıkları...