Hukuk Dairesince temyiz incelemesi yapılmakta olan Borçlar Kanunundaki hasılat kirası hükümlerine tabi ticari işletme kiralamasından kaynaklanan uyuşmazlıkları temyiz inceleme görevi Dairemize ait bulunmaktadır. Somut olaydaki uyuşmazlık yukarıda da değinildiği gibi ticari işletme kirasından kaynaklanmamaktadır, ayrıca, aynı sözleşme ilişkisinden kaynaklanan tahliye davasına ilişkin yapılan yargılama sonucu verilen hükmün temyiz incelemesi de Yargıtay 6. Hukuk Dairesince yapılmış olup, 2797 sayılı Yargıtay K.nun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 6.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 26.06.2008 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
1.181,00 TL üzerinden takibin devamına, 3095 sayılı yasaya göre tarafların ticari şirket olduğu dikkate alınarak faaliyetin ticari iş sayılması ve ticari faiz talep edilebilmesinin mümkün olması sebebiyle alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %13,75 oranında ve değişen oranlarda ticari faiz ve faizin KDV'si uygulanmasına (takip talebindeki taleple bağlı kalınarak) karar vermek gerekmiştir.Öte yandan davacı tarafça davalıdan icra inkar tazminat talebinde bulunulmuş olup 1.181,00 TL asıl alacağın likid olması karşısında 2004 sayılı İİK'da yer alan İcra İnkar Tazminatının yasal koşulları oluştuğundan talebin kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
TTK m. 5 uyarınca aksine hüküm bulunmadıkça dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın Asliye Ticaret Mahkemesi, tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir. Aynı kanunun 12.maddesine "bir ticari işletmeyi, kısmen de olsa, kendi adına işleten kişiye tacir denir. Bir ticari işletmeyi kurup açtığını, sirküler, gazete, radyo, televizyon ve diğer ilan araçlarıyla halka bildirmiş veya işletmesini ticaret siciline tescil ettirerek durumu ilan etmiş olan kimse, fiilen işletmeye başlamamış olsa bile tacir sayılır." Anılan Yasanın 11.maddesinde "Ticari işletme, esnaf işletmesi için öngörülen sınırı aşan düzeyde gelir sağlamayı hedef tutan faaliyetlerin devamlı ve bağımsız şekilde yürütüldüğü işletmedir. Ticari işletme ile esnaf işletmesi arasındaki sınır, Bakanlar Kurulunca çıkarılacak kararnamede gösterilir....
Maddedeki ticari işletme kavramının neyi ifade ettiği hususunun değerlendirilmesi gerekmektedir. 6102 Sayılı TTK'nun 11 maddesinde ticari işletme tanımı yapılmış ticari işletme ile esnaf arasındaki sınır Bakanlar Kurulunca çıkartılacak kararnamede gösterilir hükmüne binaen, 21/07/2007 tarih 26589 sayılı resmi gazetede yayınlanan 2007/12362 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile esnaf, sanatkar ve tacir sanayici ayrımı belirlenmiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2017/419 Esas KARAR NO : 2018/364 DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 20/07/2017 KARAR TARİHİ : 15/05/2018 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde, müvekkili ile davalı şirket arasında süregelen bir ticari ilişki olduğunu, davalı ile ayrıca müvekkiline ait malların başka iş yerlerine dağıtımı ile ilgili ticari ilişkinin bulunduğunu, bu ilişki kapsamında taşıma için davacının davalının akaryakıt ihtiyacını karşılığını, cari hesaba ... yakıt kartı olarak işlendiğini, davalıya mal satımı ve akaryakıt bedelinden 56.685,78 TL bakiye borcun davalı tarafça ödenmemesi üzerine davalı hakkında Antalya ......
Maddesinin 1 ve 3 numaralı bentlerindeki nakdi limitlerin yarısını, 2 numaralı bentteki nakdi limitin tamamını aşmadığı anlaşılmış olup, 2010,2011,2012,2013 yılları Gelir Vergisi beyannameleri ekte sunulmuştur." şeklinde olduğu görülmüştür.Mahkememizce yapılan değerlendirmede, yukarıda atıf yapılan yasa hükümleri uyarınca bir davanın ticari dava olarak nitelendirilebilmesi ve asliye ticaret mahkemelerinde görülebilmesi için her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğması (nispi ticari dava) veya TTK'da (veya maddede sıralanan) hususlardan doğması (mutlak ticari dava) gerektiği, eldeki davanın taraflar arasındaki eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak davası olduğu, bu sebeple mutlak ticari dava olmadığı, bu sebeple davanın ticari dava olarak nitelendirilebilmesi için her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğması gerektiği, bu sebeple ancak davacının tacir ve işletmesinin ticari işletme olarak kabul edilmesi halinde davanın ticari dava olacağı, davacının...
Maddesinin 1 ve 3 numaralı bentlerindeki nakdi limitlerin yarısını, 2 numaralı bentteki nakdi limitin tamamını aşmadığı anlaşılmış olup, 2010,2011,2012,2013 yılları Gelir Vergisi beyannameleri ekte sunulmuştur." şeklinde olduğu görülmüştür.Mahkememizce yapılan değerlendirmede, yukarıda atıf yapılan yasa hükümleri uyarınca bir davanın ticari dava olarak nitelendirilebilmesi ve asliye ticaret mahkemelerinde görülebilmesi için her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğması (nispi ticari dava) veya TTK'da (veya maddede sıralanan) hususlardan doğması (mutlak ticari dava) gerektiği, eldeki davanın taraflar arasındaki eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak davası olduğu, bu sebeple mutlak ticari dava olmadığı, bu sebeple davanın ticari dava olarak nitelendirilebilmesi için her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğması gerektiği, bu sebeple ancak davacının tacir ve işletmesinin ticari işletme olarak kabul edilmesi halinde davanın ticari dava olacağı, davacının...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; "...Mahkememizce, Balıkesir Ticaret Sicil Müdürlüğü, Balıkesir Esnaf ve Sanatkarlar Odası ve Erzurum Vergi Dairesinden davalının ticari işletme-esnaf kaydının olup olmadığı, hangi usulde vergilendirildiği, hangi usulde defter tuttuğu ve vergiye esas kazanç bildirimi sorulmuş, gelen cevaplarda davalı adına ticari işletme kaydı bulunmadığı ve esnaf kaydının bulunmadığı, davalının işletme usulüne göre ticari defter tuttuğu bildirilmiştir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 4. maddesinde mutlak ticari davalar belirtildikten sonra her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları nispi ticari davalar olarak sayılmış ve 5. maddesinde de "Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir" hükmü getirilerek görev hususunun kapsamı düzenlenmiştir...
KANITLAR VE GEREKÇE : Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre dava icra takibine itirazın iptaline ilişkin olup, Asliye Ticaret Mahkemesi; dava konusunun değerine veya miktarına bakılmaksızın ticari davalara ve ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevli özel bir mahkemedir. Nispi ticari davalar, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması hâlinde ticari nitelikte sayılan davalardır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 4/1. maddesine göre, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır. Bu hükme göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi hem de iki tarafın tacir olması gereklidir. Somut olayda tarafların arasında hizmet alımından kaynaklanan uyuşmazlık bulunduğu, bu hususun Ticaret Kanununda düzenlenmediği, davacının tacir olduğu açıktır....
Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: Dava, alacak istemine ilişkindir. Asliye Ticaret Mahkemesi; uyuşmazlığın işletme devir sözleşmesinden kaynaklandığı gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. Asliye Hukuk Mahkemesi ise, taraflar arasındaki temel ilişkinin ticari işletme devri olduğu ve uyuşmazlığın ticari dava olduğunun belirterek görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. 6762 Sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 3/1. maddesinde “Bu kanunda tanzim olunan hususlarla bir ticarethane veya fabrika yahut ticari şekilde işletilen diğer bir müesseseyi ilgilendiren bütün muamele, fiil ve işler ticari işlerdendir.” hükmü getirilmiş; 4/1. maddesinde de her iki taraf için ticari sayılan hususlardan doğan hukuk davalarının ticari dava sayılacağı hüküm altına alınmıştır....